Kütüphane deyince aklımıza çoğunlukla taş duvarlar arasına sıkışmış sararmış kitap yaprakları gelir. Özellikle sessiz mekânlar... Sessizliğin sesinin duyulduğu bir mekân. Bu sessizliği bozan kitapların kendi aralarındaki fısıldaşmalardır. Duyabilene, görebilene, hissedebilene... Kütüphaneler tarihin kokan sayfaları ile geleceğin ışıldayan sayfaları arasında dolaşır dururlar. Kitapların arasında yok olmayı mutluluk bilenler dünyanın en eski kütüphanesi olan İskenderiye Kütüphanesi’nin yangından önceki halini görmeye can atarlar. Bilimin, sanatın, tarihin yanarak kül olduğu İskenderiye Kütüphanesi’nin yapılış hikâyesinden yok oluş hikâyesine kadar uzanan yolda birkaç adım yürüyelim.


İskenderiye Kütüphanesi

Mısır’ın İskenderiye kentinde M.Ö. 3. yüzyılda Büyük İskender’in komutanlarından biri olan 1. Soter tarafından kuruldu. Adını kurucusu olan, Büyük İskender’den alır. Rodoslu mimar Dinokrates’in planına göre kurulan İskenderiye kenti küçük bir balıkçı kasabası iken gelişen ticaretin etkisi ile zengin ve uygar kentler arasında yer almaya hak kazandı. Kurulan kütüphane ile bilim alanındaki popülaritesini de artıran kent zamanla birçok filozof ilim insanı ve araştırmacıların da uğrak yeri haline geldi. Kütüphanenin kitap barındırmanın dışında birçok özelliği vardı. Örneğin o devirde bilinen tüm hayvanların bir örneği müzede bulunuyordu. Bir botanik bahçesi, rasathane ve anatomi salonuna sahipti. Otopsi yolu ile insan vücudunun incelenmesi için kurulan anatomi salonu, tıp alanında çığır açan birçok bilim adamı için olağanüstü bir çalışma alanı idi. Fizik, kimya, astronomi, matematik, felsefe ve edebiyat bilgileri için bölümlere sahip olan İskenderiye Kütüphanesi 900.000 el yazması ile Antik Çağ’ın irfan yuvası idi. Matematik bilgini Öklides, Apollonius; coğrafya bilgini Eratosthenes; tıp bilimci Herophilos; mekanik bilimci Arşimet gibi daha birçok bilim insanı bu kütüphanede araştırmalar yaptı. Öklides kütüphane içerisindeki matematik okulunu kurdu ve geometrinin temelini oluşturan “Elementler” adlı eseri hazırladı.

Yönetimsel olarak çok sayıda çalışanı olan kütüphane devrin kralları tarafından da desteklenmekte idi. Kütüphanenin bir diğer işlevi ise yayınevi görevini üstlenmiş olması idi. Mısır’a giden her kitabın orijinalinin önce kütüphaneye verilmesi, papirüslerle el yazması haline getirilmesi ve rulolar halinde saklanması mecburi idi. Kitabın bir nüshası da sahibine verilmekte idi.

Öte yandan dünyanın dört bin yanından getirilen kitaplar da kütüphanenin arşivinde saklanmakta idi. Kütüphane varlığını 4. yüzyıla kadar devam ettirdi. Kütüphanenin yok oluşu ile ilgili birçok varsayım vardır. Genel kanı bu kütüphanenin, çıkan çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan tapınakları ve yapıların imhası sırasında yakıldığı yönündedir. Kütüphanenin Sezar tarafından, İskenderiye’yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır. Nedeni ne olursa olsun bilginin yok edilişi uygarlığın gerilemesini beraberinde getirir. Çabalar boşa gider, insanlık tarihi bir kez daha sekteye uğrar.


