Blok zinciri nedir?
Dijital verinin kopyalanmasına değil, dağıtılmasına izin veren blok zinciri, yepyeni bir internet türünün omurgasını oluşturmakta. Bir blok zincirinde yer alan bilgi; paylaşılan ve 10 dakikada bir sürekli güncellenen bir veri tabanı halinde varlığını sürdürmekte. Blok zinciri veri tabanı, tek bir konumda saklanmadığı için, kayıtlar herkese açık ve kolayca doğrulanabiliyor. Bu bilginin, hacker’lerin erişip bozabileceği merkezî sürümü de bulunmuyor. Aynı anda milyonlarca bilgisayarda barındırıldığından, veri tabanındaki bilgiye internetteki herkes erişebiliyor.
Şu anda blok zinciri teknolojisinin en büyük potansiyel kullanım alanı finans dünyası. Dünya Bankası, 2015’te yapılan para transferlerinin 430 milyar ABD dolarını aştığını söylüyor ve günümüzde blok zinciri geliştiricilere büyük rağbet var. Blok zinciri, bu tür işlemlerde aracıyı ortadan kaldırabiliyor.
Pek çok İsrail firması, blok zincirini, hepimizin günlük hayatta kullandığı akıllı, güvenli işlem ve depolama çözümü haline getirmek için yeniliklere öncülük ediyor.
Tel Aviv Borsası genel merkezli finans ve bilişim teknolojisi inovasyon platformu The Floor’un kurucu ortağı Gil Devora: “‘Blok zinciri’ ifadesi hala sözlüğünüzde yerini almadıysa bunun gerçekleşmesi an meselesi,” diyor. “Blok zinciri, taşınmaz varlıkların, üçüncü şahıslar yerine internet aracılığıyla transfer edilmesini, ilk kez mümkün kılıyor,” diye aktarıyor Devora. “10 yıl içerisinde ise tüm evlerde göreceğimize inanıyorum.”
Blok zincirlerinin temel avantajları, daha iyi güvenlik ve şeffaflık (size ait varlıklar veya işlemler üzerinden para kazanan gizli komisyoncular yok)…
Blok zincirleri, kripto para (bitcoin gibi elektronik nakit para) kullanılarak işlem yapılmasını sağlarken, medikal kayıtlardan gayrimenkule, ve fikrî mülkiyete kadar her şeyin kaydedilmesi, saklanması ve transfer edilmesi amacıyla da kullanılabilir.
The Floor, 2018 yılının başlarında Blok Zincir Fabrikası’nı kurdu. Bu fabrikanın kuruluş amacı, The Floor’un iş ortakları için (Intel ve Accenture’ın yanı sıra HSBC, Intesa Sanpaolo, Santander, RBS, Deutsche Bank ve SMBC gibi küresel bankalar) blok zinciri teknolojisi çözümleri bulmak.
Bankalar, blok zincirine fazlasıyla ilgi gösteriyor. Finansal teknoloji analisti Uriel Ekstein, HSBC’nin kısa bir süre önce blok zinciri teknolojisi kullanarak dünyanın ilk ticari finansman işlemini gerçekleştirdiğini söylüyor. Santander blok zinciri tabanlı döviz hizmetini piyasa sürerken İspanyol bankası BBVA ise kredi vermek için blok zinciri kullanımına öncülük etti. Önümüzdeki ay İsrail’de ‘blok zinciri akademisi’ açacağı söylenen Microsoft, dijital banka teminatları oluşturulması amacıyla blok zinciri tabanlı platform geliştirilmesi üzerinden İsrail Bankası Hapoalim ile çalışma yürütüyor.
Ekstein, “Bankalar, müşterileriyle ilgili yapmak zorunda oldukları tüm hizmetlerin yanı sıra iç denetimler için de en nihayetinde bunu kullanacak,” diyor.
“Bundan iki buçuk yıl önce The Floor’u kurduğumuzda üst düzey bankalar, finansal teknoloji ve bilişim güvenliği çözümlerine bakmak için buraya geldi,” diye açıklıyor Devora. “Bugün İsrail’de yaklaşık 500 finansal teknoloji ve 500 de bilişim güvenliği şirketi var. Bankalarımızdan biri, 16’sı İsrail’e ait olan 19 finansal teknoloji şirketiyle çalışıyor. O zamanlar yalnızca beş civarında blok zinciri şirketi vardı. Şu anda ise bu sayı 120’ye yakın.”
İlk Blok Zinciri Fabrikası genç-yenilikçi şirketi PAI. “Wix, internet için ne yaptıysa onlar da aynısını blok zinciri için yapıyor,” diyor Devora. PAI’nin yapay zekâ botları, yeni internet kullanıcılarına blok zinciri teknolojisinden yararlanma konusunda rehberlik ediyor.
