Ara verme anlamına gelen mola ile belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni anlamına gelen modanın aslında tek ortak noktaları kelimelerinin ses benzerliği değil…
Bu sayfalarda; soluksuz koştuğumuz hayatımıza kısa bir mola verirken; en beğendiklerimizi, nam-ı diğer en modayı yanı başımıza alıyoruz.

Sonbahar rüzgârları değişim ve yenilik rüzgârlarını getirmişti Trend sayfalarına… Yeni yılın beyaz sayfası ise bize başka ne yenilikler sunacak? Kim bilir? Demiştik tam 1 ay önce… Haksız sayılmayız, yeni yılda, sayfamızı 2 ayda 1, kahve molasında sevdiğimiz bir konuğumuzu ağırlıyoruz…
İlk konuğumuz, Linkedin’de görev olarak ne yazması gerektiğine karar vermekte zorlanan, yıllardır tanıdığım ama aslında tanımadığımı bu röportaj ile farkına vardığım, gerçek bir dünya insan ALPER NAKRİ...

Los Angeles’ta yaşayan ve bana göre keyifli işlerle uğraşan Alper’i kendimce kısaca tanıtmam gerekecek. Çünkü İstanbul ziyaretinde buluştuğumuzda bana anlattıklarını ve onun hakkında dinleyip okuduklarımı sıralayacak olsam kendisiyle yapmış olduğum pazarlığın ne kadar büyük olduğunu anlardınız…

O;

  • Outstanding Graphic Design & Art Direction (Grafik Tasarım ve Sanat Yönetmeni) dalında Emmy adaylığı olan yönetmen,
  • Yaratıcı bir mobilya ve sanatsal heykel tasarımcısı,
  • DJ’lik yapan bir kameraman,
  • Dev yapım şirketlerine animasyonlar üreten bir gazeteci,
  • Görsel yönetmen ve kameraman olarak pek çok projede görev alan Hollywood’un bir diğer genç yeteneği,
  • TV dizisinde grafiker olarak görev yapan grafiker sanatçısı,
  • “Turk of Amerika” adlı iş dergisinde bu ülkedeki Türkler arasında “40 Yaş Altı En Etkin 40 Genç” adlı bir sıralamaya giren gururumuz,
  • Dünyaca ünlü Burning Man Festivali’nde kervansaray konseptine uygun olarak salatalık standı kuracak kadar etnik ve kreatif kişilikli,
  • Gezmeyi, yemek yapmayı da yemeyi de seven, mütevazı biri…

Şimdi kendisini soru cevap ile tanıyalım:

Sevgili Alper, evin neresi?
Dünya evim. Ben dünya vatandaşı olarak hissediyorum. Aidiyetsizlik duygum hâkim… Hayatımın ilk yarısını İstanbul, diğer yarısını ise Los Angeles’ta yaşayınca yanıtım tam olamıyor…

Evinde en sevdiğin alan neresi?
Salonda otururken güneşin batışını seyretmek çok keyifli…
(Alper’den ne öğrendim? Los Angeles’ta neredeyse her gün var olan güneşin vurduğu açı ve renk ile sihirli gün batımından dolayı, film endüstrisi orada konumlanmış.)

Evinde en sevdiğin mobilya nedir?
Evdeki her şeyi ben yaptım. Açıkçası en’im yok, hepsi kendi içinde bir uyumda. Antika parçalardan oluşan bir koleksiyonum da var. Tarihî anlamda hikâyesi olan tüm parçalara ilgim büyük…

Evinde ağırlamayı hayal ettiğin bir kişi var mı?
Evimde yemek yapmayı ve özellikle tanımadık ‘insanları’ ağırlamayı seviyorum. Geçen yaz evimin bahçesinde Komedi Show Gösterisi’ne ev sahipliği yaptım. Bu da, “karşılıksız verme” hayat anlayışıma uygun. Secret Comedy Show. Tecrübe üzerine deneyim kazanıyorum…

Peki, bir konuk olarak senin evine gelirken yanımızda neyi getirmemizi istersin?
Kendileri gelsinler. En güzel hediye kendisi. Tecrübeyi ben yaratıyorum.

