Fotoğraflar
: Sebla Selin Ok, Önem Çerçel, Bella Parlakşimşek


Dergimizin “150. Sayısına Doğru” adıyla düzenlediğimiz kutlamada yazarlarımız, yönetmenlerimiz, grafik ekibimiz, reklam departmanımız ile bir arada olmanın mutluluğunu yaşadık. Bu davetimizde, temamız zeytin dalı…
Zeytin dalı, tarih boyunca barışın, uzlaşmanın ve umudun evrensel bir sembolü olmuştu. Kültürel metinlerde zeytin dalı, barış getiren bir işaret olarak kullanılmıştı; örneğin, Nuh’un Gemisi hikâyesinde tufandan sonra bir beyaz güvercinin zeytin dalı getirmesi, tanrısal barışın ve yeni bir başlangıcın ifadesi olarak yorumlanır.
Dergimizin 150. sayısını hazırlarken bu sembol bizim için de çok anlamlı: Hem yolculuğumuzdaki zorlukları aşarken gösterdiğimiz sabrı ve azmi temsil ediyor, hem de geleceğe yönelik umut dolu adımlarımızı simgeliyor.
Dergi’mizin bu önemli dönüm noktasında yayınımızın gelişmesinin, daha çok okura ulaşıyor olmasının heyecanını okurlarımızla da paylaşmak istedik. Günümüzü renklendiren tiyatro sanatçısı Yosi Mizrahi, müzisyen dostlarımız Dina & Avi Karako ile masaları leziz sunularıyla donatan Betty Ruso’ya teşekkür ederiz. Bir teşekkür de kutlamamızı fotoğraflayan yazarımız Sebla Selin Ok’a, Bella Parlakşimşek ve Önem Çerçel’e…
Kutlamamızda konuşulanlar… Anı defterimize yazılanlar…
Suzan Nana TARABLUS
Şalom Dergi Genel Yayın Yönetmeni


Suzan Nana Tarablus


ŞALOM’un 77 yıllık yaşamında Şalom DERGİ müstesna bir yer kaplar.
Dergi, Türkiye’nin entelektüel açlığına karşı, kimi benzer dergilerin kapandığı bir dönemde büyük bir özveriyle mücadele etmekte ve her sayısı kültür hayatına dair arşiv belge niteliğinde sayısız yazı ve makaleyi okuruna armağan etmekte.
Dergi’yi oluşturan gönüllü yazar kadrosu, Türkiye’de entelektüel dergi kültürünün yaşatılması adına yüce bir görev üstlenmiş olup, her bir sayısının birbiriyle rekabet eder hale gelmiş olmasının haklı gururunu yaşamaktadır.
Bu bağlamda derginin Genel Yayın Yönetmeni Nana Tarablus’u, üstün başarısı nedeniyle 150. sayı vesilesiyle candan kutlar, çıtayı daha da yükseklere çıkaracağı inancımla, başarılarının daim olmasını dilerim.
İvo MOLİNAS
Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Gözlem Gazetecilik Basın Yayın A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı



Silvyo Ovadya

Sevgili DERGİ’ciler,
39 yıldır mensubu olduğum ve bugün İmtiyaz Sahibi, Yönetim Kurulu Üyesi ve Judeo-Espanyol yazarı olarak görev yapmayı sürdürdüğüm Şalom’un ne denli önemli bir yayın olduğunun tabii ki bilincindeyim.
Bağrından doğan Dergi’nin, Şalom’un çok önemli bir parçası olduğunun da bilincindeyim.
Geniş topluma da çok rahat hitap edebilen Dergi’nin, 150. Sayısını gerçekleştirebilmesinden sadece gurur duyuyorum. Gerek Yahudi toplumuna gerekse ülkemizin kültür ve sanat yaşamına önemli katkılar sağlayan Dergi’nin Tarih (Osmanlı ve Türk Yahudilerinin) alanında da ilginç yazılar sunması gerektiği görüşündeyim.
Nana, Gila ve tüm katkıda bulunanlar, hepinize “sağ olun” demek istiyorum.
Bundan sonra 200. Sayıda buluşmak dileğiyle…
Silvyo OVADYA
Şalom Gazetesi ve Şalom Dergi İmtiyaz Sahibi





