Etimoloji, bir dildeki sözcüklerin kökenlerini inceleyen bir bilim dalı. Sözcüklerin de tarihi var. Sabit kalmazlar. Dillerden dillere seyahat ederler. Bu seyahat onları dönüştürür, değiştirir.
* Pek güzel bir kız ismi olan Elif (İbranice Alef) bir zamanlar öküz demekti! Alfabeyi bundan 3000 küsur sene önce Fenikeliler icat etmiş. Daha önce her biri bir basit kavramı ifade eden binlerce simge resim varken, bunların yaklaşık 25 tanesini seçmişler. Her birinin ilk sesini bir harf yapmışlar. İlk harfin sesi de zamanla bir güzel kız ismi oluvermiş.
* Kız isimlerinden çıkmışken yola, komşumuzun güzel bir kızı var, ismi Begüm. Hindistan’da soylu kadınlara hitap tarzı. Hint / Urdu dilinde “kraliçe”, “prenses” demekmiş bu isim. Türkçeye 15. yüzyılda geçmiş. Beg / bey, soylu, önemli bir erkek oluyor, Begüm de onun kadın versiyonu. Bir gün Hindistan’a gitme hayalim vardı. Kokular, renkler... Seyahatler başka bahara kaldı.
* Seyahat demişken, evde dura dura dura hafakanlar basıyor mu size de? Bana basıyor. Peki, kim bu hafakanlar? Hafakan kelimesi Arapçadan geliyormuş. Kalbin hızlı hızlı atması, palpitasyon, titreme demekmiş. Yani ki, aslında bir şey basmıyormuş. Kalbimiz fazla hızlı atıyormuş. Nefes alın!
* Peki, cinnet geçiriyor musunuz? Aman, aman, tabii ki lafın gelişi. Evdekilerle iyi geçinin. Cinnet, tasvir ettiği ruh halini güzel yansıtan bir kelime değil mi? Arapçadan Türkçeye geçen cinnet kelimesinin içinde “cin” var. O da Arapçaya Aramiceden geçmiş. Aramice gizlemek / korumak / çitle çevirmek / kapatmak anlamında bir kelimeden geliyor. Cin - gizli, saklı, bilinmeyen bir varlık, cinnet de bilincin örtünmesi, delirmek anlamında bir kelime oluyor. Kökleri Aramiceye, İbraniceye uzanan ve aynı kavramdan türeyen iki kelime daha var. Etrafı çevrili, gizli, kapatılmış bir bahçeyi anlatan cennet ve yine kapatılmış, örtünmüş, henüz görünmeyen bir canlıyı, yani embriyoyu anlatan bir kelime olan cenin.
Hadi, daha kelime bulalım. Mecnun. Bu kelime de, cinlerin istilasına uğramış, yani cinlenmiş demek olduğu kadar, “aklı örtülü” anlamına da gelir. Deli yani. O da aynı kökten.
Ne kadar alakasız görünüyordu kelimeler, değil mi? Değilmiş meğer. Her şey ama her şey, birbirine görünmez bağlarla bağlı…

Kaynaklar
-Elif’in Öküzü ya da Sürprizler Kitabı - Sevan Nişanyan - Adam Yayınları
-Sözlerin Soyağacı - Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü - Sevan Nişanyan