Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, ekonomist olmasından öte, hayattaki ayrıntılardan çok, hikâyenin güzelliğini yaşamayı seven, tasavvuf, edebiyat, felsefe derinliği ile ideal aşk yaşamayı içselleştirmiş bir iyileştirici. Sevgililer gününde sevgi, aşk, ihanet ve aldatmaya dair yeni kitabını raflarda göreceğimiz bir bilge yazar, eğitmen, sporcu, müzisyen, hatip ve yönetici. 

Sosyal medyada paylaşımlarıyla da ilgi çeken Emre Alkin’in sevgi ve aşka dair 14 hikâyeden oluşan kitabı 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, Doğan Kitap’tan raflarda... 

Alkin yeni kitabında neden aşkı anlattığını şu cümlelerle açıklıyor: “Çünkü aşk, insanın hissettikleri arasında belki de en sınırsız, en derin, en gizli, en açık, en ateşli, en vahşi ve en masum olanı. Çoğu kişinin yaşadığını sandığı ama gerçekte yaşamadığı bir his… Liam Neeson’ın güzel bir sözü var: ‘Aşk acıtır derler ama doğru değil. İhtiras, kıskançlık veya hırslar insanın canını acıtır. Aşk, belki de insanın canını acıtmayan tek şey bu dünyada.’ Baştan sona katılıyorum. Kıskanmayı aşk sanan var mesela. Hâlbuki âşık olan der ki, ‘Benimle olsun diye ısrar etmem, mutlu olsun.’

Aşk, âşık olduğun için iyi olanı istemektir hep. Onun için ‘iyi’ olmaktır bazen.

Bazen de âşık olduğun için ‘iyi’ olmadığını bilip, kaybolmaktır. ‘Ya benim olacak, ya da …’ dedin mi, bunun ismi aşk değil. Başka bir şey bu!

Âşık olan ‘Benim olsun,’ demez. ‘Senin beni sevebilmenin ihtimali de güzel,’ der.”

Uzun zamandır sosyal bilimlerle ilgilenen Alkin, aşka yönelmesinin nedenini anlatırken kendi yaşadıklarından etkilendiğinin altını çiziyor: “Sosyal Bilimlerle uğraşıyorum uzun yıllardır. Şimdi de Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı yapıyorum. Aşkın bin bir halini gördüm bu tecrübelerde. Yazıda, şiirde, tablolarda, heykellerde hatta karikatürlerde…

Küçükken, annem ile babamın aşkını da gördüm. Güzeldir bir aşkı seyretmek.

Yaşamak, daha da öte bir his elbette. Aşkın yıkıcı bir şey olmadığını kanıtlamak için yazdım belki de bu hikâyeleri.

Hiç bir hikâyede mesaj vermek istemedim. Ancak kitabı okuyanlar, kendilerini bulacaklar mutlaka. Yaşadıklarını bu sefer de başka bir pencereden izleyecekler. Sevgi, aşk, ihanet ve aldatma hayatın parçası. Kendini kandıranlar da var kitapta elbette. Bu da hayatın bir parçası.” 

***

Aynı zamanda önemli bir ekonomist olan Alkin, bir ekonomist gözünden aşkın gayet güzel anlatılacağını söylüyor: “Ekonomiye ciddi katkısı vardır. Dünya aslında sevgi ve aşkın etrafında dönüyor. Bunun farkında değiliz sadece. Giyim kuşamdan birçok meseleye kadar aşk yönetiyor bizi. Ya da aşkın ihtimali… Modayı da o yönlendiriyor, bir futbol takımının transferini de. Âşık olduğu için okul değiştiren bile var. Âşık olduğu için tahtını bırakan, işini bırakan, yaşadığı ülkeyi bırakıp giden de. Bunların hepsinin ekonomik bir karşılığı var elbette. Ancak, âşık olmak paha biçilmez bir duygu. Yaşamadan ölmek büyük talihsizlik olur. Yine de şunun altını çizeyim. Aşk ile ihtiras, arzular, kıskançlık ve sahip olma ile sahiplenme duygusunu birbirine karıştırmamak gerekir.

Aşkta kimse kimseye ait değildir.

Âşıklar birbirine aittir.

Tektir onlar.

Âşıklar ölür ama aşk ölmez.”

SEVE SEVE ALDATTIM

“Aşk şudur, Aşk budur...” Sıkılmadın mı dinlemekten bu tarifleri?

Sıkıldın tabii… Sana on dört tane aşk hikâyesi yazdım o yüzden.

Her biri birbirinden ayrı. Başkasına delicesine âşık olan da var, kendine âşık olan da. Kendinden başka herkesi kandıran da var, sadece kendini kandıran da… Unutulmaz aşklar da var, unutulup gidenler de...

Tarif yok, ders yok, ana fikir yok... Olduğu gibi oku diye… Kararını sen ver, tarifi sen yap… ya da yapma...

Hikâyenin kahramanlarını tanırken “Tam da ben” diyeceksin belki…

“Tam da benimki” de diyebilirsin. Onu, bunu, şunu değil… “Bizi” yazdım aslında... Üzerine alınan olabilir... Bilemem… Bildiğim tek şey var…

Aşk güzel şey… Acıtan aşk değil… “Aşk” diye tarif ettiğimiz, aşkla alakası olmayan duygular... Onları da bulacaksın bu kitapta...

Hepsini anlattım...

Sevgiyle ve keyifle...

Emre Alkin

Doğan Novus Yayınları