Yeni sene, yeni umutları, yeni atılımları, yeni heyecan ve değişiklikleri beraberinde getirir. Umarım öyle olur… Yeni yıl aynı zamanda yeni etkinlikleri, sanatsal faaliyetleri, yeni açılışları, yepyeni sergi ve kitapları da biz sanatseverlerin beğenisine sunar. Beni en çok heyecanlandıran kısmı da bu, açıkçası. Eğer sizin de 2023’ten beklentiniz bu yönde ise yeni yıl ajandamı beğeneceğinizi tahmin ediyorum. Tüm Şalom DERGİ okurlarına şimdiden sevgi, saygı, mutluluk, sağlık ve keyif dolu bir yıl diliyorum. Savaşların, kavgaların bittiği, dargınlıkların ortadan kalktığı huzura açılan bir kapı olsun 2023.

Ne dinleyelim ǀ KONSER
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın (BİFO) geleneksel yeni yıl konseri, bu sezon dünyanın dört bir yanından sesleri kapsayan çok renkli bir programla, seyirciyle buluşacak. 12 Ocak Perşembe akşamı saat 20.00’de Zorlu PSM Turkcell sahnesinde gerçekleşecek olan gösteride BİFO’yu, Suisse Romande Orkestrası, San Francisco, Seattle ve Toronto Orkestraları, Danimarka Kraliyet Balesi, İngiliz Ulusal Operası, New York Şehir Balesi gibi köklü kurum ve orkestralarla konserler veren Şef Carolyn Kuan yönetecek. Kadın orkestra şefleri pek de alışkın olmadığımız bir konsept, şimdiye dek sadece erkek şeflerin yönettiği konserler izlemiş olan klasik müzik severler için kaçırılmaz bir fırsat. John Williams, Alexander Arutunian, Leonard Bernstein ve Arturo Márquez’in yanı sıra geç romantik dönem yapıtlarından bir seçkinin de seslendirileceği konserin solisti Norveçli trompetçi, ses sanatçısı ve şarkı yazarı Tine Thing Helseth. Programda, Williams’tan Olimpiyat Fanfare ve Tema, Grieg’den Peer Gynt Süiti, no.1, I. Morning Mood ve IV. In the Hall of the Mountain King, Gershwin’den Paris’te Bir Amerikalı, Tchaikovsky’nin İtalyan Kapriçyosu, Arutunian’ın Trompet Konçertosu, Marquez’den Danzón no.2, Ruo’dan Orkestra İçin Halk Şarkıları, Bernstein’ın Batı Yakasının Hikâyesi ile Rimsky-Korsakov’un İspanyol Kapriçyosu yer alıyor. Konser öncesi, 19.00-19.30 saatleri arasında PSM Meydan Fuaye’de Aydın Büke ve Serhan Bali ile kısa bir söyleşi olacak.



Ne dinleyelim ǀ NOSTALJİ
Karlaaaar düşeeer, düşer düşer ağlarım! Evet yanlış duymadınız, Salvatore Adamo uzun bir aradan sonra 10 Şubat Cuma akşamı, saat 20.30’da İş Kuleleri Salonu’nda seyircisiyle buluşacak. “Her Yerde Kar Var”, “Karlar Düşer” ve “Komşu Kızı” gibi unutulmaz şarkılarının orijinallerinin sahibi Adamo, 60’lı yıllardan bu yana en sevilen sanatçılar arasında yer alıyor. İlk başarısını henüz 17 yaşındayken “Si j’osais” adlı şarkısıyla elde eden sanatçı, Olympia’da sahne aldıktan sonra dünya çapında tanınmaya başladı. Sanat hayatı boyunca şarkıları sayısız dile çevrildi. Avrupa’nın en başarılı ses sanatçılarından biri olan Adamo’nun albümlerinin satışı 100 milyonu aştı. Konserin biletleri 1 Aralık’tan itibaren Biletix’te satışta idi.



