Geçtiğimiz günlerde Arap Yarımadası’nda Dubai, Abu Dabi (BAE), Doha (Katar) ve Maskat’ı (Umman) kapsayan kısa bir gemi yolculuğu esnasında, geleneksel bir kervansaray misali mekânda, bütün kadınlar kınadan (geçici) dövme yaparken tabii ki heveslenip ben de yaptırdım. Gerçek bir sanat olduğunu kabul ederek “dövme” konusuna değinmek istedim.

Bütün eserlerini heyecanla okuduğum Amerikalı yazar Dan Brown’ın 2009’da yayımlanmış eseri Kayıp Sembol’un (The Lost Symbol) kahramanı, vücudu dövmelerle kaplı Mal’akh* zihnimde yer etmiş bir roman karakteri olmuştu.

Brown’un bu romanında Mal’akh diye adlandırdığı adam elindeki iğnenin ucunu, sıfır numaraya vurulmuş kafa derisine batırıp duruyor, sivri aletin etine defalarca saplanıp geri çıkması, içini ürperten bir zevk duymasına yol açıyordu. Dövme cihazının çıkardığı sesler de tıpkı derinin alt tarafına pigment zerk eden iğne darbeleri gibi, onda uyuşturucu duygusu yaratıyordu.



Güzelleşmek mi? Değişime uğramak mı?

Dövme sanatının amacı sadece güzelleşmek olmasa gerek… Değişime uğrama arzusunu da ifade etmez mi?

M.Ö. 2500’lerde Mısır’ın güneyindeki, Afrika’nın en eski uygarlıklarından Kerma kültürüne ev sahipliği yapan Nübyeli rahiplerden bugüne, Fiji ve Polinezya kökenli Yeni Zelanda yerlileri Maori’lere kadar, koskoca bir coğrafyada dövme ritüeli yerine getirilirken, bedenlere uygulanan acı, kişileri dönüşüme uğratacak bir fedakârlık olarak ele alındı.

Dövme yaptırmak adeta estetik cerrahi, daha kaslı ve atletik bir vücuda sahip olma konusunda bir saplantıya dönüşebilen steroid hormonu kullanmak, “vücut yapma”, bulimia (aşırı beslenme), belki de cinsiyet değiştirmek (transseksüellik) gibi… Vücuttaki fiziki değişimler dünyaya “kendi bedenime mutlak şekilde hükmediyorum” haykırışı da değil midir? Araştırmalara göre vücuttaki fiziksel değişim, dönüşebilme yeteneğinin kanıtı olarak da algılanırken, bir şekilde kendini denetleyebilme sarhoşluğuna da sebep oluyor.

Buz-Adam Ötzi
Tarihte en eski dövme, bilinen en eski doğal mumya olan Ötzi’de bulundu. Hauslabjoch Mumyası olarak da bilinen, M.Ö. 3400-3100 yılları arasında yaşamış bir adamın doğal şartlar altında oldukça iyi korunmuş mumyası… Bronz Çağı’nda Alplerde yaşamış buz-adam Ötzi’nin dövmelerindeki şekiller veya sanatı henüz çözülemeyen çizgi ve noktalardan oluşuyor.



Anlaşılan, Bronz Çağı’ndan beri dövmeler özellikle ilkel insanların süslenmek ve güzel görünmek amacıyla vücutlarına ve özellikle de görünen yerleri olan yüz, el, boyun, ayak gibi organlarına yaptırdıkları uygulamalar - beden ve cilt süsü… İlkel topluluklarda bu dövmelerin dinsel, büyüsel ve toplumsal anlamları da vardı.

Papua’da yaşam: Mentawai Kabilesi
Endonezya’nın batısında, Papua’da yaşayan, dünyanın en izole kabile topluluklarına rastlamak işten bile değil... Doğayla bütünleşmiş bir hayat biçiminin belki de son temsilcileri. Örneğin Endonezya’nın Siberut Adası’ndan Mentawai Kabilesi… Palmiye yaprakları benzeri malzemelerden yapılmış peştemallerle örttükleri bedenlerini renkli takılar ve çiçekli başlıklarla süsleyen bir kabile. Sayısız motifin tespit edilebildiği vücut dövmesine sahip olan Mentawai’ler bu geleneklerini salt güzellik hedefiyle uygulamıyor, dinî inançlarının bir gereksinimi olarak addediyor. Bu sebeple tepeden tırnağa dövme yaptırmak kabile mensupları arasında hayli yaygın. Motifler ise bölgelere ve daha küçük gruplar halinde yaşayan klanlara göre farklılık gösteriyor. Yerel lisanlarında “titi” adını taşıyan dövmeler, ruhani liderler tarafından özel ritüeller eşliğinde gerçekleştiriliyor.

