Haber fotoğrafı: Bahai Tapınağı, Hayfa


Dünya üzerinde milyonlarca insan farklı inançlara mensup. Bu inançlardan bazıları binlerce yıllık geçmişe sahipken, bazıları daha yeni yüzyıllarda doğmuş. İşte bu yeni sayılabilecek inançlardan biri de Bahailik. Dünyanın dört bir yanında milyonlarca takipçisi bulunan bu dinin hem doğuşu hem de gelişimi dikkat çekici. Ama belki de en ilginç yanlarından biri, merkezinin Hayfa şehri olması. Peki, Bahailik nedir? Bu inanç günümüzde ne durumda?


Bahailiğin kısa tarihi

Bahailik, 19. yüzyılda İran’da doğmuş bir inanç sistemidir. Kurucusu sayılan Bahâullah (Mirza Hüseyin Ali Nuri), 1817 yılında İran’da doğmuş ve gençlik yıllarında dönemin önemli dinî hareketlerinden biri olan Bâbîlik’ten etkilenmiştir. Bâbîlik, Şii İslam’ın içine doğan reformist bir hareketti ve kurucusu Bâb (Seyyid Ali Muhammed), kendisinden sonra gelecek olan büyük bir peygamberi müjdelemişti. İşte Bahâullah, bu vaadin gerçekleşmiş hali olduğunu ileri sürdü.


Hz. Bab'ın Makamı, Hayfa


Ancak bu yeni öğreti, dönemin İran yönetimi ve dinî otoriteleri tarafından tehdit olarak görüldü. Bahâullah önce hapsedildi, ardından sürgün edildi. Osmanlı topraklarına, önce Bağdat’a, sonra İstanbul ve Edirne’ye gönderildi. En sonunda 1868 yılında bugünkü İsrail’in kuzeyinde yer alan AKKO kentine sürgün edildi ve ömrünün son yıllarını burada geçirdi. 1892’de vefat ettiğinde, Bahailiğin kutsal metinlerini yazmış, ilk takipçilerini oluşturmuş ve dinin temelini atmıştı.

Bu topraklarla olan bağ nasıl kuruldu? 
Bahailiğin bu topraklarla ilişkisi doğrudan bir siyasi veya diplomatik tercih sonucu değil, zorunlu göçlerin ve sürgünlerin bir sonucu olarak gelişti. Bahâullah’ın son sürgün yeri olan Akko, Osmanlı döneminde bir hapishane şehriydi. Ancak bu sürgün, Bahailik için bir dönüm noktası oldu. Bahâullah burada yazdığı metinlerle hem dinin felsefesini derinleştirdi hem de dünyanın dört bir yanına mesajlar gönderdi. Dönemin krallarına ve liderlerine barış, adalet ve insanlık çağrıları yaptı. O dönemde yazdığı mektuplarda Fransa İmparatoru III. Napolyon’dan Osmanlı Padişahı Abdülaziz’e, Rus Çarı’ndan Britanya Kraliçesi Victoria’ya kadar pek çok lidere hitap etti.


Uluslararası Öğretim Merkezi, Mount Carmel


Bahâullah’ın mezarı, günümüzde Akko yakınlarındaki Bahji bölgesinde yer alıyor. Burası Bahailer için en kutsal mekân. Her gün dünyanın dört bir yanından gelen Bahailer, bu kutsal mekânı ziyaret ediyor. Bu da doğal olarak, Bahailiğin manevi merkezinin bugünkü İsrail topraklarında olmasına yol açtı. 20. Yüzyılın başlarından itibaren Bahai topluluğu, Hayfa’da yönetimsel bir merkez inşa etmeye başladı. Bugün bu merkez, “Evrensel Adalet Evi” olarak bilinir ve Bahai inancının tüm idari işlerini yürütür.

Bahai inancının temel ilkeleri 
Bahailik, tek tanrılı bir inançtır. Tanrı’nın zaman içinde farklı elçilerle insanlığa mesajlar gönderdiğine inanılır. Bu elçiler arasında Musa, Buda, İsa, Muhammed, Zerdüşt ve son olarak Bahâullah sayılır. Bahailer, her dinin hakikat içerdiğini ve zamanla insanlığın evrimsel sürecine uygun olarak ortaya çıktığını savunur.


Bahai inacındaki dokuz köşeli Bahai yıldızı


Bahailiğin dikkat çekici bazı temel prensipleri şunlardır:
- Tüm insanlığın birliği: Irk, milliyet, cinsiyet gibi farklılıklar önemsizdir; insanlık bir ailedir.
Kadın ve erkeğin eşitliği: Eğitim, iş ve toplumsal haklar konusunda eşitlik vazgeçilmezdir.
Bilim ile dinin uyumu: Gerçek din, bilimi reddetmez; aksine bilimle el ele ilerler.
Zorunlu eğitimin gerekliliği: Cehalet, ilerlemenin önündeki en büyük engeldir.
Aşırılığın reddi: Aşırı zenginlik de aşırı yoksulluk da toplumsal dengeyi bozar.
Dünya barışı: Bahailer, kalıcı bir küresel barış için çalışmayı dini bir görev sayar.

Günümüzde Bahailer
Bugün Bahailik, Birleşmiş Milletler’in resmî olarak tanıdığı bağımsız bir din olarak kabul ediliyor. 200’den fazla ülkede ve bölgede yaklaşık 5 ila 8 milyon arasında Bahai olduğu tahmin ediliyor. En büyük topluluklar Hindistan, İran, ABD ve Kenya gibi ülkelerde bulunuyor. Ancak Bahailerin en önemli merkezi hâlâ Hayfa ve Akko şehirleri.


