TEKNOLOJİ

Çığır açan gelişme, hastanın kendi mide hücrelerini kullanarak, nakil edilen organlara karşı bağışıklık yanıtı oluşması riskini önlüyor.

Bilim adamları, bir hastanın kendi dokularından ve hücrelerinden ürettikleri tamamen kişiselleştirilmiş ilk doku naklini oluşturduklarını bildirdi. Yeni teknoloji; omurilikten kalbe ya da beyine kadar her türlü doku naklini küçük bir yağ dokusu biyopsisiyle gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor.

“Yağ doku hücrelerini farklı hücre tiplerine göre ayırt etmenin yanı sıra kalp, omurilik, kortikal ve diğer doku nakillerini kullanarak farklı hastalıkları tedavi etmek için biyopsi materyallerinden kişiselleştirilmiş hidrojel oluşturabildik,” diyor Tel Aviv Üniversitesi’nin Nanobilim ve Nanoteknoloji Merkezi ve Sagol Rejeneratif Biyoteknoloji Merkezi araştırma lideri Prof. Tal Dvir.

“Hastadan alınan hücreler ve materyal kullanıldığı için nakil, bağışıklık yanıtına neden olmuyor. Bu da hasar gören organın düzgün bir şekilde onarımını mümkün kılıyor,” diye açıklıyor Dvir.

Araştırma, Dvir’in doktora sonrası araştırmacısı Reuven Edri, doktora öğrencileri Nadav Noor ve Idan Gal’ın TAÜ Hücre Araştırma ve İmmünoloji Bölümü’nden Prof. Dan Peer ve Prof. Irit Gat Viks ile Assaf HaRofeh Tıp Merkezi’nden Prof. Lior Heller iş birliğinde gerçekleştirildi. Ayrıca Advanced Materials dergisinde yakın zaman önce yayımlandı.

Reddetmeyi engelleyici ilaçlardan uzak durmak

Günümüzde, rejeneratif tıp için doku mühendisliğinde, hücreler hastadan alınarak işlevsel bir doku haline getirilmek üzere biyomateryallerin içinde kültür çalışması yapılıyor. Bitkilerden ya da hayvanlardan alınan bu biyomateryaller sentetik ya da doğal olabiliyor.

Doku aktarımının ardından ise nakledilen dokunun reddedilmesiyle sonuçlanan ‘bağışıklık yanıtı’na neden olabiliyorlar. Üretilmiş doku veya herhangi başka bir nakil yapılan hastalara, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi uygulanıyor ve bu da ne yazık ki, hastanın sağlığını riske atabiliyor.

Yeni yöntem sorunu ortadan kaldırıyor

“Yeni teknolojimiz sayesinde her doku türünü üretebilir ve nakil işleminin ardından hastalıklı veya yaralı tüm organları etkili bir şekilde iyileştirebiliriz. Buna örnek olarak, kalp krizi sonrası kalbi, Parkinson’lu ya da travma geçirmiş beyni, yaralanma sonrası omuriliği onarmak vs. verilebilir.”

“Ayrıca estetik ameliyat veya makyaj malzemeleri için adpiojenik (yağ doku) nakillerini de gerçekleştirebiliriz. Bu nakiller, vücut tarafından reddedilmeyecektir.”

İşlem nasıl gerçekleşiyor

Araştırmacılar hastaların yağ dokusundan küçük bir biyopsi alarak bunun hücresel ve hücresiz materyallerini ayrıştırdı. Hücreler endüklenmiş pluripotent kök hücreler haline gelmek üzere programlanırken hücre dışı materyal de kişiselleştirilmiş hidrojele dönüşmek üzere işlendi. Endüklenmiş pluripotent kök hücreler, üç temel vücut katmanının tümünden hücre üretebildiğinden vücudun kendini onarması için ihtiyaç duyduğu her hücre veya dokuyu üretme potansiyeline sahiptir.

Ortaya çıkan kök hücrelerin ve hidrojelin birleştirilmesinin ardından bilim insanları, özelleştirilmiş doku örneklerini başarılı bir şekilde oluşturarak hastanın bunlara verdiği bağışıklık yanıtını test etti.

Araştırmacılar hâlihazırda, hasar görmüş omuriliğin ve enfarktüs geçirmiş kalple omuriliğin iyileştirilmesi ve kalp nakli üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda hayvan modellerinde Parkinson hastalığının tedavisi amacıyla insanda dopaminerjik nakillerin olasılığını araştırmaya başladılar.

Bunun yanı sıra, bağırsaklar ve gözler gibi diğer organların da hastanın kendi materyal ve hücreleri aracılığıyla iyileştirilmesini planlıyorlar.

“Tamamen kişiselleştirilmiş her türden doku nakillerinin yapılması teknolojisiyle tüm organları, bağışıklık yanıtı riskini minimumda tutarak iyileştirebileceğimize inanıyoruz,” diyor Dvir.

Kaynak: Israel21c