Klasik cümlelerden, mottolardan biridir; “Fiziğinin güzel olması yetmez, mühim olan iç güzelliği”. Acaba iç güzelliği derken sadece huy ve davranışı mı düşünmeliyiz yoksa gerçek anlamdaki tıbbi içyapımıza da vurgu olabilir mi? Aslında bilim adamları yıllarca bu soruya cevap aramışlar; acaba gerçekten “güzel” gözükenlerin bağışıklık sistemi de güzel mi?

Bağışıklık sistemimizin önemini aslında son pandemi esnasında da gördük. Bağışıklık sistemi olmadan vücudumuz bakteriler, virüsler, parazitler ve daha fazlasından gelen saldırılara açık olduğunu biliyoruz. Bu sistemde de en fazla yer alan bildiğimiz ise lökosit denen beyaz kan hücreleridir.

İşte yeni yapılan bir çalışmada ideal görünüme sahip olan kişilerin, makaledeki tabire göre “çekici” insanların, acaba daha sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olup olmadığı araştırılmış. Temel değerlendirme noktası ise bu kişilerin bahsettiğimiz savunma hücrelerine ne ölçüde sahip olduğu, kan örneklerinde yabancı mikroorganizmaların ne derece sağlam kalabildiği gibi verilerin ölçümüne dayanıyordu. “Çekici” kavramı temelinde seçilen kişilerde kronik tıbbi rahatsızlıkları olmaması, vücut kitle indeksinin (BMI) 30’un altında olması, hormonal kontraseptif almamış olması gibi kriterler arandı. Ayrıca çalışmadan 2 gün önce steroid ve ağrı kesici ilaçlar, egzersiz ve alkolden uzak durması isteniyordu. Kadınlar içinse ayrı bir kriter konmuş ve sadece periyod döneminin belli evresindekiler çalışmaya alınmıştı. Tabi ki bu kriterlere sahip olsalar bile yine de üçüncü bir gözün onların gerçekten “çekici” olduğunu teyit etmesi gerekiyordu. “Çekici” arkadaşlarımızın kan ölçümleri tamamlandıktan sonra farklı 429 kişiye de “çekiciler” arasından rastgele 25’inin fotoğrafı gösterilerek düşünceleri soruldu.

Sonuçta gerçekten kadınlar, yüksek bağışıklık hücresine sahip olan erkeklere ait fotoları çekici bulmuştu. Ama erkeklerde bir terslik vardı. Onlar düşük savunma hücreli ama yüksek östrojen düzeyi olan kadınları çekici bulmuşlardı. Östrojenin her ne kadar savunma sistemini bir parça zayıflattığı bilinse de erkek seçiminin tercihini bundan yana kullanması ilginçti. Ancak diğer tüm parametrelerde de çekicilik ve bağışıklık sistemi arasında doğru orantı olmadığını belirtmekte fayda var.

Karşı cins seçimlerimizi sadece güzelliğe değil onun doğa koşullarına dayanaklı olmasına göre yaptığımız evrimsel bilgilerini kadınlar açısından doğrulayan bir çalışma olmuştu. Ancak neden diğer kişilerin (örneğin şişmanlar, hastalar vs.) değerlendirilmediği, fotoğraf gösterirken neden herkesin heteroseksüel varsayıldığı gibi çalışmayı irdeleyen konular olsa da yukarda çıkan sonuca göre erkeğin “öncelik tercihim östrojenin güzelleştirdiği kadındır” seçimi bize ilk satırda verdiğimiz “önce iç güzelliği” kavramını sorgulamamıza yol açıyor. Hayat mücadelesinde erkeğin güzel bir kadın gördüğünde her şeyi bırakıp peşinden gitmesi ve “aklımı başımdan aldı” demesi de bağışıklık sisteminin arka planlarda kalmasının bir ispatı değil mi?

Şakası bir yana muhakkak ki, fiziksel sağlığına dikkat eden kişi yediği içtiği başta olmak üzere hayat tarzı ile bağışıklık sisteminin de sağlıklı kalmasını sağlayacaktır. O nedenle sadece “çekici” olmak için değil kaliteli bir hayat sürmek için bünyemize özen göstermeliyiz.

Kaynak:
Summer Mengelkoch; More than just a pretty face? The relationship between immune function and perceived facial attractiveness; Proc Biol Sci. 2022 Feb 23;289

*Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı