Fotoğraflar: Teri Erbeş

2020 yılında basılan ve çok satanlar arasında uzun süre yerini koruyan “Her Şey Değişir” adlı ritüeller kitabı, Anette İnselberg’i kariyerinde büyük bir dönüşüme taşıdı. Yirmi yıl farklı konularda eğitimler alarak kendini kişisel dönüşümüne adayan İnselberg kitabın getirdiği yankıyla sokağa çıktığında ve bulunduğu ortamlarda dikkat çekmeye başladı. Ritüeller, özellikle Türk kadının ilgisini çeken, merak ettiği ve hatta uygulamaya da çok yatkın olduğu bir konu olduğundan, gün geçtikçe Instagram ve Youtube gibi sosyal medya platformlarında Anette İnselberg sıkça konu edildi ve yaşama dair her konuda mevcut ritüellerini insanlarla paylaşmaya başladı. Armağan Çağlayan, Tv8, Beyaz TV’de gibi birçok programa çıktı. Marie Clair, Elele, Pozitif gibi dergilerinde makaleleri yayınlandı. Bunların yanı sıra pek çok yere konuşma yapması için davet aldı ve seminerler vermeye başladı. Şalom DERGİ okurları için biz de kendisiyle bu merak uyandıran konularda bir söyleşi yaptık.

İlk kitabınızın çok sayıda okuyucuya ulaşmasıyla birlikte, hayatınızda ne gibi değişimler oldu?
Kitabımın başarısı güzel olduğu kadar büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirdi. Bu nedenle insan ve toplum ruhunu daha iyi anlayabilmek için İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümüne başladım. Tanınır hale geldim; insanlar yolda bana gülümsemeye, teşekkür edip sarılmaya, selfie çektirmeye başladı. Televizyon kanallarından, dergilerden söyleşiler ve makaleler yazmam için teklifler almaya başladım.



Bugün 460 bin takipçisi olan Instagram sayfanızda ve Youtube kanalınızda, kendi alanınızda içerik üretiyor, kısa yayınlar yapıyorsunuz. Yayınlarınızın konusu nedir?
Amacım insanların enerjisini yükseltmek, motive etmek, düştüyse ayağa kaldırmak daha doğrusu ayağa kalkabileceğini hatırlatmak. Üzerindeki olumsuz enerjiyi, miskinliği, kilitleri, olumsuzlukları dönüştürebileceğini hatırlatarak bir hedef belirleyip o hedefe ulaşabilmek için atılım yapmaya teşvik etmek. Bunun için kısa yayınlarda ritüeller yaptırıyorum. Ritüellerde ses, renk, sayı ve bitki frekansları, bilinçaltı kodlama olumlamaları ve NLP tekniklerini kullanıyorum.

Ayrıca ThetaHealing, Sarkaç (Spiritüel Dowsing), Jean Adrienne Arınma Sistemi (JAAS) gibi verdiğim eğitimlerle ilgili kısa hediye yayınlar yapıyorum. Aslında her şey bilinçaltıyla ilgili. Hayatımızın yüzde doksanını bilinçaltımız yönetiyor. İşte verdiğim eğitimlerle bilinçaltında bizi bloke eden kök inançları bulup dönüştürmeye ve kişiye yeni bir hayat yolu açmasına yardım etmeye çalışıyorum.

Peki, konuları ve o gün hangi ritüeli yaptıracağınızı nasıl belirliyorsunuz?
Aslında hepimiz o kadar aynıyız ki. Herkes iyi bir evliliği, yuvası, çocukları olsun ve seçilsin saygı görsün istiyor. Herkes, evi-arabası olsun, konforlu bir hayat sürsün istiyor. Herkes başarılı olmak, yaptığı işte yükselmek istiyor. Ben de bu beklentilere uygun olarak ritüeller yaptırıyorum ve bu ritüellerde bilinçaltı kodlamalarını ve olumlamalarını kullanıyorum. Bolluk, bereket, iş, başarı, terfi, ev, araba sahibi olma; olumsuzlukların, tıkanıkların dönüştürülmesi üzerine talepler olduğunda bunlara uygun ritüelleri anlatmayı tercih ediyorum.

“Hayatımızın yüzde doksanını bilinçaltımız yönetiyor” dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
Tabii ki... Hayatımızın yüzde onunu bilinçli kararlar alarak yüzde doksanını ise bilinçaltımızda yatan kök inançlara göre sürdürüyoruz. Bu kök inançları çocukluktan, atalardan ya da toplumun kolektif bilincinden getiriyoruz. “Para geldiği gibi gider”, “Parası olan insanlar kendini beğenmiş olur” gibi toplumdan alınan çok yaygın parayla ilgili bizi tıkayan blokajlarımız var. İşte verdiğim eğitimlerde (özellikle ThetaHealing eğitimlerinde) bu konuya eğiliyoruz. Kazı tekniğiyle olumsuz kök inançları bulup dönüştürüyor ve his yüklemeleri yaparak bilinçaltına yeni olasılıkların mümkün olduğu mesajını veriyoruz. Suyu, mekânı, takıları kodlayıp kişinin bilinçaltına sürekli olumlu mesajlar göndererek kişiyi o amaca doğru harekete geçiriyoruz.



