Haber fotoğrafı: Babil'in Asma Bahçeleri
“Aşk” bu dünyanın en kutsal kelimelerinden biri…
Âdem ile Havva’dan başlayan kalp çarpıntısı, her zaman doğru yerde ve doğru zamanda başlamasa da mutlaka sihre, iyileştirici bir güce sahip.
Herkesin aşkı bir yaşama şekli vardır… Aşkından yatağa düşenleri de gördük, dağları delenleri de, noktalara sığınanları da kelimelere sığmayanları da…
Tarih sayfaları aşk için atan kalplerle dolu…
Bahçelerin en güzeli bir aşk öyküsünün eseri
Babil’in Asma Bahçeleri gerçek mi yoksa mit mi? Bu sorular asırlardır sorulmaya devam etse de bu bahçeler, insan hayal gücünün ve yaratıcılığının sınırlarını zorlayan bir hikâye. Tarihçilerle arkeologlar arasında bitmeyen bir diyalog. Bahçelerin gerçek olup olmadığı üzerine konuşuluyor, sonuca varmak neredeyse imkânsız. Bunun en büyük sebebi, o günkü koşullarda bu denli mükemmel bir yapıtın yapılamaması düşüncesi. Ancak, “Aşk sen nelere kadirsin?” diye soruyor ve bahçelerin aşk hikâyesine atıfta bulunuyoruz. Babil’in Asma Bahçeleri M.Ö 6. yüzyılda Babil Kralı II. Nabukadnezar tarafından, eşi Semiramis’in, memleketinin yeşil dağlarını özlemesi üzerine yapıldığı söylenen teraslı bahçelerdir. 43 yıl Babil krallığı yapmış olan Nabukadnezar’ın eşine olan düşkünlüğü dillere destandı. Günümüz teknolojisini bile zorlayan, kurak topraklarda su kaynağı olmadan bunca çeşitli bitkilerin yetiştirilmesi, bu bahçelerin dünyanın en eski 7 harikası arasına girmesini sağladı. Piramit formunda kat kat kurulan bahçeler için gerekli olan su, nehirlerden yukarı çekiliyor, havuza boşaltıldıktan sonra nehre tekrar dönüyordu. Dünyanın dört bir köşesinden gelen bitkiler geliştikçe asıl yapı gizleniyor, bitkiler asılı gibi görünüyordu. Antik kaynaklarda bahsedilen bu bahçeler Babil’in zenginliğini ve ihtişamını gözler önüne seriyor. Ve tabi aşkın büyüsünü…
Ölüm bizi ayırsa da Tac Mahal’de beraberiz
Ölümün bile ayıramadığı bir aşk hikâyesi, 1983’den beri UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan Tac Mahal ile milyonların akıllarında yer alıyor. Her söylenenin 7 kez yankılandığı bu anıt mezar dünyanın yedi harikasından biri olarak da tanımlanıyor. Şimdi gelelim bu aşk hikâyesinin kahramanlarını tanımaya.
Babür İmparatoru Şah Cihan ile sevgili eşi Mümtaz Mahal, dillere destan bir yaşam ile birbirlerine bağlı idi. Ekber Şah’ın torunu olan Şah Cihan, sevgilisi ile 1607 yılında tanıştı; henüz İmparator olamamıştı, 16 yaşında idi. Şehirde dolaşırken 15 yaşındaki Ercümend Banu Begüm ile karşılaştı. Sonradan adı Mümtaz Mahal olarak değiştirilecek olan genç kız o kadar güzeldi ki, prensin nutku tutuldu. Geleneklere ve diplomatik sebeplere dayanarak önce Kandahari Begüm ile evlenmek zorunda idi. Ercümend Banu daha sonra üçüncü eşi olacaktı. 1612’de Prens Cihan ile evlenen Ercüment Banu Begüm, “sarayların seçilmişi” anlamına gelen Mümtaz Mahal adını alacaktı. Mümtaz Mahal halkın sevgilisi idi. Çiftin 14 çocuğu oldu fakat bunların sadece 7’si yaşayabildi. Mümtaz Mahal’in ölümüne sebep, sefer sırasında doğurduğu 14. çocuğu idi. Henüz 40 yaşında bile değildi. Hükümdarın eşine duyduğu sevginin anısına yaptırdığı anıt mezarın asırlardır güzelliğinin kaybolmaması, eserin görkeminden ileri gelmekte. İnşası 22 yıl süren Tac Mahal, simetrisi, mimari güzelliği, karmaşık kaligrafik değerli taş kalkmaları ve bahçeleri ile görenleri hayretler içinde bırakıyor. Günümüzün parası ile yaklaşık 1 milyar dolara yaptırıldığı söyleniyor. Osmanlı, İranlı, Suriyeli sanatkârlarla birlikte Hintli ustaların da çalıştığı eser için mimarının Üstat Ahmed olduğundan söz ediliyor. Mümtaz Mahal ve Şah Cihan’ın sandukaları üst katta kubbenin altında yer alıyor. Lahitler ise en alt katta bulunuyor.
