Haber Fotoğrafı: CRR

Merhaba Kasım! Sonbaharın bitişi. Kışın bitişiği. Hoş geldin güzün en kararlı ayı, yazdan tamamen sıyrılmış, kışa bir adım yaklaşmış, acısı tadında, hüznü sağlam, güçlü, biraz sert ama kendine has güzelliği ve ihtişamı ile Kasım... Ev oturmaları, kanepede uzadıkça uzayan sohbetler eşliğinde izlenen filmler, çaydanlıkta fokurdayan çayın sesi ve erken kararan akşamlarda abajurun loş ışığında okunan kitaplar. Diğer yandan bıkana kadar göreceğimiz, “Kasım’da aşk başkadır” yazıları. Tüm bunların yanında, dışarıda neler yaşandığını, sanat dünyasında ne yenilikler olup bittiğini merak ediyorsanız, Kasım Ajanda’m tam size göre…

Ne dinleyelim ǀ ORATORYO
CRR Senfoni Orkestrası, 10 Kasım saat 20.00’de CRR Konser Salonu’nda... “Her 10 Kasım” Oratoryosu Ata’ya Şükran Konseri’nin şefi Murat Cem Orhan. Konserde Burcu Ömür Özcan soprano, Elif Tuğba Tekışık mezzo soprano, Ufuk Toker tenor ve Burak Kul bariton olarak sahne alıyorlar. Seslendirilecek eserler arasında yer alanlardan biri Türk Marşı. Rus Besteci Mikhail Ippolitov-Ivanov, “Üsküdar’a Giderken” ve “Hoş Gelişler Ola” adlı ezgilerin de işitildiği “Op. 55 Türk Marşı”nı 1926 yılında yazdı. Kafkas halklarının müziklerini yakından tanıyan, vefat ettiği 1935 yılı başında Ankara’ya gönderdiği mektupta, genç Türkiye Cumhuriyeti’ni takdir ettiğini, çalışmalarla devrimleri beğeniyle karşıladığını ve Atatürk’e hayranlığını ifade eden sanatçı ayrıca, Türk halk ezgilerinin çoksesli müzik alanında değerlendirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunmuştu. Diğer yandan Orhan Öner Özcan, 10 Kasım’ları “Fani bir bedenin ölümü, baki bir düşüncenin doğumu” olarak tanımlıyor. Anma törenleri öncesinde sabah protokolün ön sıralarda yer almasını, trompetin çaldığı “ti” sesinin eşlik ettiği saygı duruşunun hemen ardından İstiklal Marşı’nın söylenmesini, anma törenlerini ve/veya Atatürk’ün sevdiği şarkılar konserlerine ek olarak klasik müzik icra eden kurumlarda seslendirilmek üzere bu tür eserlerin artması gereğini hisseden, bu istekle, tüm bu törensel unsurları ve duyguyu Murat Göksu’nun güçlü kaleminden çıkan şiirlerin hayat verdiği bir müzikle birleştiren yapıt, bir Atatürk Mersiyesi niteliği taşıyor.




Ne izleyelim ǀ FİLM
10 Mayıs 2023’te Stockholm’de başlattığı Renaissance turnesi boyunca Beyoncé, Loewe’den Gucci’ye Fendi’den Alexander McQueen’e etkileyici sahne görünümleriyle unutulmaz moda anlarına imza atarak adından söz ettirmeyi başardı. Şimdi ise dünya turunun son durağı olan Kansas City’de Renaissance’ı beyazperdeye taşıyacağını duyurdu. Sosyal medyada duyurduğu fragmanda “Ne istediğine dikkat et, çünkü gerçekleştirebilirim!” yazısını ekledi. Renaissance: A Film by Beyoncé 1 Aralık 2023’te sinemalarda gösterime girecek. Beyoncé’nin Homecoming, Life is but a Dream, Black is King gibi geçmiş projelerini düşünecek olursak yine biyografik belgesel tadında bir film bizi bekliyor, diyebiliriz.




Nereye gidelim ǀ KOMEDİ FESTİVALİ
BKM Organizasyonu ve Maximum Kart ana sponsorluğunda şehre kahkahayı getiren İstanbul Komedi Festivali, 21 Kasım Salı akşamı İş Sanat’ta, “Bir Demet Muhabbet” adlı gösterisi ile Demet Akbağ’ı izleyicileri ile buluşturacak. Sanatçı, çocukluğunda ev halkına yaptığı gösterilerden başlayarak hayat yolculuğunu paylaşacak ve bol kahkahalı, bol maceralı eşsiz anılarını seyircilere sunacak. İlk tiyatro oyunlarından sinema filmlerine, sahne gösterimlerinden televizyon dizilerine kadar pek çok kesitin barkovizyon aracılığı ile aktarılacağı “Bir Demet Muhabbet” Demet Akbağ ile unutulmaz bir gecenin kapılarını aralayacak. Maksimum eğlence ve maksimum kahkaha için; seyircilerin soruları ile şekilleneceği Demet Akbağ ile “Bir Demet Muhabbet” gösterisinin kahkaha dolu yolculuğuna şahit olmak ve eşlik etmek için 21 Kasım’da İş Sanat’ta gerçekleşecek bu gösteriyi kaçırmayın. Biletler Biletix’te.