Bilinçaltımızda ne olduğunu anlamak mümkün mü?
Kişi yaşadığı hayata, çevresindeki arkadaşlara bakarak bilinçaltında ne olduğunu rahatlıkla anlayabilir çünkü yaşadığımız hayat aslında bilinçaltımızın bir yansımasıdır.

ThetaHealing yönteminde kullandığımız “kas testi” ile (kökeni kinesiyoloji bilimine dayalıdır) kişinin bilinçaltındaki kök inançları rahatlıkla gözlemek mümkün. Ayrıca Jean Adrienne Arınma Sistem’inde (JAAS) de benzer bir “kas testi” kullanarak yine kişinin bilinçaltındaki yaklaşımı ortaya çıkarılabilir.

Jean Adrienne Arınma Sistemi (JAAS) yönteminden de biraz bahseder misiniz?
“JAAS” Amerikalı kadın psikolog Jean Adrienne’a ait bir yöntemdir. “Kas testi” metodunu kullanarak, yaşadığımız sorunların kaynağını bulup arınmalarla dönüşümler gerçekleştirdiğimiz, çok pratik ve etkili bir yöntemdir.

Yine ona ait Sarkaç (Spiritüel Dowsing) yöntemi de dilediğimiz her konuda çok pratik arınmalar ve yüklemeler yapmamıza yardımcı olan etkili ve pratik bir yöntemdir.

Peki yaptırdığınız ritüeller veya verdiğiniz seminerlerle ilgili geri dönüşler nasıl? Gerçekten sonuç alınıyor mu?
Kişi hazırsa, kader planıyla da uygunsa, ritüeller gerçekleşiyor. Evini arabasını alıyor, terfi ediyor. Alacaklarını alıyor, davalarını kazanıyor. Evini dekore ediyor. Tayini çıkıyor. Banka hesapları doluyor, danışanları artıyor. Tabii ki kader var; tabii ki kişinin bilinçaltının hazır olması gerekiyor. Ayrıca her zaman, olanın da olmayanın da Allah’tan olduğunu ve bizim hayrımıza olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Kendiniz için kullandığınız, sonuç aldığınız ve tavsiye edeceğiniz ritüeller var mı?
Bundan yıllar önce kendim için Yılın en iyi yazarı diye bir görsel oluşturup saklamıştım. Sonrasında gerçekten de kitabım aylarca “Çok satanlar” listesinde kaldı ve 150.000 baskı yaptı.

Sizler de böyle bir görsel oluşturup sürekli gördüğünüz bir yerde saklayabilirsiniz. Aslında burada yaptığımız, bilinçaltına “haydi bunu gerçekleştir” diye mesaj göndermek.

Ayrıca bolluk, bereket ve nazarla ilgili kendime uyguladığım Servet ritüeli var. Bu ritüel için önce cam bir kâseye su dolduruyorsunuz. Ardından içine üç çay kaşığı tuz ve üç adet madeni para koyarken şöyle diyorsunuz; “Evimdeki, işimdeki, tüm olumsuzlukları ve nazarı bu tuzlu suya topluyorum ve yollarımın açılmasını seçiyorum.” Sonra bu kâseyi bir hafta boyunca mutfakta ocağın yanında bekletiyorsunuz. Bir hafta sonunda kâsedeki suyu döküp parayı sadaka olarak veriyorsunuz. Burada tuzun negatif enerjiyi üstüne toplama özelliğini kullanıyoruz ve yine bilinçaltına yollarımızın açılacağına dair kodlama yaparak mesaj veriyoruz. Ayrıca mutfak her zaman bollukla ilgilidir. O yüzden kâseyi mutfakta bolluk enerjisinin olduğu yerde tutuyoruz ve sadaka vermek de her zaman insana iyi gelir. Onu hatırlatmış oluyoruz.

Bundan sonraki yeni projeleriniz neler? Yolda başka bir kitap var mı?
Şimdilik kitap yerine Instagram’da kısa videolarla devam etmeyi düşünüyorum. Hem daha pratik hem de o günün enerjisine göre paylaşım yapmış oluyorsunuz. Kitap dediğiniz şimdi yazmaya başlasanız bir sene sonra ancak çıkıyor.

Kendime yatırım yapmak, yeni eğitimlere katılmak (özellikle şaman ve theta eğitimleri), değişik kültürlere geziler yapmak önceliğim.