Myanmar’da Laytu Çin Kabilesi
Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve insan hakları ihlalleri 1970’lere dayanmaktadır. 1970’lerden beri Arakan halkına hükûmet ve milliyetçi Budistler tarafından düzenli olarak saldırılar gerçekleştiriliyor. 2016’nın sonlarında, Myanmar silahlı kuvvetleri Arakan Eyaleti’ndeki insanlara büyük bir baskı uyguladı. Myanmar Ordusu’nun etnik temizlik ve soykırım yaptığı biliniyor. Bölge halklarından biri olan Laytular’ın örümcek ağına benzeyen yüz dövmelerinde, genelde alnın orta yerinde güneşi simgeleyen bir daire bulunuyor. Yüz dövmeleri, kadın dövme ustaları tarafından yapılıyor. Ustalar önce dövme taslağını yüze çiziyor, sonrasında sivri dikenler ve kalıcı boyayla dövme işlemi gerçekleşiyor. Modern dünyadaki en eski jeopolitik varlık olan Çin’in topraklarında yer alan, en zenginleri 10.000 yıl öncesine dayanan, çok çeşitli alanlardaki muazzam ve karmaşık başarıları kapsayan bu kültür yazılı kaynaklara dayanmadığından, dövmelerdeki semboller bir halk geleneği şeklinde kullanılıyor, gizemlerini içlerinde barındırıyor.



Hindistan’dan Ramnamiler
Özellikle Hindistan Alt Kıtası, fetihler ve seferler tarihçesinin en işlek coğrafyalarından olup “yeni”nin “eski”yi yıktığı bir geçmişe sahip. Bu yüzden eski-yeni sayısız etnik topluluğun, kültürün ve hayat tarzının birlikteliğinde heterojen bir görünüm sergiliyor. Sayısız istilanın sebep olduğu karmaşık nüfus yapılanması, kültürel zıtlıklarıyla her gezgini hayretler içinde bırakıyor.

Tanrı-insan Prens Rama’nın izinde olan Ramnamiler bir kabilenin parçası değil; 1800’lerin sonlarında ortaya çıkan bir Hindu mezhebinin mensupları. Onları kayda değer yapan, önemli bir dövme gelenekleri olması. Yerel lisanda “godna” denilen bu gelenek, Rama’nın (Rama, Hint Mitolojisinde Tanrı Vişnu’nun yedinci avatarının adı olup, Valmiki tarafından yazılan Ramayana destanının başkahramanı) adının, bedenin her yerine kaydedilmesinden oluşuyor ve alt sınıftan bireylerin tapınaklara girmesini engelleyen ayırımcı kast sistemine bir başkaldırı şeklinde ortaya çıkmış. Bu tepkiyle Ramnamiler, vücutlarının tümüne baştan aşağı hatta gözkapaklarına, dillerine bile Rama yazdırıyor. Bir zorunluluk olmasa da üstlerini Rama yazılı örtülerle kuşanırken bedenen birer tapınağa dönüşerek kast sistemine karşı tavır koymuş oluyor. Yeni kuşak Ramnamiler sadece ayaklarının veya kollarının üzerindeki tek bir dövmeyle yetiniyor.



Etiyopya’da Lucy’den bu yana
İnsanlığın başladığı yer olduğu varsayılan Etiyopya… 1974 yılında Fransız Maurice Taieb ile ABD’li Donald Johanson ekibinin Etiyopya’da bulduğu yaklaşık 3,2 milyon yıl yaşında, 105 cm boyundaki buluntu, yetişkin yaşta ölmüş bir dişinin neredeyse eksiksiz iskelet kemiklerinin fosiliydi. Adını Lucy koymuşlardı. Neden mi Lucy? Çünkü bilim insanlarının buluşunu kutlamak için verilen akşam yemeğinde dinlenilen Beatles’ların “Lucy in the Sky with Diamonds” parçasında adı geçen kızdan esinlenilmişti.

Milyonlarca yıldan bu yana o topraklarda yaşayan insanların arasına girdiğimde, geçmişin derinliklerine ışınlanmış gibi duygular yaşamıştım. Etiyopya’nın güneyindeki Omo Vadisi’ndeki sayısız kabile, yüz dövmesi geleneğini devam ettiriyor.