Ey koca Sinan sen kime aşıksın?
Bu bir şehir efsanesi mi yoksa gerçek mi? Bu sorunun cevabını asla bilemeyeceğiz ama biri Edirnekapı diğeri de Üsküdar’da olan iki külliye de Mimar Sinan’a ait. Ve yılın sadece birkaç gününde, bir caminin arka cephesinde güneş batarken diğerinde ay doğmaktadır. Sinan’ın aşkı uğruna, Mihrimah Sultan’ın Güneş ve Ay anlamına gelen ismine iki külliye ithaf ettiği söylenir.
Kanuni ve Hürrem’in biricik kızları Mihrimah Sultan 1522’de, İstanbul’da doğmuştur. Topkapı Saray’ında o gün şenlik vardır. Kanuni Süleyman bizzat kendi koymuştur kızının ismini. Zaman su gibi akıp geçer. Mihrimah Sultan 17 yaşına geldiğinde iki talibi vardır. Biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeri ise Baş Mimar Koca Sinan. Sinan o yıllarda evlidir ve 50 yaşlarındadır. Rüstem Paşa ise rüşvetçi ve entrikacıdır. Kader ağlarını Mihrimah ile Rüstem üzerine örer. Aradan uzun yıllar geçer, Mihrimah Sultan Sinan’dan bir külliye yapmasını ve yerini kendisinin tespit etmesini ister. Sinan, 1540 yılında başladığı Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Külliyesi’ni 8 yılda tamamlar. Koca Sinan ile Mihrimah Sultan’ın tekrar karşılaşması için tam 14 yıl geçer. Konu ikinci bir külliyenin inşasıdır. Semtin seçimi tekrar Sinan’a bırakılır. Ünlü mimar bu kez İstanbul’un en yüksek tepesi olan Edirnekapı’yı seçecektir. Rivayete göre aşkına kavuşamayan mimar, aşkını bu iki esere yansıtır. Bu aşkı sadece bir efsane olarak görenler de var. Mimar Sinan her ne kadar gökbilimi, geometri gibi bilimlerle yakından ilgili ise de güneşin batış ve ayın çıkış saatlerini isabet ettirmenin o günkü teknoloji ile mümkün olmadığını söyleyenler çoğunlukta. Ayrıca evli bir kadına böylesi bir ilan-ı aşktan sonra Sinan’ın hala Baş Mimar kalması da bu aşkın inandırıcılığını sorgulamakta. Gerçek olan Sinan’ın eserlerinin bir sanat şaheseri olmalarıdır.
Bir kadına aşık dört şair
Kimdir bu kadın? Hukukçu bir anne babanın çocuğu olan Tomris Uyar, iyi eğitim gördü. Zeki olduğu kadar özgürlüğüne düşkün, dik kafalı, bir o kadar da duygusal bir kadındı. İlk evliliğini henüz okuldayken yapar. Şair Ülkü Tamer ile karşılıklı bir aşk yaşar ve büyük bir travmayla ilişkilerini sonlandırırlar. Çocuklarını kaybederler, birbirlerine iyi gelmediklerine karar verirler. Tomris bu ayrılığın sonrasında, duygulu şair Cemal Süreyya ile birbirlerine tutulurlar.
