Münih’te, Adolf Hitler’in komşusu olarak büyüyen bir Yahudi, tarihin en büyük toplu katliamından sorumlu olacak bir adamın hemen bitişiğindeki yaşamını, ayrıntılarıyla anlatan bir kitap yazdı. Alman diktatörün genç Yahudi komşusu, o dönemde, ‘tehdit duygusu’nun her yerde hissedildiğini anlatıyor: “Adolf Hitler ile komşuyduk…”

Hitler 1929’da, Prinzregentplatz’daki aile evlerinin karşısındaki daireye taşındığında, Edgar Feuchtwanger (88) henüz 5 yaşındaydı. Dokuz sene sonra1938’de, Edgar’ın babası Münih’teki Dachau Toplama Kampına yolladı. Bir müddet sonra baba, serbest bırakılmayı başardı ve Edgar’ın ailesi, altı hafta gibi kısa bir süre sonra Almanya’dan kaçtı. Hitler ise, Nisan 1945’te intihar edene kadar, Feuchtwanger ailesiyle komşu olduğu daireyi tuttu.

Münih’teki yükselen Ulusal Sosyalist Alman İşçi Partisinin ‘patronu’ Hitler, 1929’da Prinzregentplatz’daki aile evlerinin karşısındaki saray yavrusu dairesine taşındığında, Edgar Feuchtwanger henüz beş yaşındaydı. Hitler, Nisan 1945’teki intiharına kadar daireyi tutsa da, 1933’te Almanya Şansölyesi olduktan sonra oraya nadiren uğradı.

Edgar anlatıyor: “Hitler’le aynı sokakta yaşadığım günlerden bahsederken, her şey çok normalmiş gibi geliyor. Neredeyse her gün gördüğünüz o insanların, aslında dünyayı alt üst etmekten sorumlu kişiler olduklarını düşünmek çok zor.

“Hitler Münih’e hafta sonları gelirdi. Evde olduğunu, dışarıdaki park etmiş arabalardan anlayabilirdiniz. Dadımla karşı kaldırıma geçtiğimde onu bir kez gördüğümü hatırlıyorum. Bana doğrudan baktı, gülümsediğini sanmıyorum…

“O sırada birkaç kişi durdu ve ‘Heil Hitler!’ diye bağırdı. O da cevaben, beklemekte olan bir arabaya binmeden önce, ‘demokrat bir politikacı’nın yapabileceği gibi şapkasını kaldırarak selam verdi. Elbette onun kim olduğunu, küçük bir çocukken bile biliyordum. Şansölye olarak, tüm ‘sahneye’ hükmetmekteydi.

“Okula yürürken, Hitler’in fotoğrafçısı ve aynı zamanda metresi Eva Braun’un da önceki işvereni olan Heinrich Hoffmann’a ait villanın garajına girip çıkan pırıl pırıl gümüş Mercedes’e hayranlıkla bakardım.

“Bir okul arkadaşımın ailesi, Hoffmann’ın villasının bitişiğinde yaşıyordu. Muhtemelen Üçüncü Reich’in başlangıcından sonraydı - Hitlerin, bahçedeki bir sandalyede sessizce oturduğunu hatırlıyorum.

“Havada, çocukken bile hissedebileceğim bir ‘tehdit duygusu’ hâkimdi. Daha sonra ‘Uzun Bıçaklar Gecesi’ olarak adlandırılacak 30 Haziran 1934’ten önceki günlerde, özellikle baskıcı bir hava vardı.

“O Cumartesi sabahı, saat altı civarında, Paris’teki St. Bartholomew Gecesi’nden (16. yüzyıl) bu yana Avrupa’da gerçekleşecek en korkunç siyasi katliamla ilgili yapılan hazırlıklara, istemeden tanık olmuştum.”

Bu, Hitler’in, kendi gücüne tehdit oluşturduklarını düşünerek, Brownshirted SA - Stormtrooper - hareketinin liderliğini ortadan kaldırdığı zamandı.

Edgar Feuchtwanger devam ediyor: “O sabah, çarpan araba kapılarının - kaldırıma vuran botların sesleri ve bağırtılarla uyandım. Dışarı fırladım. Hitler’in apartmanının dışında uzun bir araba kuyruğu vardı, ve erkekler telaşla içeri girip çıkıyorlardı.

“Hitler’in fırtına birliklerini ezmek için planlar yaptığını, bir tarihçi olarak, bugün anlıyorum. Kaba görünümlü bir adam olan liderleri Ernst Roehm, -bir defasında kolunda annesiyle oy kullandığımız yerde görmüştüm-, ofis ganimetlerinden daha büyük pay istemişti. Hitler o sıralarda, desteğine ihtiyacı olduğu ordu generalleri ile SA’nın yüzleşmesinden korkuyordu.

“O cumartesi sabahının erken saatlerinde Hitler, Münih SA’nın tutuklanan liderlerinin rütbelerini koparmış ve infaz için onları teslim etmişti.

“Sonra, Münih’in 30 mil güneyindeki Bad Wiessee’ye gitti; Ernst Roehm ve diğer SA liderlerini bir toplantı için oraya çağırmıştı. Benim de tanık olduğum üzere, yolunun üstündeki dairesine uğradı ve saat sekizden önce Bad Wiessee’ye vardı.”

Edgar, bir sabah “sütçü, Hitler’in evinin kapısında çok fazla şişe bıraktığı için” annesinin süt içmediğini de hatırlıyor.

 “Hitler evine döndüğünde, her seferinde bir ‘fren çığlığı’ ve ‘koruma görevlileri’nin koşturma sesleri yankılanırdı.

“O sıralarda, onu yakından gördüğümde korku hissetmezdim. Belki düşünmüş olsaydım, korkmuş olabilirdim, ama yine de bana fark etmezdi çünkü onu merak ediyordum.”

Kasım 1938’de, Alman Yahudilerine karşı devlet desteğiyle gerçekleşen pogrom -  Kristallnacht/Kırık Cam Gecesi’nden sonra, Edgar’ın babası tutuklandı ve Münih’in eteklerinde bulunan yeni toplama kampı Dachau’ya atıldı.

Neyse ki, altı hafta sonra serbest bırakılmayı başardı ve akabinde ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtı.

Bugün 88 yaşında olan ve Fransa’nın Aveyron şehrinde yaşayan Edgar Feuchtwanger, bir Fransız gazetecinin yardımıyla tüm anılarını derlediği “Komşum Hitler: Bir Yahudi Çocuğun Anıları” adlı hatıra kitabını yazdı.

Kaynak:

https://www.dailymail.co.uk/news/article-2259147/Jewish-neighbour-Adolf-Hitler-reveals-life-like-living-door-German-dictator.html