Gila Erbeş

150. Sayımızı Basarken…
Bugün Şalom DERGİ’nin yayın hayatında önemli bir dönemeci daha geçiyoruz, bugün 150. Sayımızı basıyoruz… Bu vesileyle DERGİ’nin tarihçesine bir göz attım; ilk sayımızı Nelly Barokas’ın idaresinde Aralık 2010’da yayınladık... Ve 2016 yılında Suzan Nana Tarablus’un Genel Yayın Yönetmenliği görevini devralmasıyla DERGİ yayın çizgisini geliştirdi, yeni fikirlerle bünyesine yeni yazarlar ekleyerek bugüne kadar tam 14 yıldır her ay okuruyla buluştu.
Yaklaşık 4,5 yıl evvel Mayıs 2020’de 100. Sayımız vesilesiyle sevgili Nana şu satırları kaleme almış: “Dört yıl öncesinde dergimizin yayın yönetmenliğini üstlendiğimde, yazar arkadaşlarımla birlikte onu salt Şalom Gazetesi’nin bir eki - ‘bir niş yayın’ konumundan çıkarıp geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflemiştim… …Bu süreçte hümanizmi, evrenselliği ulaşabileceğim en geniş kitlelere yansıtma kaygısını taşıdım, elan taşıyorum... ‘İnsan’ olgusunu anlatırken aidiyetlerimin, toplumda herkes tarafından tanınmasını da istiyorum... Kardeşlik, komşuluk, vatandaşlık ve tabii ki herkesi kapsayıcılık...”
Her ay siz değerli okurlarımızın ilgisini ve beğenisini kazanmak için aynı heyecan ve titizlikle yeni bir dergiyi yayına hazırlarken, işte bu hedefler de bizlere yol gösterici oluyor… Tabiidir ki, tüm bu süreç aslında, pek çok kişinin özverili çalışmasının neticesinde gerçekleşmekte. Profesyonel bilinçle her ay hiç aksatmadan yazılarını kaleme alan gönüllü yazarlarımız, tasarımı yapan gençlerimiz, basımında çok önemli payı olan reklam ekibimiz ve dergimizin sizlerle buluşmasını sağlayan dağıtım kadromuz… ancak her şeyden çok daha önemlisi müthiş bir uyum içinde, gerçekten bir aileymişçesine… Bu ailenin bir ferdi olduğum için kendimi şanslı hissediyorum ve tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Bir teşekkür de siz değerli okurlarımıza. Bu zorlu süreçte hep yanımızda olduğunuz için, yapıcı önerilerinizle daha iyiye ulaşmamıza yardımcı olduğunuz için.
Bugün 150. Sayımızı basıyoruz… Nicelerine…
Gila ERBEŞ
Şalom Dergi Editörü