Britanya Kütüphanesi

Dünyanın en büyük kütüphanesi
Kitap sayısı bakımından dünyanın en zengin kütüphanesi olarak kabul edilen Britanya Kütüphanesi 1753 yılında İngiliz Müzesi’nin bir parçası idi. Uzun yıllar birlikte anılan bu iki kurum 20. yüzyıla gelindiğinde ayrılarak işlevlerini sürdürmeye devam ettiler. Londra’da bulunan kütüphanede kitap sayısı her gün değişse de ses kayıtları, dergiler, el yazmaları ile birlikte 170 milyon eserden söz ediliyor. Kütüphane çok geniş (8 milyon parçacık) pul koleksiyonu ile de ünlü. Arşivini genişletmeyi bir amaç haline getiren İngilizler kütüphanede dünyanın basılı ilk yayını olan Diamond Sutra ve Leonardo Da Vinci’nin not defterine de ev sahipliği yapıyor.

Kitap mı dediniz belge mi?
1492 yılında keşfedilen Amerika kıtasında 1700’lü yıllarda kurulan bir kütüphane oldukça şaşırtıcı ve düşündürücü. ABD’nin başkenti Washington’da bulunan ABD Kongre Kütüphanesi (Library of Congress) 1800’lerde savaşın sonucu olarak yıkıldı ve koleksiyonu tamamen yok oldu. Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin yazarı olan Thomas Jefferson’ın kitaplarını bağışlaması ile tekrardan canlanan kütüphane 1040 km’lik rafları ile sadece Amerika’nın değil, aslında yerkürenin dört bir köşesinden toparlanan küresel bir hafızayı taşıyor.

ABD Kongre Kütüphanesi (Library of Congress)

Beethoven ve Mozart’ın tam da kendi karakterlerine uygun olan nota kâğıtları müzikologlar için bir ilham kaynağı. Kütüphanede sayısı 2000’lere ulaşan bir flüt koleksiyonu ile Stradivarius kemanlar da var. Bunca değeri toplamak kadar korumak da ayrı bir çaba gerektiriyor. Coğrafya bölümü şahane denecek türden. Beş milyondan fazla harita ve seksen binin üzerinde atlas da kütüphanenin değer skalasını yükseltiyor. George Washington’un eliyle çizdiği harita-planlar Theodore Roosevelt’in günlüğü kütüphanenin incileri arasında.

DÜNYANIN EN İLGİNÇ KÜTÜPHANELERİNDEN BİRKAÇ ÖRNEK...

Tarih sanat ve teknolojinin buluşma noktası
İtalya’nın Perugia şehrinde kurulan Biblioteca Sandro Penna, uzay gemisi şeklinde inşa edilmiş bir kütüphane. Şehrin tarih kokan sokaklarına tezat, yüksek teknoloji ile donatılmış olan bu kütüphane ziyaretçilerin olduğu kadar araştırma yapanların ilgi odağı.

Biblioteca Sandro Penna

Geceleri adeta bir ışık şöleni gibi görünen Biblioteca Sandro Penna multimedya salonları, klasik müzik, opera ve çağdaş müzik CD’leri ile bir kütüphaneden çok bir sanat ve kültür merkezine benzemekte. Çikolatası ile ünlü bu üniversite şehrinde böylesi bir mekânın bulunması şaşırtıcı değil.

Çocuklar daima haklıdır
Tayland’da bulunan Soneva Kiri’nin çocuk kütüphanesi devasa bir ağaç evi görünümünde. Dallara asılı okuma odaları, yağmur ormanları görünümündeki çatı katı, müzik odaları ve çocuk kitapları ile her yaşı etkileyebilecek nitelikte. Bu mekanda profesyoneller çocuklara enstrüman çalmalarını öğretiyor. Çocuklar kütüphanenin içinde resim ve görsel sanatlar ile ilgilenmekte, uzmanlar onların yaratıcı yeteneklerinin ortaya çıkarmalarına yardımcı olmakta. Böylesi bir eğitimin içinde büyüyen çocukların gelecekte daha başarılı olmaları normal görünüyor.

Sosyal sorumluluk projeleri ile ünlü bir mimari harikası
Romeo ve Jülyet, İki Şehrin Hikâyesi, Yüzüklerin Efendisi gibi dünyaca ünlü kitapların bir sokakta devasa boyutta olan baskılarını görseniz ne yapardınız? Bu ünlü kitapların dev kapakları ile oluşturulmuş bir dış mimari olsa olsa bir kütüphanedir diye düşünür içeri girmek için sabırsızlanırdınız.

