Tarihte yer almış en korkunç savaşın üzerinden 75 yıl geçti. II. Dünya Savaşı, şimdiye kadar gerçekleşmiş harplerden farklıydı. Savaş süresince milyonlarca, hatta on milyonlarca asker ve en önemlisi sivil yaşamını yitirdi. İnsanlık, Yahudi tarihinin en trajik olayına ‘tanık oldu.’ Türk Yahudileri olarak kitaplardan, belgesellerden ya da filmlerden öğrendiğimiz Holokost Gerçeği, ne yazık ki bugün, bazı kesimler tarafından hafifletilmeye çalışılıyor. Hatta günümüzde Holokost’un gerçekleştiği, Yahudilerin katlinin planlanıp uygulandığı yerlerde yaşadıkları halde, bu felaket hakkında hala hiç ya da pek az bilgiye sahip insanlar var.

“Affet ama unutma!”

Tarihten ders alma, yapılan yanlışları dikkatlice özümseyip aynı hatalara düşmeme, çok önemli bir olgu. Henüz II. Dünya Savaşı bitmeden, Filistin’deki bazı Yahudi grupları, Avrupalı dindaşlarına karşı yapılan bu sistematik yok etme sonucunda yaşamlarını kaybedenlerin anısına bir anıt yapmayı planlamaya başlamışlardı bile.

Savaş bittikten sonra Holokost’tan kurtulmayı başaran Yahudilerin büyük çoğunluğu ailelerini ve evlerini yitirdikleri için İsrail’e gittiler. Kurulmakta olan ülkenin gelişiminin her aşamasında var olan bu insanlar, çeşitli nedenlerden dolayı başlarından geçen bu felaketle ilgili olarak bir dönem konuşmamayı yeğlediler. Ancak, gerek kaybettiklerinin anısına, gerekse gelecek kuşakların ders almaları için onların ‘tanıklık etmeleri’ gerekiyordu…

Bu amaçla kurulan Yad Vaşem Müzesi, sadece bu kişilerin yapmış olduğu tanıklıkları değil; aynı zamanda, insanlık dışı bu olayı gerçekleştirirken düzenli olarak kayıt altına alan Nazilerin belgelerini de kullandı.

Yad Vaşem Müzesi

Bugün hangi milletten ya da dinden olursa olsun, müzeyi ziyaret eden herkes gördükleri karşısında etkilenmektedir. II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında gerçekleşen olaylar çeşitli evrak, film, belgesel ve özgün objelerle kronolojik tarih düzeninde sergilenmektedir.

Holokost’u ancak filmlerden, kitaplardan ya da müzelerden öğrenebilecek genç nesile, doğru belge bırakmak çok önemlidir. Çok yakın bir tarihte Holokost’u birebir yaşayan ‘canlı tanıkların’ bu dünyadan göç edecekleri gerçeği göz önüne alınırsa, bu belgeler, filmler, kitaplar... çok daha fazla önem kazanmaktadır.

 ‘Tanıklık Etmek’ kitabı

Yad Vaşem Müzesi’nin 2005 yılında yayınladığı ‘Tanıklık Etmek / To Bear Witness’ kitabı, Estreya Seval Vali tarafından Türkçeye kazandırıldı ve İngilizce orijinaline göre bire bir dizgisi yapılarak büyük boy kuşe kâğıda basıldı.

Kitap, ‘II. Dünya Savaşı Öncesi Yahudi Dünyası’nı tanıtarak başlıyor. ‘Nazi Almanyası’, ‘II. Dünya Savaşı’nın Başlaması’, ‘Gettolar’, ‘Ölüm Kampları’, ‘Yaşama Dönüş’, ‘Bir Son ve Bir Başlangıç’ gibi ana başlıklar altında, okuyucuyu adeta bir belgesel film seyrediyormuşçasına sürüklüyor.

Gerek içerdiği metin, gerekse görsel malzeme açısından çok zengin olanTanıklık Etmek, Holokost’un inkârının ‘revaçta’ olduğu bugünlerde herkesin, özellikle de gençlerin ibretle okuyacakları bir eser...