Ne izleyelim ǀ TV
Konu kadın orkestra şeflerinden açılmışken, Maria Peters’ın yazıp yönettiği 2018 yapımı, gerçek bir hikâyeden esinlenmiş olan The Conductor’ı izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Film uluslararası müzik camiasında ilk kadın orkestra şefi olan Antonia Louisa Brico’nun hikâyesini anlatıyor. 1926 yılında Amerika’da geçen filmin konusu ise kısaca şöyle: Hollandalı asıllı Antonia, çok küçük yaştayken anne ve babasıyla birlikte ABD’ye göç eder. Müziğe karşı aşırı ilgi ve sevgisi olan Antonia’nın tek hayali orkestra şefi olmaktır, ama kimse onun bu hevesini ciddiye almaz. Antonia asla pes etmez ve bir süre sonra piyano dersleri almaya başlar. Piyano öğretmeni ona konservatuvar için sınava girmesini tavsiye eder. Bu sırada Antonia evlatlık olduğunu öğrenir. Artık kaybedecek bir şeyi olmadığına inanan genç kız, anavatanına dönerek ünlü şef Mengelberg’e kendisine şeflik dersleri vermesi için yalvarır. Mengelberg onun yeteneğini ve azmini görür ve onu, bir kadın olarak daha fazla şansı olacağına inandığı Berlin’e gönderir. Antonia, Devlet Müzik Akademisi’nde iki yıl okuduktan sonra Berlin Filarmoni Orkestrası’nı yöneten ilk kadın olur. Fakat hayatının aşkı ondan kendisiyle müzik kariyeri arasında bir seçim yapmasını ister. Antonia’yı zorlu bir karar beklemektedir. Oyuncu kadrosunda (tanıdık isimlere rastlayamasak da) Christanne de Bruijn, Benjamin Wainwright, Scott Turner Schofield yer alıyor. Özellikle şu son dönemde Netflix’teki Noel temalı filmlerden sıkılmış olanlar için harika bir seçenek.



Ne izleyelim ǀ TİYATRO
Victor Hugo’nun çağları ve coğrafyaları aşan eseri Sefiller, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularından oluşan dev kadrosuyla, 19-20-21 Ocak tarihlerinde AKM Tiyatro Salonunda sahne alacak. Jean Valjean rolünde Durukan Ordu, Piskopos rolünde Mehmet Akay, Javert rolünde Caner Kadir Gezener, Fantine rolünde Aslı Artuk ve Cosette rolünde Eda Aydınlı var. Şöyle demişti Hugo: “Bir ermiş olmak istisnadır, dürüst bir insan olmak kuraldır. Yanılın, gücünüzü kaybedin, günah isleyin ama dürüst olun.” 18. Yüzyıl Fransa’sından, insanın evrensel öyküsüne uzanan, adaletin ve sevginin, acının ve umudun, dünün ve bugünün hikâyesini izlemek için bir an önce biletlerinizi ayırtın.



Nerede Dans Edelim ǀ 80’LER
“Body Talk”, “Just An Illusion”, “Music and Lights and Changes” gibi klasik hit parçaların sahibi İngiliz soul grubu Imagination featuring Leee John 14 Ocak Cumartesi akşamı saat 21.00’de TİM Show Center’da sahne alacak. 30 milyondan fazla albüm satışıyla sadece İngiltere’de değil, tüm dünyada müziğe meydan okuyan Imagination, mükemmel Brit Jazz/Funk şarkıları ile gelecek nesil pop için 80’lerin temel crossover soul-dance yapımcıları olarak konumlarını belirleyen nadir gruplardan olmayı başardı! Bugün bile Imagination’ın müziğinin hikâyesi, büyük çağdaş yıldızların listelerinde yer almaya devam ediyor. Destiny’s Child (Beyoncé ile birlikte), 1998’de kendi adını taşıyan ilk albümlerinde Just An Illusion’ı kullandı. Leee, DJ Dero’nun 2005 yılında kulüplerde yaygın olarak çalınan şarkının yorumunda yer aldı. Aynı yıl, Mariah Carey’nin ilk on single’ı “Get Your Number”da parçayı yeniden kullandığını görüldü. Sözüm, bu show kaçmaz diyenlere ve çılgınca dans etmeyi özleyenlere: iticket Türkiye üzerinden satışa çıkan biletler hızla tükeniyor haberiniz olsun.