İrvin MANDEL

Şalom Dergi Çizeri


Şimdilik 150 basamaklı yol…
Şalom DERGİ ile olan bağım tam 150 sayı önce başladı. İlk sayısından itibaren herkes için yeni olan bu konseptin tüm sayfalarında ayrı bir macera yaşadım. Dergi konusunda fazla deneyim sahibi olmadan üstlendiğim bu işte her ay yeni konular, yeni röportajlar için yeni mizanpajlar denemeye çalıştım. Dergi içinde emeği olan tüm yazarların başarılı yazıları kadar sayfaların da hikâyeyi yansıtması çok önemliydi. Okunabilmesi, ayrıca sayfaların konuları yaşatması gerekiyordu…
Her sayıda hep daha renkli, hep daha güzelini yapmaya çalıştım. 150 sayıdır ‘hep iyisi’ dedim… İyi-kötü tabii ki eleştiriler aldım. Tüm bunlardan yola çıkarak zamanla dergi yüzümüz hem mizanpaj hem konu seçimleri hem de yazarlarıyla hızla beğeni toplamaya başladı. Umuyorum bu hissiyatı dergi sayfalarına yansıtabildim…
Tanıdık olmayan dünyaları, değişik fikirleri, mutlu ve hüzünlü tüm hikâyeleriyle yazılanları okuyucuya aktarabilmek tüm ekibin en büyük isteğiydi.
Şimdilik 150 sayılık bu yolumuzda, birlikte, yazılı basında kalıcı ve başarılı olabilmek adına ağır ağır basamakları çıkıyoruz…
Genel Yayın Yönetmeni, Editörü ve Yazarları ile umutla daha nice 150’lere…
Bella PARLAKŞİMŞEK
Şalom Dergi Görsel Yönetmeni




Gila Erbeş, Bella Parlakşimşek, Suzan Nana Tarablus



Sevgili Nana,
Bugün 150. sayısını keyifle okuduğumuz Şalom DERGİ’nin sayfalarının arasında İstanbul’un çok kültürlü, çok duygulu geçmişinin kokusu, renkleri ve hatıralarının günümüze taşınmış olması, bunun etrafında gönüllüler olarak kümelenen insanların katkıları enerjileri ile birlikte, hep senin sayende yaşıyor. “Dergiye ruh katmak” deyimi kabil ise, sen ve ekibin bunu büyük bir özveri ve başarı ile gerçekleştiriyorsunuz. Dergi de, Türk Yahudi Toplumu’na ve İstanbul ve kültür meraklılarına enerji ve ruh katmaya devam ediyor.
Durmak yok, yola devam!
Gönülden tebrikler…
Sevgiyle,
Metin BONFİL



Genel kültür dershanesi
2016’da sevgili Miryam Şulam’ın BİR İNSAN / BİR DÜNYA başlığı altındaki yazısına konu olarak ilk adımımı attığım Şalom’a, 2018’den itibaren, sevgili Nana’nın inisiyatifinde, yazılarımla yer almaya başladım. Şalom’a “Dergim” diyorum çünkü ben onunla bütünleştim, o beni kucakladı. Kendini dergiye adamış tüm birbirinden değerli kadrosu ile inanılmazı başarmakta olan Şalom DERGİ -“genel kültür dershanesi” diyorum ben ona- şimdi 150. Sayısı ile günün tüm zorlu şartlarına kafa tutan gerçek bir mucize!
Elena K. UYGAN



Miryam Şulam, Elena K. Uygan


Her insan doğduğu andan itibaren kendi kitabını yazmaya başlıyor aslında. Hepimiz farklı ortamlarda, kendimize özgü yeteneklere, değişik huylara, bambaşka kişiliklere sahip olsak da, insan olarak aslında hepimiz biriz. Dünyada yaşayan 8 küsür milyar insan içinde yerimiz ne kadar küçük de olsa, kendi yaşamımızda her birimiz koca bir dünyayız! Şalom Gazetesi için senelerce sanat sayfasına sanatçılarla röportajlar yaptım; yine uzun yıllar Şalom Dergi için tanımaya ve tanıtmaya değer, ilham veren, her renkten güzel insanla söyleşilerim devam ediyor. Tanıştığım her birey ve ona özgü dünyası, onlarla yaptığım sohbetler ve edindiğim bilgilerle, benim dünyam da renkleniyor. O yüzden ben çok şanslı ve zengin bir insanım. Şalom ailesinin bir parçası olmak çok güzel ve büyük ayrıcalık. Hem bir yazar hem de bir okuyucu olarak dilerim, Şalom Dergi’nin çok yönlü ve entelektüel sayfaları hayatımızdan hiç eksik olmasın. Dergi’ye emek veren herkese sonsuz sevgiler. Bir Şalom Dergi okuyucusu iseniz, bir yandan farklı konularda yeni bilgiler edinirken, diğer yandan da kişisel gelişiminiz için gerekli tüm malzemeyi orada bulabilirsiniz. Şalom Dergi’nin 150. sayısını kutlarken okuyucusu bol olsun ve daha nice sayılara diyorum.
Miryam ŞULAM



