Haber Fotoğrafı: Robert Redford (18 Ağustos 1936 – 16 Eylül 2025)


Hayatın özü hüzündür; mutluluk yalnızca ara sıra uğrar. O geldiğinde ise anı tut, özünü son damlasına dek yaşa.” Robert Redford

Bazı yüzler vardır, zamanı aşar. Robert Redford, Hollywood’un parlak ışığını taşıyan, zarafetle işlenmiş portrelerden biriydi. Altın saçları ve denizi andıran gözleriyle, perdede bir kuşak boyunca Amerikan rüyasının yüzüydü. Ancak asıl cazibesi, bakışlarının ardındaki derinlikte saklıydı.

Butch Cassidy’den Gatsby’ye: Hayallerin ve dostlukların yüzü
1936’da Kaliforniya’da doğan Redford, beyazperdeye adım attığında sinema dönüşüm geçiriyordu. Butch Cassidy and the Sundance Kid ile dostluğun, The Sting ile zekânın, The Great Gatsby ile hayallerin simgesi oldu. Romantizmin ve hırsın, kırılganlıkla direncin aynı bedende birleştiği bir figürdü.


Ordinary People ile Oscar, Sundance ile bağımsız sinemaya kalp armağanı
Yönetmen koltuğunda, Ordinary People (1980) ile Oscar kazandı; insan ruhunun derin yaralarına dokunabileceğini gösterdi. 1981’de kurduğu Sundance Film Festivali ise kısa sürede bağımsız sinemanın kalbi hâline geldi. Genç yönetmenlerin ve farklı seslerin dünyaya açıldığı bir kapıydı bu…

Doğanın ve özgürlüğün sesi, Hollywood’un vicdanlı yıldızı
Redford’un sinemasıyla büyüdüm; ama beni asıl etkileyen, aktivizmiyle sanatın sorumlulukla nasıl birleşebileceğini göstermesiydi.
Redford’un hikâyesi, perdelerin ötesine uzanıyordu. Doğanın, çevre hareketlerinin sözcüsü oldu, toplumsal meselelerde cesaretle konuştu. Aktivist kimliği, sanatla sorumluluk arasında köprü kurdu; güzelliğin yanında adaleti de savundu. Yanında ise hayatının son yıllarını paylaştığı eşi, ressam ve çevre duyarlılığıyla öne çıkan Sibylle Szaggars Redford vardı. Onun iklim krizine dikkat çeken eserleri, Redford’un yaşam felsefesiyle buluştu.
Ve onun ardından söylenenler, bıraktığı etkiyi özetler nitelikte:
Aslanlardan biri göçtü.” – Meryl Streep
Bob eşsiz bir sanatçıydı; hem kamera önünde hem de arkasında. Sundance ile Amerikan sinemasına yerine konulamaz, kalıcı bir miras bıraktı.” – Martin Scorsese

Robert Redford 89 yaşında hayata veda etti. Ardında, yakışıklılığın ötesine geçen bir ışık bıraktı: dürüstlüğün, özgürlüğün ve yaratıcılığın ışığını. Bir çağın siması olarak sahneden ayrıldı; bıraktığı iz, sinema tarihinin unutulmaz satırlarında yaşamaya devam edecek.