İkinci şirket ise Nitromia. İşlemlerin, normalde herkese açık olduğu, halka açık bir blok zincirinde, aktif varlığın transferi için güvenli bir sistem sağlıyor. Kişisel bir ‘anahtar’, anahtar süresi dolana kadar, sınırlı bir süreliğine alıcıya işlemin belirli ayrıntılarını görüntüleme erişimi sağlıyor.
Üçüncü genç-yenilikçi şirket olan Teneos, kripto varlıkların, araba ya da ev gibi maddi aktiflerden ziyade, kredi için ek teminat olarak kullanılmasını sağlayan beta aşamasında bir risk yönetimi teknolojisine sahip. “Bugün kripto para birimine sahip kişilere kredi teklif etmek için bir piyasa oluşturmak, olmazsa olmaz bir şey,” diyor Devora.
İsrail’in blok zinciri teknoloji ekosistemi henüz emekleme evresinde ancak Devora, İsrail’in, ‘blok zinciri alanında uzman’ olacağını öngörüyor. “Seçkin IDF teknolojik birimi mezunlarından birçoğunun bu alana geçeceğini düşünüyorum,” diyor Devora.
İsrail Blok Zinciri Derneği
Beş yıl önce Gadi Isaev ve Roman Gold, Rusça konuşan yatırımcılarla İsrail’in genç-yenilikçi şirketlerini bir araya getiren bir yatırım platformu oluşturdu. Giderek daha fazla yatırımcının, blok zinciri teknolojileri hakkında araştırma yapmaya başlaması nedeniyle, iş ortakları, blok zinciri genç-yenilikçi şirketleri için iletişim hattı görevi görecek olan Israeli Blockchain Association’ı (İsrail Blok Zinciri Derneği) Kasım 2017’de kurdu.
Isaev: “Hedef günlük sorunları blok zinciri aracılığıyla çözerek dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek ve bunu yaparken de para kazanmak.”
Örneklerden biri 2012 yılında müzik endüstrisinin emektarı Bruno Grez tarafından Kudüs’te kurulan Revelator.
Telif hakkı sahipleri yıllardır dijital müzik IP’sinden telif hakkı ödemelerini almanın yollarını arıyordu. Revelator’un geliştirdiği bulut tabanlı platform sayesinde kullanıcılar, büyük miktarlarda dijital müzik varlıklarını kaydederek ‘akıllı sözleşme’ uygulaması aracılığıyla gelir dağılımını yönetebiliyor. İşlem, merkezî ödeme platformu yerine blok zinciri üzerine kaydediliyor.
“Birisi Revelator’a şarkı yüklediğinde, bu içeriği Spotify’da veya Apple Müzik’te online olarak paraya çeviriyoruz ve işleme dayalı raporu, otomatik eşleşmeyle düzene koyarak, geliri şarkıya ve şarkının yaratıcısına aktarıyoruz,” diye açıklıyor Guez. “Telif hakkı ücretleri geldiğinde ise akıllı sözleşme uygulamasındaki cüzdan kimliği, ödemeyi doğrudan sanatçıya aktarıyor. Telif ücreti akışını erteleyen herhangi bir aracı yok.”
Ağustos 2018 itibarıyla Revelator’un yönetiminde 1,1 milyon şarkı var ve her ay 61.000 kişiye telif hakkı ücreti ödeniyor. Guez, aralık ayının sonunda ödemelerin günlük yapılacağını tahmin ediyor. Bunun ise sektörde henüz örneğine rastlanmadı. “Sonunda videolara, filmlere, podcast yayınlarına ve dijital platformdan gelir sağlayan tüm varlıklara da geçeceğiz. En nihayetinde de sıradaki büyük gayretimiz, borsa yatırım fonu tahvilleriyle ilgili olacak. Telif hakkı ücretleri, birçok kişiye temettü ödemesi gereken gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi varlıklarla benzer.”
İsrail’in blok zinciri genç-yenilikçi şirket çeşitliliğine bir örnek de Tel Aviv’deki Colu olabilir.
Colu, bölge sakinlerini yerel ürünler satın almaya yönlendirme amacını taşıyan, bir yerel dijital cüzdan uygulaması ve yerelleştirilmiş kripto para birimleri ağı oluşturdu. Dijital cüzdan uygulamasının şu anda 160.000 kullanıcısı var. Tel Aviv’in yanı sıra İsrail-Hayfa’da, Batı Londra’da ve İngiltere-Liverpool’da 1.500 yerel işletme mevcut.
Colu Baş Ekonomisti ve Yönetmelik Sorumlusu Dana Heller, “Yerel tüketimi desteklemenin yanı sıra yeni yerel kripto para biriminin, geri dönüşüm gibi olumlu vatandaşlık davranışlarını da teşvik edeceğini ve bunun sonucu olarak şehirdeki günlük yaşamı iyileştireceğini umuyoruz,” diyor.
Kaynak:
https://www.israel21c.org/blockchain-the-next-blockbuster-on-israels-startup-scene/