(Arka sıra) Lolita N. Haleva, Melisa Duran, Nermin Ketenci, Emel Mizrahi, Suzan Nana Tarablus
(Ön sıra) Gila Erbeş, Elena K. Uygan, Miryam Şulam


Yedi yıldır DERGİ’deymişim, artık eskimişiz; seviyeli ilişkimizden şahsım adına memnunum.  Dergi de memnun ki, ne yazdıysam kabul gördü. Bir kere kibar insanlar, işlerini iyi yapıyorlar, yazarı motive etmeye üşenmiyorlar. Bu sayede okuduğum her şeye farklı bakmaya başladım, hiç olmadık konulara dalıp araştırma yaptım, yeni bilgiler öğrendim ve okuru sıkmamaya çalışarak paylaştım. Sanki dünyayı kurtarıyormuş gibi havaya girdiğim oldu, sonra diğer arkadaşlara baktım, hep beraber kurtarıyormuşuz meğer… Değerli insanlarla birlikte, hevesle kotarılan bir emeği sunmanın mutluluğunu yaşamak, hayatın güzel bir hediyesi oldu.  Bize bu ortamı sağlayan DERGİ’ye teşekkürler, umarım çok okunuruz.
Nermin KETENCİ



150. Sayı için
Şalom DERGİ eskiden beri severek okuduğum bir dergiydi. Okuduktan sonra biriktirir, paketler, İsrail’e, rahmetli annemin eski bir arkadaşına yollardım. Ama aklıma hiç yazı yazmak gelmemişti. DERGİ’ye yazı yazmaya başlamam karanlık Covid günlerinde oldu. Covid bana hiç iyi gelmemişti. Moralim bozuktu, neredeyse tamamen eve kapanmıştım. Kendimi oyalamak için ilgimi çeken konularda küçük araştırmalar yapıyor, bulduklarımı sosyal medyada paylaşıyordum. Yazdıklarımı gören sevgili Gila Erbeş, “Bunları biraz daha derin araştırıp bize yazar mısın?” dedi. Böylece DERGİ’nin parçası oldum. Her ay yazı yazmaya başladım.
Ben yazar değilim. Hiç öyle bir iddiam olmadı. Ama doğrusu çorbada tuzum olması hoşuma gitti. İsmimi DERGİ sayfalarında görmek de hoşuma gitti. Arada birkaç tane olumlu eleştiri almak, daha da hoşuma gitti. Böylece devam ettim. İlk başlarda DERGİ’de yazan çoğu kişi, benim için birer isimden ibaretti. Yazdıklarını okuyor, onları merak ediyordum. Sonra ortalık biraz sakinleşti, Covid biraz yatıştı ve bizleri evinde ağırlayan sevgili Suzan Nana Tarablus sayesinde ekiple tanışma şansım oldu. Birbirinden renkli, farklı farklı dallarda yetenekli, muhteşem kişilerdi çoğu. Ekibi çok sevdim. Ve araştırıp yazmaya devam ettim.
Son birkaç aydır kısa bir mola verdim, ama tabii ki kendim bir şey yazmamış olsam da DERGİ’yi satır satır okudum. Dergimiz çok güzel. En kısa zamanda yine yazı yazmaya başlayacağım. ŞALOM çalışanlarına, DERGİ ekibine ve en çok da okuyuculara çok sevgilerimle…
Emel MİZRAHİ