Şu anda ne dinlemeyi tercih ediyorsun?
Podcast çok dinlerim. ‘How I Built This?’* sevdiğim podcastler arasında.
(İngilizceden çevrilmiştir - Nasıl İnşa Ederim. Bu, NPR tarafından üretilen “yenilikçiler, girişimciler, idealistler ve inşa ettikleri hareketlerin ardındaki hikâyeler” hakkında bir Amerikan podcastidir.)
‘99 % Invisible’** yaşadığımız dünyamızda farkına varmadığımız olayları anlatan bir radyo şovu…
(**İngilizceden çevrilmiştir - %99 Görünmez, Roman Mars tarafından yaratılan ve hayata geçirilen, tasarım ve mimariye odaklanan şov programı)

Deneyim önerin?
Gerçekten ilginç bir yer olan Burning Man Festival’indeki ‘Black Rock City’ nam-ı diğer ütopik şehir…
Burning Man’de salatalık standı projemiz ile Turkish Breakfast Club projelerim benim için unutulmaz.

Kısaca hayat felsefen?
Burning Man’de “karşılıksız vermek” anlayışı, yani takas olmaması, ama senin verici olmanı sağlayarak, hayal edemediğin her şeyi görebiliyor olman muhteşem… Bu hayat felsefeme oldukça uygun… Ayrıca hayat felsefem şu, aynen İngilizce alıntılamak isterim… ‘Life is too short to use plastic cups and knifes…’ (Türkçe tercümesi: Hayat, plastik bardak ve bıçak kullanmak için çok kısa…)

İlham aldığım kim?
Şu anda maalesef hayatta olmayan California’da yaşamış Charles Eames. Amerikalı bir tasarımcı, mimar ve film yapımcısı… Mimarlık, mobilya tasarımı, endüstriyel tasarım, üretim ve fotoğraf sanatları alanında çığır açan katkılarda bulunmuştur. Yaşadığı dönemde, açık duvarları olmayan içeri ışık gelen dekor anlayışı hâkimdi. Yani; California Living Midcentury Modern Lifestyle ilgi alanım…

Küçüklük kahramanın var mıydı?
Sanırım yoktu ama Büyükada’daki marangozhane ziyaretim ile atölyeden arta kalan parçalardan yapmış olduğum trenler küçüklükten anımdır…

Yıllar öncesindeki Alper’e ne söylemek isterdin?
Geriye dönüp baktığım zaman, şu anda bulunduğum memnun olduğum herhangi bir pişmanlığım da olmadığı için bir şey söylemek istemezdim. Yaşanan her şey tecrübe…

Los Angeles’ta yaşamasaydın nerede yaşamak isterdin?
Son zamanlarda Los Angeles’ta yaşamanın değerini daha çok anlıyorum. Aslında, her şeyin başlangıç noktası. Yeni insanlarla tanışmaktan keyif alıyorum. Bir sonraki jenerasyonla bile sohbet etmekten zevk alıyorum. Sohbetin sohbeti açtığını düşünüyorum.

Çalıştığın endüstride hayranlık duyduğun kişi kim?
TV ve Sinema’da Kyle Coopeer. Ona kendimi tanıtan bir e-posta göndererek çalışmaya başlamıştım. Kendisi ile ilk yaptığımız proje ise OSCAR’ların sahne arkasındaki görselleri yaratmaktı.

Bu kadar yaratıcı alanda, yaratmaktan en çok keyif aldığın eser nedir?
Objeyi yaratmak zaten keyifle oluyor, oluşumda sonsuz olasılık var. Objenin kendisi değil, yani sonuç değil ama üretim süreci en keyif veren… Kendime de genelde yaratımlar için farklı objeler alıyorum…

Alper Nakri başta da belirttiğim gibi tam bir dünya insanı… Kendisiyle ilgili internette sadece Google’a bile adını yazarak ilk çıkan linklere bir göz atmanızı, izlemenizi, dinlemenizi kesinlikle öneririm… Özellikle nefis işlerinin bulunduğu web sitelerini ve yakın takibe almanız için Instagram hesabını da paylaşıyorum…
http://www.alpernakri.com
http://www.anconcept.com
http://www.instagram.com/alpernakri --