Nereyi gezelim ǀ SANAT
Sevil Dolmacı Art Gallery, Amerikalı sanatçı Michael John Kelly’nin Türkiye’deki ilk kişisel sergisi NOW WHAT’a ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor. Soyut eserleri ile tanınan sanatçı Michael John Kelly, tuval üzerine yağlıboya, kolaj ve ayna gibi farklı medyumlarda, İstanbul’da ürettiği eserleri 15 Aralık 2022 - 20 Ocak 2023 tarihleri arasında Türk sanatseverlerle buluşturuyor. Amerika’nın en prestijli üniversitelerinden UCLA’den 2013 yılında master derecesini alan Kelly, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan soyut dışavurumcu sanatçılardan ve bilimkurgudan etkilenerek, günümüzün gürültülü ve kaotik dünyasını eserlerine yansıtıyor. Sanatçı, eserlerini “Anime, video oyunları ve Willem de Kooning’in harmanlandığı post-punk bir ses duvarı” olarak tanımlıyor. Cihannüma, Çömezler Sokağı No: 16, Beşiktaş.



Nerede yiyelim ǀ RESTORAN
Madhu’s ismini hiç duymuş muydunuz? İngiltere’yi sık ziyaret edenlerin veya Hint mutfağını sevenlerin daha önce bu restoran zincirinin adına mutlaka denk geldiğinden eminim. Bu özel mekân İngiliz Kraliyet Sarayı’ndaki davetlere hazırladığı menüleriyle tanınıyor. Ne mutlu baharatseverlere ki, İngiltere dışında ilk durakları olarak İstanbul Swissotel’i seçmişler. Bilinçli mutfak felsefesine sahip olan Madhu’s hayranlarının herkesçe tavsiye edilen “imza tabağı” Palak Patta Chaat imiş. Kendine has bir tabakta sunulan bu yemek, panelenmiş ıspanak, chutney ve kişnişin zerdeçal sos ile sunumundan oluşuyormuş. Sizce de denemeye değmez mi? Hafif acılı bir akşam ve gerçek bir lezzet patlaması için, rezervasyon şart.



Ne okuyalım ǀ KİTAP
Biz kimiz? Bu günlere nasıl geldik? Ve karşımıza çıkan tüm engelleri aşmamızı sağlayan şey nedir? Afrika savanlarından Grönland buzullarına kadar tüm dünyaya biz insanlar hükmediyoruz. Peki, bu büyük ve gizemli gücü nasıl elde ettik? Dünyaca ünlü tarih profesörü Yuval Noah Harari’nin kitabı Durdurulamayan İnsanlık (Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele Geçirdik?) hayaletlerden ruhlara, hükümetlerden şirketlere, tuhaf ve gizemli şeyler hakkında hikâyeler yazmak için bu gücü nasıl kullandığımızı anlatıyor. Afrika’dan yola çıkan insanların izini sürerek ateş sayesinde midemizin nasıl küçüldüğünü, futbol denilen oyunun bize insanlıkla ilgili neler anlattığını ve paranın neden gelmiş geçmiş en başarılı peri masalı olduğunu bu kitapta keşfedeceksiniz. Cücelerle, dev yılanlarla, bulutların üstündeki Yüce Aslan Ruhuyla bezeli, insanlığın kökenlerinin daha önce hiç duymadığınız bu masalsı ancak gerçek hikâye 9’dan 99’a herkese hitap ediyor. Tüm dünyada satış rekorları kıran Sapiens kitabının yazarı Yuval Noah Harari, genç okurlar için kaleme aldığı bu sürükleyici ve rengârenk kitapta, kendine özgü tarzını yepyeni bir kitleyle buluşturuyor. Richard Zaplana Ruiz’un çizgi resimleriyle hayat bulan ve Çiğdem Şentuğ’un Türkçeye kazandırdığı eser Kolektif Kitap tarafından yayınlandı.