Emel Mizrahi, Moris Levi


18. Yüzyılda İngiltere’de yaşamış olan meşhur ressam William Hogarth’ı birgün komşusu olan bir şemsiye tamircisi ziyaret eder. Tamirci bir süredir soneler yazmakta ve yazdıklarının Shakespeare’in yazdıklarından farksız olduklarını iddia etmektedir. Bir defter dolusu soneyi ressamın önüne koyar ve sorar;
- Söyleyin lütfen üstat. Bu yazdıklarımın Shakespeare’in yazdıklarından ne farkı var?
Hogarth gülmesini gizleyerek sonelere göz gezdirir ve sonunda şunları söyler;
- Siz şemsiye tamircisiydiniz değil mi?
“Evet” yanıtını aldıktan sonra da ilave eder;
- Bayım siz en iyisi şemsiye tamir edin. Şemsiye tamir edin...
40 yıl kadar önce ben de hevesle kolumun altında yazılarımla o zamanki Şalom Gazetesi yöneticilerinin yanına geldiğimde buna benzer bir yanıt almıştım. Ama inanın yılmadım, çünkü yazı tarzımın, bir gazeteden çok bir dergiye uygun olduğunu anlamıştım. Yıllar boyunca yazmayı ve biriktirmeyi sürdürdüm ve yaklaşık iki yıldır Şalom DERGİ ailesinin bir üyesi oldum. Bundan da çok gurur duyduğumu özellikle belirtmek isterim.
Hani, zaman zaman şehrin patırtısından, birbiri arkasından önünüze çıkan problemlerden, gerginlikten ve tekdüzelikten çok bunalır Boğaz kıyısında sakin bir yürüyüş yapıp çırpınıp duran mavi sulara, geçip giden teknelere dalmak ister ya insan. Enerji tazeler, keyif alır, her şeyden uzaklaşır gider...
Şalom DERGİ de her ay postadan geldiğinde öyle birkaç saati müjdeler insana...
Başarılarınızın devamı dileğiyle...
Moris LEVİ



Şalom Dergi 150. Sayı
Yazmayı seven bir insanı, Şalom DERGİ gibi kültür seviyesi yüksek, geniş bir vizyonu olan bir derginin yazarları arasında olmak kadar mutlu ve tatmin eden başka bir ortam olabilir mi? Benim Şalom DERGİ ailesi ile tanışmam, Şalom gazetesinde çıkan birkaç makalemden sonraki zamana rastlar. Araya Sanat Çevresi ve başka dergiler girer. Yine de yanlış hatırlamıyorsam 60. sayısından beri, Türk Musevi Toplumunun bu önemli ve herkesin gıpta ile baktığı yayın organının bir üyesi olmak son derece gurur verici. Çünkü Şalom DERGİ dünyadan ve memleketimizden yaptığı gezi ve sanat haberleriyle, araştırma yazılarıyla, yaşanmış insan hikâyeleriyle ve baskı kalitesiyle, ilk genel yayın yönetmeni Nelly Barokas, aktüel yayın yönetmenimiz Nana Tarablus, editör Gila Erbeş ve bütün yazar ve çalışanlarının gurur duydukları bir eserdir. Nice Yıllara Şalom Dergisi! İyi ki varsın hayatımızda…
Ester ALMELEK