Ne izleyelim ǀ TİYATRO
Doğu ve Batı, eski ve yeni, geleneksel ve modern kutupları arasında salınıp duran Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Serkan Keskin’in onlarca surete büründüğü bir oyunculuk şöleniyle sinema ve tiyatronun iç içe geçtiği çağdaş bir uyarlama olarak izleyici ile buluşuyor. Edebi kurgunun örneklerinden biri olan bu eser, ilk önceleri eleştirel bir roman olarak karşımıza çıktı. Kitap, özet olarak Türk milletinin Doğu ve Batı kültürü arasında kalmışlığını konu edinir. Ana fikri ise, insanın kafa yorduğu Doğu ve Batı arasındaki kalmışlığın aslında hiçbir önemi olmamasıdır. Serdar Biliş’in yönetmenliğinde sahneye uyarlanan oyunun müziklerini Tuluğ Tırpan besteledi. İki saat ve tek perde olarak tasarlanmış bu tek kişilik oyun 7 Kasım Salı akşamı saat 20.00’de ya da 17 Aralık Pazar saat 19.00’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izlenebilir.




Nereye kaçalım ǀ BARBARE BAĞLARI
Bağbozumu sonrası ne yapılır? Tabii ki şarap tadımına gidilir. Tekirdağ’ın Barbaros kasabası tepelerinde Yazır Köyü Karaağaçlık mevkiinde yer alan 230 dönümlük Barbare Bağları içindeki Barbaros Bağ Evi, ‘topraktan alınanı tekrar toprağa vermek’ ana felsefesiyle yola çıktı. Organik, sürdürülebilir ve bio-dinamik yöntemler kullanılarak tarım yapılan bir sisteme sahip. Senenin 12 ayı açık olan bağ evi, kendinizi Güney Fransa ya da İtalya’da hissedeceğiniz kadar sıcak ve samimi. Fransa’da üniversite eğitimi sonrasında restoran işletmeciliği yapan ve Chateau-neuf-du-pape bölgesindeki Chateau Cabrieres ve Chateau Maucoil’in sahibi ile arkadaş olan Can Topsakal’ın, tutkusu olan şarap işine girmek istemesi ile 2000 yılında başlayan Barbare hikâyesi, yaklaşık 20 yıldır ismini sürekli bir adım ileri taşıyarak ve lezzetlenerek devam ediyor. Bu lezzetlere eşlik eden bağın restoranından çıkan yemeklerse, Tekirdağ’ın uçsuz bucaksız manzarası ile olağanüstü bir deneyime dönüşüyor. Hafta sonunuzda ruhunuzu Toscana vadisindeymişçesine doyurmak isterseniz bölgeyi ziyaret etmeden önce konaklamalı atölye ve etkinlik programları organize edebilir; hemen yanı başınızdaki bu harikulade coğrafyanın tüm hücrelerinize işlemesini sağlayabilirsiniz.




Ne okuyalım ǀ KİTAP
Albert N. Contente 1930-40’lu yılların İzmir’indeki Yahudi yaşamına dair anılarını, kendi çizdiği illüstrasyonları da ekleyerek “Mis Memorias Illustradas” adını verdiği bir kitapta toplamıştı. 2004 yılında özel kopya olarak basılan bu kitap, İzmir Yahudi kültürünü yaşatmak amacıyla şimdilerde fotoğraflarıyla da katkıda bulunan Selim Bonfil tarafından yeniden derlendi ve Kenan Cruz Çilli tarafından Ladino dilinden önce Türkçeye, sonra da İngilizceye çevrilerek (Estorias de İzmir ve Stories From Izmir) her iki dilde de basıldı. Okuyuculara sunulan 32 öykü, kültürel mirasımızın zenginliğinin korunması açısından son derece önemli. Hikâyeler sözlü tarih bakımından tarihsel değere sahip. Albert Contente’nin neredeyse bir asırlık hayatı, bize o yıllarda yaşamın nasıl olduğuna dair anılar sunmakta. Diğer yandan, yazdıkları Sefarad Yahudileri’nin geleneklerine uygun biçimde mizahla dolu. Contente sadece bir hikâye anlatıcısı değil, aynı zamanda da bir karikatürist. Hikâyeler, yazılı metne büyük değer katan, görsellerle birlikte çok daha güçlü hale gelen mizahi ve oldukça eğlenceli karikatürlerle bezenmiş. Kitabın İngilizce ya da Türkçe baskısını Gözlem Kitabevi’nden temin edebilirsiniz.




Nerede yiyelim ǀ YENİ RESTORANLAR
Geçen yaz Bodrum’da açılan ve deneyen herkesin damaklarında iz bırakan Tuzz İstanbul’a da geliyor. Şef Nilay Lale’nin hazırladığı ve her tabağın adeta sanat eserine dönüştüğü menüde dünya mutfağından lezzetler profesyonel yorumlarla yer alacak. Ekim sonunda açılması beklenen Tuzz Restoran, Karaköy Bankalar Caddesi’nde yeni açılan Khai Hotel’in teras katında olacak. Moda’nın en ikonik mekânlarından biri olan Bomonti yenilendi ve bambaşka bir restoran olarak geri geldi. Oldukça geniş bir alanda, Moda’nın çok sevilen manzarasına karşı kurulu Bomonti Moda’da dört farklı restoranın menüsü sunuluyor. Kokteylleriyle öne çıkan Ginny’s, İtalyan lezzetleri sunan Unico, kahvaltı ve tatlısıyla tanınan Butter, enfes fast food yapan Alpha’nın menüsü Bomonti Moda’nın menüsünde yer alıyor.