“Müzik ruhun gıdasıdır.”
Mendelsshon

Felix Mendelssohn
1847’de doğan Felix Mendelssohn, en önemli Yahudi bestecilerden biriydi. Gelmiş geçmiş en yetenekli bestecilerden sayılan Mendelsshon, Alman romantizm stilinde klasik batı müziği bestelerdi. Erken romantik dönem piyanisti, orgcu ve aynı zamanda şefti. Senfoniler, konçertolar, piyano müziği ve oda müziği yazdı. En tanınmış eserleri arasında Bir Yaz Gecesi Gecesi Rüyası, İtalyan Senfonisi, İskoç Senfoni, overture Hebrides, Düğün Marşı ve String Octet için Overture müziği bulunmaktadır.




Gustav Mahler
1860’ta Bohemya’da mütevazı bir Avusturya Yahudisi aileye doğan Mahler, müziksel yeteneklerini erken yaşta sergiledi. Besteci olarak 19. yüzyıl Avusturya-Alman geleneği ile 20. yüzyılın modernizmi arasında bir köprü görevi gördü. Mahler’in eserleri, 1920’li yıllarda Avrupa’da giderek daha fazla kabul görmeye başlasa da, 1930’larda en tanınmış olduğu ülkelerde Naziler tarafından yasaklandı. Eserleri genellikle büyük orkestra güçleri, senfonik korolar ve opera solistleri için tasarlanmıştı. 18 Şubat 2016’da 151 şefli bir BBC Music Magazine araştırması, senfonilerinin üçünü tüm zamanların en iyi on senfonisinde sıraladı.



Giacomo Meyerbeer
Meyerbeer 1791’de Berlin’de çok zengin bir Yahudi ailesine doğdu. Asıl adı Jacob Liebmann Beer olan Meyerbeer, bir opera bestecisiydi ve kendisi 19. yüzyılın en başarılı sahne bestecisi olarak tanımlandı. “Egitto” ve “Robert le diable” eserleri ona Avrupa çapında bir ün kazandırdı ve statüsünü ‘bir ünlü’ye yükseltti. Meyerbeer kendi opera stiline, Alman orkestra tarzını ve İtalyan vokal geleneğini birleştirmesi ile ulaştı. Ocak 1832’de Légion d’honneur üyeliğine layık görüldü.



Jacques Offenbach
1819’da Köln’de Jacob Levy Eberst ismi ile doğan besteci aynı zamanda çellist ve orkestra şefiydi. Babası da müzikal bir aileden gelen Offenbach’ın yazdığı ilk uzun metrajlı eseri bir operetti. Canlı, coşkulu ve şakacı müziği Fransızlar tarafından çok iyi karşılanan bestecinin eserleri Paris yaşamının simgesi haline geldi. 100’e yakın opereti olmasına rağmen, en çok, tamamlanmamış operası Hoffmann Masalları ile hatırlanır. Onun operet türünün özellikle Johann Strauss, Jr., Arthur Sullivan ve daha birçok besteci üzerinde güçlü bir etkisi olduğu söylenir.

Arnold Schoenberg
1874’te Viyana’da alt orta sınıf bir Yahudi aileye doğan besteci aynı zamanda müzik teorisyeni, öğretmen, yazar ve ressamdı. Schoenberg’in müziğe hem uyum hem de gelişim açısından yaklaşımı 20. yüzyıl müzik düşüncesinin en etkili unsurlarından biri olup Alman şiirinde ve sanatında dışavurumcu hareketle ilişkilendirildi. Kariyerinin başlarında, geleneksel olan Brahms ve Wagner’in Alman Romantik stillerini genişletti. 1920’lerde Schoenberg on iki tonlu tekniği ile varyasyon geliştirme terimini icat etti. Amacı klasik armoni kalıplarını yıkıp yeni motif ve temalar oluşturmaktı. Geleneksel melodik fikrin hâkimiyetinde kalmadan motif geliştirme yollarını kucaklayan ilk modern besteciydi.




George Gershwin
1898’de Rus Yahudisi bir göçmenin oğlu olarak doğan Gershwin, tüm zamanların en önemli ve popüler Amerikalı bestecilerinden biridir. Gershwin, Broadway müzikallerinin yanı sıra klasik müzik tekniklerini, popüler müzik ve caz tarzları ile harmanladığı orkestra ve piyano besteleriyle tanınıyor. Broadway müzikalleri ve klasik batı müziği orkestraları için birçok eser yazdı. Eserlerinden birçoğu televizyonda ve çeşitli filmlerde kullanıldı. Dikkate değer eserleri arasında Porgy ve Bess, Paris’te Bir Amerikalı, Mavi Rhapsody, Ninni, Ritim, Swanee vardır.

Gershwin’i diğerlerinden ayıran etken, müzik formlarını kendi benzersiz stiline çevirebilme yeteneğiydi. Keşfettiği caz ritimlerini çağının popüler şarkılarıyla birleştirerek bir ana akım haline getirdi. George Gershwin müziği hakkında büyük açıklamalar yapmasa da gerçek müziğin insanların düşüncelerini, isteklerini ve zamanı yansıtması gerektiğine inanıyordu.



Anton Rubinstein
1829’da Rusya’da doğan piyanist aynı zamanda besteci, orkestra şefi ve St. Petersburg Konservatuvarı’nın kurucusudur. Kendisi büyük piyano virtüözleri arasında sayılır ve Franz Liszt’in rakibi kabul edilir. İlk piyano derslerini annesinden alan ve 12 yaşında piyano öğretmeniyle çıktığı konser turnesi sırasında Paris’te Chopin ve Litzt’in huzurunda çalan Rubinstein, döneminin en büyük piyanistlerinden biri olarak müzikseverleri büyülemiştir. Bestelediği 19 operanın içinde en önemlisi “Demon” sayılır.

Erich Wolfgang Korngold
Erich Wolfgang Korngold 1897’de Avusturya-Macaristan İmpartorluğunda doğup daha sonra ABD vatandaşlığına geçmiş müzisyen ve bestecidir. Özellikle romantik müzik ve sinema film müziği besteleri ile tanınmıştır. Viyana Müzik Akademisinde müzik hocalığı yapmaktayken Nazi Almanya’sının Yahudi aleytarlığı nedeniyle 1934’de ABD’ye yerleşmek zorunda kaldı. Hayatının geriye kalan kısmını çok renkli ama romantik stilde müzik bestelemekle geçiren Korngold’un eserleri melodik, ritmik ve harmonik olarak 19. yüzyıl romantik Viyana müziği akımının son nefesleri olarak belirlenmektedir.