Üç yıl boyunca şiirler yazılır. Bu şiirlerden en ünlüsü “Şahsiyet Rötarı”dır. Ve akabinde “Sayım” adlı şiiri…
“Ay ışığında oturuyorduk
Bileğinden öptüm” seni diye başlayan dizeler,
“En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni” diye sona erer.
Ancak bu ilişki de bitecek, Tomris Uyar Turgut Uyar ile yasak aşk yaşayacak ve evlenecektir. Geriye kalan mektupları ise Cemal Süreyya yırtarak yok edecektir. Cemal Süreyya’nın bir yemini daha vardır, Tomris ile yürüdüğü yollardan yürümeyecek, birlikte gittiği mekânlara gitmeyecektir. Turgut Uyar yedi yıldır ara verdiği şairliğine kaldığı yerden devam eder. Tomris O’nun adeta ilham perisidir. Bir evlatları olur. Çalkantılı da olsa, Turgut Uyar ölünceye kadar birlikte olurlar. Turgut Uyar şiirlerinin çoğunu Tomris’ e atfeder.
Edip Cansever Tomris Uyar’ın platonik aşığıydı. Turgut Uyar’ın yakın dostu olan Edip Cansever, Tomris Uyar için de yakın dosttu ve fazlası yoktu. Ancak Edip Cansever’in hislerini bilmeyen yoktu. Zaten Edip Cansever de bunu saklamıyordu. Her sene Tomris Uyar’ın doğum dünü olan 15 Mart’ta ona bir şiir ile kendini hatırlatırdı.
Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
Hani Etiler’den Hisar’a insek bile
Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç...
Mart ayında patlıcan, ağustosta karnabahar
Mutfağın mutfak olalı böyle
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı.
Kısa Kısa
İngiltere Kralı VIII. Henry, sevdiğine kavuşabilmek için bir kilise inşa ettirdi. Bu kilise sayesinde eşinden boşanıp sevgilisi Boleyn’e kavuştu.
Kleopatra’nın Mark Antonius ile olan aşkını bilmeyen yoktur. Ancak esas jest Jül Sezar’dan geldi. Sezar, Kleopatra’ya Mısır’ın yönetimini hediye etti.
Ünlü besteci Wagner, ikinci karısı Cosima’ya ‘Tribschen Idyll Senfonisi’ni 33. yaş günü hediyesi olarak besteledi.
İngiltere kralı VII. Edward biricik aşkı Wallis Simpson’un adına tacından feragat ederek Fransa’ya yerleşti.
VII. Edward biricik aşkı Wallis Simpson için tacından feragat etti
Çöp öğütücünün, eşinin ev işi yükünü azaltmak adına icat edildiğini biliyor muydunuz? Mimar ve mucit John Hammes bu icadını eşine “Seni seviyorum” cümlesi ile takdim etti.
Aristo, Asos Kralı’nın kızına âşık olur. Evlenmelerinin şartı Aristo’nun bir felsefe okulu kurmasıdır. Aristo okulu büyük bir aşkla kurar.
Dillere destan Bahçesaray Taş Çeşmesi, Kırım Hanı Giray’ın Leh asıllı bir kadına duyduğu karşılıksız aşk adına inşa edildi.
Victoria Beckham, futbol yıldızı eşi David Beckham adına altı ayda üretilen futbol ayakkabısı formundaki kristal şişedeki parfümü 50 bin dolara satın aldı.
Angelina Jolie Brad Pitt’e kalp şeklinde bir ada hediye etti.
Kaynakça:
https://www.magidostur.com
https://www.bizevdeyokuz.com
https://swww.arkeofili.com
https://www.worldhistory.org
https://www.apelasyon.com.
https://www.arkitera.com
https://www.malumatfurus.org
https://www.tamadres.com
https://www.kargala.com
https://www.netyazi.com
https://www.onedio.com