“Dünyaya Dergi’nin penceresinden bakmayı öğrendim…”
Yaşam bazen keyifli açılımları, aniden karşınıza çıkarabiliyor… Şalom Derg’nin hayatıma girmesi, 2011 yazında, Büyükada’da eşimle bir sabah yürüyüşünde rastladığımız sevgili Nelly ve Yakup Barokas sayesinde oldu. O zamanlar Dergi’nin Genel Yayın Yönetmeni olan Nelly, “eski bir Şalom’cu” olarak Dergi’ye katkıda bulunmamı önerdiğinde, hiç düşünmeden kabul ettim. İlk yazım, “Vilaflor: Çiçeği Gördüm”, 2011 yılı Kasım ayında, Dergi’nin 7. sayısında çıktığında, dünyalar benimdi. Hem Dergi yazarlığına ilk adımı atmış, hem de “Alberto Haleva”nın, neredeyse mucizevi bir şekilde vakıf olduğum yaşam öyküsünü paylaşma olanağı bulmuştum.
Rahmetli kayınpederim Salamon Haleva’nın dünyaya geldiği 1923 yılında, hayatının baharında vefat etmiş olan ağabeyi (anne ayrı, baba bir) Alberto Haleva’dan, İspanyol akademisyen Dr. Pablo Ignacio González Domínguez sayesinde haberdar olmuştum. “Haleva” soyadı ile internette arama yapan Dr. Domínguez’in, işyeri e-posta adresime ulaşarak sorduğu soruları, kayınpederimin verdiği bilgiler ve sağladığı belgelerle yanıtlamıştım. Takiben, Dr. Domínguez’le elimizdeki verileri birleştirerek, resmin tamamına ulaşmaya çalışmıştık. Kapsamlı bir çalışma sonucunda kaleme aldığım Alberto’nun öyküsü, bana aile öykülerini ne kadar çok sevdiğimi de göstermişti. Bu yazımı, birkaç aile öyküsü takip ettiyse de, zaman içinde konu yelpazem genişledi. Kimi zaman hayranı olduğum bir yazar, kimi zaman Holokost’ta gasp edilen sanat eserleri, kimi zaman da uçakta tesadüfen yanımda oturan bir “Uluslararası Dürüst”ün akademisyen torunu, yazılarıma konu oldu. Dünyaya Dergi’nin penceresinden bakmayı öğrendim… Bana kattıkları için müteşekkirim…   
Lolita N. HALEVA



Lolita N. Haleva, Melisa Duran


“Binlerce yıl da geçse aşk, sevgi, ihtiras, kudret, arzu, takdir, (çekirdek olmasa da) aile ve aidiyet duygusu kavramları, en önemlisi de kadınların önemi, kutsallığı hiç değişmiyor…”
Şalom Dergi’de 12 Haziran 2019’da yayınlanan ilk yazımın bu giriş paragrafı belki de güzel Şalom ailemdeki “beni” hala parçası olmaktan gururlandıran, her yeni sayısıyla beni hala geliştiren, ilgi ve alakalarını ve üzerimden hiç çekmedikleri sevgileri ile kucaklayan, hep özel hissettiren hikâyemin sadece başlangıcıydı.
Suzan Nana Tarablus, Gila, tek tek, isim isim tüm fertleriyle değerli Şalom Dergi ailemin 150. Sayısını yürekten kutluyor bazen üzeri bulutlar kaplayan “dünyamıza” her ayın ilk haftası yürekten emeklerle doğan dergimizin ışığının sonsuz olmasını diliyorum.
Gezdiğim, yaşadığım ülkelerden edindiklerimden, fotoğraf ve resim geçmişimden paylaştığım, yazılarımı paylaştığım dergime, yüreğimde ve kalemimde emeği geçen, ayırmadan hepinize teşekkür ediyorum.
Tüm kelimelerimle,
Melisa DURAN



Tebrikler. Harika Bir Dergi!
200. Sayıyı merakla bekliyoruz.
Dr. Musa ALBUKREK



(Arka sıra) Metin Delevi, Niso Maçoro, Suzan Nana Tarablus
(Ön sıra) Miryam Şulam, Seyfi İşman, Feride Petilon, Viktor Apalaçi