İdari Binaların Uluslararası Arşiv Binasından çekilen bir fotoğrafı (Tom Habibi)


Burada, Bahailerin kutsal mekânları ve merkezleri koruma altına alınmış durumda. Hayfa’daki Bahai Bahçeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış ve her yıl yüz binlerce turistin ziyaret ettiği bir cazibe merkezi hâline gelmiştir. Bu bahçeler, sadece estetik güzellikleriyle değil, aynı zamanda inançlarının simgesi olan barış ve düzen ilkelerini mimariye yansıtmalarıyla da dikkat çekiyor.

Bahailer siyasetten uzak durma ilkesine sahiptirler ve herhangi bir ülkenin iç işlerine karışmayı reddederler. Bu tarafsız duruş, onların varlıklarını sürdürebilmelerinin önünü açmıştır.

İran’da Bahailere yönelik baskılar
Bahailiğin doğduğu topraklar olan İran’da ise durum çok farklı. İran İslam Cumhuriyeti, Bahailiği resmî bir din olarak tanımıyor. Bahailere karşı sistematik baskılar, ayrımcılıklar ve hatta hapis cezaları uygulanıyor. Üniversiteye girmeleri engelleniyor, mallarına el konabiliyor, bazı yerlerde mezarlıklarına bile müdahale ediliyor. Bu nedenle pek çok İranlı Bahai, ülkesini terk ederek başka ülkelere sığınmak zorunda kalıyor.

Bu çelişki, Bahailerin barışçıl ve evrensel değerler temelinde kurdukları inanç sisteminin yaşadığı zorlukları da gözler önüne seriyor.

Bahailik, modern çağın ortaya çıkardığı en ilginç inanç sistemlerinden biri. Evrensel değerleri savunması, tüm insanlığı bir aile gibi görmesi, barışı ve eşitliği öncelemesiyle birçok insanın ilgisini çekiyor. Kutsal merkezleri ise, hem tarihî sürgünlerin hem de bu dinin dünya çapında nasıl kök saldığının sembolü hâline gelmiş durumda.


Bahailerin en üst yönetim kurumu olan Hayfa'da bulunan Yüce Adalet Evi

Bahailik’in kutsal mekânları
Bahailik’in başlıca kutsal mekânlarını en güzel şekilde yansıtan yerler:
- Hayfa’daki Bahai Bahçeleri (Terraces of the Báb): Mount Carmel yamaçlarına özenle dizilmiş 19 katlı bu teraslar, yemyeşil bitkiler ve su öğeleriyle dolup taşıyor. Ortadaki altın kubbeli “Shrine of the Báb” bahçelerin hemen merkezinde yer alıyor.
- Hayfa’daki Bahá’í Dünya Merkezi Kompleksi: Mount Carmel yamaçlarında teras bahçeleri, Altın Kubbe (Shrine of the Báb), Evrensel Adalet Evi ve Uluslararası Arşiv Binası gibi yapılar yer alıyor.
- Uluslararası Arşiv ve Yönetim Binası (“The Arc”): Hayfa’daki bu idari yapılar kompleksi, peyzaj içinde düzenlenmiş bahçelerle birlikte fotografik açıdan etkileyici bir düzen sunuyor.
- Acre (Akka) – Bahjí’deki Bahâullah Türbesi: Bahâullah’ın vefat ettiği yer olan Bahjí’deki türbe ve çevresindeki cennet bahçeleri, inanç merkezli bir huzuru gözler önüne seriyor. Bahâullah’ın son dinî merkezi olan bu kutsal mekân, çevresindeki huzur bahçeleriyle birlikte keskin bir dinginlik hissi veriyor.
Uluslararası Öğretim Merkezi (International Teaching Centre): Evrensel Adalet Evi’yle simetrik bir hizada yer alan yapı, modern mimarisi ve çevresindeki yeşil alanlarla dikkat çekiyor.


Bahai mabedinin içini, Sidney, Avustralya


Dünyanın diğer Bahai merkezlerinden örnekler
- Wilmette, Illinois – Bahá’í House of Worship (Yerel Tapınak)
Kuzey Amerika’daki ilk ve hâlâ ayakta duran Bahai tapınaklarından biri. 1912-1953 yılları arasında inşa edilmiş, yansıtmalı havuzuyla birlikte güçlü bir mimari semboldür. Tüm insanlığa açık olan bu yapısal tapınak, dinî birliği simgeler.


Langenhain, Almanya
- Langenhain, Almanya – Bahá’í Temple
Frankfurt yakınlarındaki Langenhain’de yer alan bu tapınak, modernist beton ve cam mimarisiyle tanınır. 1964’te açılmış olup iç mekânı saydam cam panellerle aydınlatılıp huzur dolu bir ortam sunar.



Panama City mabedi, Panama
Panama City, Panama – Bahá’í Temple
Continental tapınaklardan biri olup 1972’de tamamlanmıştır. Yerel taşlarla inşa edilmiş, oval kubbesi ve mahogany oturma düzeniyle ön plana çıkar. Amerika kıtası ve tarihi kültür motifleriyle harmanlanmış bir yapıdır.


Tiapapata, Samoa
Tiapapata, Samoa – Bahá’í House of Worship
Apia'nın tepelerinde yer alan Samoan tapınağı, doğal havalandırmalı tasarımı, sade yapısı ve ada manzaralarıyla tanınır. 1984 yılında tamamlanmış olup 500 kişilik kapasiteli huzurlu bir ibadet mekânıdır.

- Santiago, Şili – Santiago Bahá’í Temple
2016’da açılan bu kıtasal tapınak, dokuz girişli, dokuz ışınlı çiçek benzeri mimarisiyle dikkat çeker. Otuz metre çap ve yükseklik, cam ve mermer kombinasyonu, hem mimari ödüller kazanmıştır hem de ziyaretçilere ışıkla gelişen mistik bir atmosfer sunar.