Afrika’da farklı ülkelere yayılmış akraba topluluklar benzer geleneklere sahip ve bu geleneklerden biri de yüz ve vücutlarına yaptırdıkları dövmeler. Dövme işlemlerine yerel dilde verilen adlar aslında dövmelerin sahip oldukları toplumsal işlevlere yönelik emareler gösteriyor. Bu işlem için çizmek, boyamak gibi anlamlar taşıyan sözcüklerin yanı sıra kaydetmek, başarmak, belirlenen hedefe ulaşmak manasında kelimeler kullanılıyor.

Ancak dövmeler, çoğunlukla, karşı cinse güzel görünmeye ve kötü ruhlardan korunmaya yarıyor… Yüzde veya vücutta kesici aletlerle açtıkları yaraları kimi kez isle renklendirerek geleneksel dövmelerini yaratıyorlar.

Anadolu’daki Medkuke ve Medkuk
Binlerce yıl boyunca kültürlerin buluşma noktası olan Anadolu medeniyeti, vücut süslemeleri ve dövme konularında özel geleneklere sahip. Anadolu’da dövme, kötülükten ve nazardan korunma, aidiyet betimlemesi, şifa arayışı gibi arzularla yansımış…



Medkuke ve Medkuk geleneği her ne kadar kaybolmaya yüz tutmuş bir gelenekse de Mardin ve Şanlıurfa’nın kültürel zenginliğine yaraşır bir zenginliğe mal edilir. “Dek” adı verilen söz konusu dövmeler Süryaniler, Araplar ve Kürtler arasında yaygın bir uygulama. Bölgesel ve etnik farklılıkları olsa da benzer motif ve desenlerle benzer arzuların ifadelerini taşıyor. Kadın dövme ustasına dekkake/medkuke, erkek dövme ustasına dekkak/medkuk deniyor. Kız bebeğini emziren annenin sütü, is ve hayvan ödü karıştırılarak elde edilen boya, desenin boyutuna göre değişen iğnelerle deri altına zerk edilir. Günümüzde sadece belli bir yaşın üzerinde olan kadınlarda görülebilen dek, neredeyse talep kalmaması yüzünden kaybolmaya mahkûm bir gelenek.

Günümüzde dövme / tatuaj
Yahudilikte beden üzerinde dövme yapmak/yaptırmak dinin temel ilahi metni olan Tora/Tevrat metinlerinde bir tanrısal buyruk olarak men edilmiş.

Diyanet İşleri Başkanlığına göre dövme, eski çağlardan beri yapılan bir cahiliye âdeti olup, sağlık açısından zararlı olduğu gibi, dinen de yasaklanmış: Dikkat çekmek, güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslam dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmış.


Günümüzde dövmeler ilkel topluluklardaki işlevlerine benzer şekilde belli yaş gruplarında ve belli alt kültürlerde bir toplumsal anlam taşıyıcısı, bir sembol olarak da kullanılmaktadır. Yakın geçmişte tatuajın kültürel daha doğrusu alt kültürel boyutundan daha çok söz edilebilirken, bugün için daha yaygın ve normal popülasyonu da kapsamı içine alan bir boyut kazandığı söylenebilir. Ancak tüm dövme yaptıranların bu eğilimleri taşıdığını söylemek haksızlık olur. Bazen özenilerek ve daha estetik bulunarak da dövme yaptırılmakta. Sayısız genç kızın ya da delikanlının zaman zaman esen kültürel ve medyatik rüzgârların da etkisinde kalarak ve daha çok da içinde bulundukları arkadaş gruplarının eğilimlerinden etkilenerek vücutlarını dövmelerle kapladıkları görülebilmekte.

* İbranice mal’ah, “melek” kelimesi (çoğulu melâike), bütün Samî dillerde bulunan “göndermek” anlamındaki “l’ek” kökünden olup “haberci, elçi; güçlü kuvvetli, tasarrufta bulunan, yöneten” anlamlarına gelmektedir.

Kaynakça:
Baş Süsleri, Takılar ve Etnik Dövmeler; Gazella Yayınları, İstanbul, 2023
Paris Match, 26.11.2009 (Çeviri: Sabetay Varol, Paris)
DÖVME (TATUAJ) – Psikiyatrist Dr. Gıyasettin Ekici (giyasettinekici.com)
Dövme yaptırmak caiz midir? Din İşleri Yüksek Kurulu: Dini Bilgilendirme Platformu (diyanet.gov.tr)
Mezopotamya’nın sessiz dili, bazen sağlık ve bazen güç: Deq ya da dövme (gaiadergi.com)