Şalom… Barış içinde yaşayalım… hepimizin ihtiyacı var...
Yıl 1990, Şalom gazetesi ile tanıştım. Ve hayatın bana sunduğu en güzel hediyelerinden biri Lizi ile, Meri ile, Nana tanışmam... Daha sonra tanıştığım diğer arkadaşlarımın, birini unutursam kendimi affetmem diyerek isimlerini söylemiyorum. Artık onlar benim Şalom ailem oldular… İlk gittiğim röportajın heyecanını unutmam mümkün değil. Yazdığım ilk yazımın ardından gazete çıkar çıkmaz, basılan yazının karşısında dakikalarca durmam da ayrıca dikkate değer. Meğer bu heyecan hiç bitmeyecekmiş. Şalom bana bir okul oldu…
Yazmaktan çok araştırmayı öğrendim…
Ve yıllar geçti, Şalom DERGİ yayın hayatına başladı. Önceleri, acaba “yapabilir miyim” diyen Feride yerini çok daha cesur Feride’ye bıraktı… Bol bol okumam gerekti… Teknoloji ile haşır neşir olmam gerekti… Yapabildi isem ne mutlu bana… Hislerimi uzun uzun yazabilirim ama hakkımı 300. sayıya bırakıyorum…
Sevgili Şalom Ailem beni desteklediğiniz için…
Yazılarıma katma değerler kattığınız için…
Bana güvendiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim.
Bu birlikteliğimizin daha uzun yıllar devam etmesi dileği ile…
Feride PETİLON



Şalom DERGİ zengin içeriğiyle ülkemizin en kaliteli dergilerinden biri olduğunu, 150. sayısını çıkardığı günlerde kanıtlamayı sürdürüyor.
Şalom’daki 60 yıllık yazarlık kariyerimde genç nesillere sinema sevgisini aşılamayı hedefledim.
DERGİ’nin bu misyonumu sürdürmeye olanak sağladığı için müteşekkirim.
Viktor APALAÇİ



Sebla Selin Ok, Suzan Nana tarablus


Kendi yazının editörü olmak
Gazeteciliğe başladığım yıllarda “Muhabir” idim sonra dergilerde “Editör” oldum sonra da “Genel Yayın Yönetmeni”. Kendi gazetemi çıkartarak bu yolculuğu sürdürürken şunu öğrendim: “Kendi yazının editörü olacaksın”. Bu kalemi tutuyorsan, kalemin eğrisini doğrultacak cetvele de sahip olacaksın. Endazeyi şaşırmayacaksın, okuyanın da endazesini şaşırtmayacaksın. Dökülen sözcüklerin kutsal değil ki her daim kaleminin tepesindeki silgiyi rahatça kullanabileceksin. Kalemini satmayacaksın, kalemini nefretle kırmayacaksın. Çok okuyacak, çok düşünecek, kendine ait sözcüklerin doğduktan sonra o kalemi oynatacaksın. 1 Aralık 2021’de çıktığım Şalom Dergi yolculuğumda elimi tutan Genel Yayın Yönetmenimiz Suzan Nana Tarablus’u, Editörümüz Gila Erbeş’i, Grafik Tasarımcılarımız Bella Parlakşimşek ve Önem Çerçel’i, Şalom Dergi’ye tüm emeği geçenleri, kendim de dahil olmak üzere katkıda bulunmuş ve bulunmakta olan tüm yazarlarımızı, İmtiyaz Sahibi Silvyo Ovadya’yı Şalom Dergi’nin 150’inci adımı münasebetiyle kutluyorum.
Derginin, bu yolculuğun devamında, sözcüklerimin de döşemeye katkıda bulunduğu taşların yürüyüşünü canlı tutmasını ümit ediyorum.
Dostlukla.
Neşe BİNARK



Emir K. Tarablus, Suzan Nana Tarablus, İvo Molinas 

Sevgili Nene,
Bugün Şalom Dergi’nin 150. Sayısını kutluyoruz. Seni bu yüzden tebrik ediyorum.
Bana küçüklüğümden beri bakıyorsun ve bana her zaman sevgi gösteriyorsun.
Çok eğlencelisin ve kibar birisin, bu yüzden seni çok seviyorum. Eğer 100 canım olsaydı o 100 canı seninle beraber geçirirdim.
Şalom Dergi’nin 150. Sayısı kutlu olsun.
Seni çok seviyorum.
(İlk torunun)
Emir Kemal TARABLUS



Avi - Dina Karako