Haber fotoğrafı: Verona’da bulunan bu usturlap sadece geçmiş zamana ait bir cihaz olarak değil, yaşadığı ve yaşattığı yolculuk açısından da önemli
(Fotoğraf: Federica Candelato)

Usturlap günümüzde önemini kaybetmiş ve yerine gelen teknolojik cihazlarla unutulmaya yüz tutmuş bir alettir. Ancak, yüzyıllar öncesinde insanoğlunun uzak yıldız ve gezegenlere bakarak bazı şeyleri anlamaya, açıklamaya ve hayatlara yön vermeye çalıştığı dönemlerde çok önemliydi. Yaklaşık 2000 yıl öncesinden kalan bir usturlap, cihaz olarak öneminin dışında Müslüman ve Yahudi bilim adamlarınca ortak çalışmalarda kullanımına ait izler taşıması açısından oldukça ses getirdi.

Usturlap, pek çok işe yarıyordu
Altın çağını 10. yüzyıl civarında yaşayan bu cihaz, dönem belgelerine göre binlerce işe yarıyordu. Öncelik olarak gök cisimlerinin hareketlerinin çizilmesi gibi astronomik araştırmalara hizmet etse de astrolojinin bu bilimle beraber yürümesi aletin kehanet ve fikir yürütme açısından da önemini ortaya koyuyordu. İbadet vakitlerinin tespiti, denizlerin gel-git hareketlerinin tahmini, mevsimsel olayların belirlenmesi ve hatta matematik problemlerini çözümü bu aletin amaçlarından birkaçıydı.

Kelime olarak Yunancandaki astron (yıldız) ile lambanein (almak, yakalamak, ölçmek) kelimelerinin birleşimiyle oluşan “astrolabos” Arapçaya uygun olarak usturlap olarak söyleniyordu. İsminin kökeninden anlaşılacağı gibi ilk usturlaplar aslında M.Ö 200’lü yıllarda Helenistik dönemde icat edilmişti. Ortaçağ Avrupa’sının karanlık dönemlerinde eski Yunan ve Roma kültüründen beslenerek gelişen İslam bilim kültürü ise, 9. yüzyıldan itibaren usturlabı en gelişkin haline doğru evirdi.


Usturlap üzerinde yer alan Arapça ve İbranice yazılar. Fotoğraf: Federica Candelato


Korunan en eski usturlap
Korunan en eski usturlaplardan biri de İtalya’nın Verona Müzesi’nde yer almaktadır. Son yapılan incelemeler bu cihazın bilim tarihine ışık tutan farklı bir yönünü ortaya koymuştur. Cihazın üzerinde Arapça harfler dışında İbranice yazıların da olması, dönemde kültürlerin ortak çalışmasını göstermesi açısından kritiktir. Endülüs’te 11. yüzyılda yapılmış bu cihaz en aktif döneminde İspanya, Kuzey Afrika ve İtalya’da Müslüman, Yahudi ve hatta Hıristiyanlar tarafından kullanılmıştı. O yıllarda Müslümanların yönetiminde olan İber Yarımadası’nda yan yana yaşayan ve çalışan İslam ve Yahudi alimleri, bilgiye giden yolu beraber yürümüş ve bunu usturlabın üzerine bıraktıkları yazılarla ortaya koymuştur.

Alet üzerindeki yıldız konumları 1060’larda ve 1070’lerde yapılan usturlaplardakilerle benzerdir. Ancak kullanılan başka bir plakasında Kuzey Afrika’daki enlemler kazınmıştır. Bu, İber Yarımadası ve Afrika arasındaki seyahatin ne kadar sık olduğunu göstermesi açısından ilgi çekicidir. Usturlabın üzerinde yer alan; “İshak için… Yunus’un işi” yazan kısım ise, ikisi de Yahudi isimleri olmasına karşın Arapça yazılmıştır. Araştırmacılar aletin Yahudilerin kullanımında olmasına karşın dönemde ve coğrafyada Arapçanın ağırlıklı kullanılmasına bağlıyorlar.




Cihaz üzerinde bulunan ve farklı ellerce, farklı dönemlerce yazılmış diğer İbranice yazıtlar ise yıllar içinde birden fazla sahibinin olduğunun kanıtıdır. Bu ekleme yazılar, usturlabın sonunda İspanya veya Kuzey Afrika’yı terk ettiğini ve Arapça yerine İbranicenin kullanıldığı İtalya’daki Yahudi diasporası arasında dolaşmaya başladığını gösteriyor. Batı rakamlarıyla yazılmış yazılar ise İtalyanca veya Latince konuşan bir kişi tarafından yapılmış gibi durmaktadır. Usturlap yolculuğunun sonunda İtalyan koleksiyoner Moscardo’nun eline geçerek (M.S 17. yüzyıl) işlevselliğini yitirerek sergi malzemesine dönüşmüştür.

İspanya’nın parlak çağlarından olan 11. yüzyılda Müslüman yöneticiler tarafından desteklenen ve himaye edilen Yahudiler Müslümanlar ve Hıristiyanlarla, pek çok konuda olduğu gibi bilimsel alanda da yan yana çalışmışlardı. Usturlap bize sadece o dönemleri anımsatmamış, başkalarını düşman gören körleşmiş zihinler olmaksızın beraber çalışarak insanoğlunu ileriye götürmenin mümkün olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.

Ancak, birkaç yüzyıl sonra o dönem sona erecek ve Kastilya ve Leon Kraliçesi I. Isabel ile Aragon Kralı II. Ferdinand tarafından 31 Mart 1492’de imzalan “Elhamra Kararnamesi” ile Yahudiler İber Yarımadası’ndan sürülecektir. Sicilya ve Portekiz’in de peşi sıra bu uygulamaya katılmasıyla tarifsiz acılarla dolu, yıllar süren bir göç dalgası başlayacaktır. Geride kalansa, kullanıcılarının izlerini taşıyan nice eşyalardan biri olan bu usturlaptır. Genç kuşakların “Game of Thrones” dizisinin açılış jeneriğinden aşina olacağı usturlabın önemini sözlerine yansıtan Mevlana’nın bir deyişi ile yazımızı bitirelim; “Aşk, Tanrı’nın gizemlerinin usturlabıdır.”

Kaynak:
Federica Gigante, A Medieval Islamic Astrolabe with Hebrew Inscriptions in Verona Nuncius 39 (2024) 163-192