Kansas Halk Kütüphanesi

Bu sıra dışı bina Kansas Halk Kütüphanesi’ne ait. Kansas Halk Kütüphanesi dış mimarisi ile ilgi çekmek ile kalmayarak toplumsal sorunlara değinen programlar da yapmaktadır. Toplum içinde evsizlik problemi ile göçmenlerin problemlerini içeren bu programlar ilgilileri bir araya getirmeyi ve somut çözümler bulmayı hedefliyor.

Düzen, dayanıklılık, estetik
Fransız Milli Kütüphanesi orijinal adı ile Bibliotheque National de France kökleri 14. yüzyıla kadar uzanan dış görünümü ile modern mimariye sahip olmasına rağmen iç tasarımı tarih kokan bir mekân. Sahip olduğu farklı kaynaklar ile Avrupa’nın sayılı kütüphaneleri arasında yerini almakta. 5 asırdan fazla bir zaman diliminde Avrupa bunca savaş yaşamışken hem içerik hem de fiziksel olarak ayakta kalmayı başarması adeta bir mucize. Yaşar Kemal’in yazdığı “Yalnızlık” şiiri de Türkçe elyazması bölümünde yer alan eserler arasında.

Bibliotheque National de France

Son derece düzenli bir arşivleme tekniğine sahip olan kütüphanede istediğiniz her konuda araştırma yapabilirsiniz. Efsane bir mimari, muhteşem düzen ile birleşince içeride saatlerce kalmak mümkün.

Doğa ile baş başa dünyanın en küçük kütüphanesi
“Kütüphanemize hoş geldiniz. Beldemizde konuk olurken kütüphanemizden faydalanabilir, kitap okuyabilirsiniz. Burada üye kartı sorulmaz. Yalnızca isminizi, unvanınızı ve okuyacağınız kitabın adını kayıt defterine yazınız. Daha sonra kitabı aldığınız yere koymanız yeterlidir.” Skaun Halk Kütüphanesi Norveç’te bulunan küçük bir beldede yer alıyor. Anoya gölü de bu beldenin içinde bulunuyor. Devlet tarafından koruma altındaki bu gölün suyu son derece temiz. İçilebilir suya sahip gölün çevresinde mavi ile yeşilin müthiş buluşması görülüyor. Yaz kış ziyaret edilen bu piknik alanında dünyanın en küçük kütüphanesi yer almakta. 20 kadar kitabı ile okuyucuya başka dünyaların kapılarını aralıyor.
Sessizce kitabınızı alıp sayfaları çevirmek ve tabiatın olağanüstü güzelliklerine şahit olmak için ideal bir yer.


Jozsef Tari
Minyatür Kitaplar Kütüphanesi
Kitaplar ve kütüphanelerden söz ederken minyatür kitap koleksiyoncusu Jozsef Tari’den söz etmemek mümkün değil. 1969 yılından beri küçük kitaplar ile ilgilenen Jozsef Tari’nin 5.000’in üzerinde kitabı var. Sanattan spora politikaya kadar geniş bir konu yelpazesine sahip olan kitapların ebatları 100 mm’den küçük. Dünyanın en küçük kitabı sayılan 2,9 x 3,2 mm boyutunda kitap da bu koleksiyonun bir parçası.
Kitapların çoğu Macarca olmasına rağmen Kanada, Meksika, Avustralya, Endonezya ve Japonya’dan da kitaplar var. Minyatür gazeteler el boyaması çinili minyatür deri kapaklı kitaplar Jozsef Tari’nin ilgi alanında. Jozsef Tari kitaplarını takas etmek yolu ile sayısını artırmanın yolunu arıyor. Meraklılarına duyurulur…

Kimimiz evimizin en güzel köşesinde kitap okuruz, kimimiz için kısa bir tren yolculuğu bile okumak için bir fırsattır. Kimimiz sahilde sayfaları çeviririz, kimimiz için zaman kavramı kaybolur gider kendimizi kaybederiz Kitap “arkadaştır” diyenlere kütüphaneler “cennettir.”