Kudüs’ün kadim atmosferinde yükselen çağdaş bir yapı… Şehrin tarihî ve kültürel katmanlarına saygıyla yerleşen, ama aynı zamanda geleceğe dönük bir bakışla tasarlanmış olan yeni Ulusal Kütüphane, geçtiğimiz yıl kapılarını kitapseverlere açtı. Ben de bu eşsiz mekânı ziyaret etme şansı buldum. Yalnızca bir okuma alanı değil; adeta bir kültür mabedi…

Kökleri derinlerde, gözleri gelecekte
Yeni Ulusal Kütüphane, aslında uzun ve köklü bir geçmişin devamı. İlk olarak 1892 yılında kurulan ve uzun yıllar Givat Ram’daki kampüste faaliyet gösteren kütüphane, 2023 yılında Kudüs’ün merkezine, meclis binasının hemen karşısında yer alan modern yapıya taşındı. Bu taşınma, sadece bir mekân değişikliği değil, aynı zamanda bir vizyon değişikliğini de simgelemekte. Amaç artık sadece korumak değil; paylaşmak, yaşatmak ve etkileşim kurmak...

Mimariyle başlayan deneyim
Binanın mimarisi, ziyaretçiyi daha ilk adımda etkiliyor. İsviçreli ünlü mimarlık firması Herzog & Meuron tarafından tasarlanan yapı, yerel taşla çevrili geniş cepheleri, bol gün ışığı alan devasa pencereleri ve doğal peyzajla uyum içindeki teraslarıyla hem modern hem de kentin tarihi ruhuna sadık. İçeriye adım attığınızda sizi geniş, ferah bir alan karşılıyor. Sessizlik ve huzur adeta havada asılı duruyor.



Zenginlik raflarda gizli
Kütüphanenin içeriği gerçekten büyüleyici. Beş milyondan fazla kitap, nadir el yazmaları, haritalar, tarihi belgeler, gazete arşivleri ve dijital kaynaklarla dolu bir bilgi okyanusu burası. En dikkat çekici koleksiyonlardan biri, Orta Çağ’dan kalma İbranice el yazmaları. Ayrıca Arapça, Osmanlıca ve diğer dillerde yazılmış, bölge tarihini anlamak açısından çok kıymetli belgeler de burada korunuyor.
Bizleri bilgilendiren rehbere Şalom Gazetesini sorduğumuzda; “Tabi ki var” diyerek anında dijital platformda gazeteye ulaşımımızı sağladı.

Kitaplara ulaşım: Robotlar, kutular ve sessiz teslimatlar
Kütüphaneye girip kaydınızı yaptırdığınızda, dijital katalog sistemiyle aradığınız kitaba kolayca ulaşabiliyorsunuz. Ancak olay burada başlamıyor - asıl fark, kitapların size ulaşma biçiminde.



Kütüphane, yer altında bulunan oksijeni azaltılmış, iklim kontrollü dev bir depoda milyonlarca kitabı saklıyor. Kullanıcı dijital sistemden sipariş verdiğinde, robotik kollar bu kitapları koruyucu kutulara yerleştirip, zeminden yetmiş metre derinliğe kadar giden bir nevi “kitap asansörleriyle” teslim alanına taşıyor. Kullanıcı ekranından bildirim alıyor ve kitap eline geçiyor.
Bu sistem sayesinde hem eserler korunuyor, hem de verimli bir süreç işliyor. Kitapla işiniz bittikten sonra, yine aynı teslim noktasındaki iade kutularına bırakıyorsunuz ve sistem onu tekrar arşive geri gönderiyor.

Dijital erişim
Kimi zaman orijinalleri de sergilenen pek çok nadir eser ve eski kaynak, dijital ortama aktarılmış durumda. Bunlara hem yerinden, hem de kimi zaman uzaktan erişim mümkün. Tarama kalitesi çok yüksek ve özellikle akademik çalışmalarda büyük kolaylık sağlıyor.

Koleksiyonun derinliklerinde: Rambam ve El Yazmaları
Yeni bina, sadece güzel bir mimariye ya da sistemli bir işleyişe değil, aynı zamanda dünya çapında çok nadir el yazmalarına ev sahipliği yapıyor. Bunların arasında öne çıkan bazıları: Moshe ben Maimon (Rambam) tarafından yazılmış bu eser, Yahudi hukukunun en sistematik özetlerinden biri olarak kabul ediliyor. 15. Yüzyıldan kalma, altın varak süslemeli özel bir nüsha kütüphane koleksiyonunun en gözde parçalarından.



Bu eser, II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da dağılmış Yahudi koleksiyonlarını toparlamak için başlatılan bir devlet programı sayesinde, özel bir koleksiyonerden satın alınarak arşive kazandırıldı.

Endülüs ve Osmanlı’dan kalma Arapça eserler
13. Yüzyıldan kalma Kur’an-ı Kerim nüshaları, İbn Sina’nın El-Kanun fi’t-Tıbb adlı eserinin Arapça el yazmaları ve astronomi metinleri de dikkat çekiyor.
Osmanlı döneminde Filistin’deki okullardan ve özel koleksiyonlardan toplanan bu belgeler, daha sonra bağışlar ve kütüphane çalışanlarının saha çalışmaları ile toplandı.

Yemen Geniza Belgeleri
Yemenli Yahudilerin dini ve gündelik hayata dair belgelerini içeren bu koleksiyon, dua kitaplarından ticaret mektuplarına kadar uzanıyor.
1950’lerde Yemen’den yapılan “Magic Carpet” göç operasyonu sırasında, bu belgeler cemaat üyeleri tarafından kumaşlara sarılarak getirildi. Bugün bu belgeler, titizlikle dijital ortama aktarılmış durumda.

Etkinlikler ve yaşayan kültür
Kütüphane aynı zamanda bir kültür merkezi. Sergiler, panel buluşmaları, yazar söyleşileri ve film gösterimleriyle bilgi sadece raflarda kalmıyor; halkla buluşuyor. Benim ziyaretim sırasında, Ortadoğulu kadın yazarlar ve Franz Kafka üzerine bir sergi vardı ve izleyicilerle etkileşimli bir panel düzenlenmişti.
Yeni Ulusal Kütüphane, sade bir kütüphane olmanın ötesinde, bir halkın tarihine, kültüre verdiği önemin göstergesi. Kitap kutularından çıkan her eser, sanki size zamandan gelen bir mesaj sunuyor.
Eğer yolunuz Kudüs’e düşerse, bu mekânı mutlaka ziyaret edin. Sessiz raflar arasında gezindikçe, sadece kitap değil; insanlığın ortak hafızasına da dokunmuş olacaksınız.

Kaynak:
https://www.itraveljerusalem.com/he/attraction/the-national-library-of-
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0srail_Ulusal_K%C3%BCt%C3%BCphanesiisrael