Bitya - Armais - Thermuthis - Merhoe - Asiya (Asiye) adıyla üç semavi dinde kabul edilmiş, kutsal addedilmiş kişiliklerden birisi olan Firavunun kızı, Musa Peygamberin koruyucu annesi, M.Ö. 1500 yılında yaşamış bir kadındır.

Nil Nehri’nin her iki yakasında, binlerce yıldır yaşayan ve tarihte Musa ile ilgili olayların geçtiğine inanılan antik Thebes (Teb) ülkesinde, (Yunan tarihçilerine göre şehrin kurucusu olan) II. Sesostris’in mumyalanmış vücudu 1881 yılında gün ışığına çıkarıldı. Ünlü arkeolog Naville, İbrani köleler tarafından inşa edilen hazine şehirlerinden biri olan Pithom’u bulduğunda, harabeler, dönemin firavununun çok büyük bir zalim olduğunu ortaya çıkardı. Keşfedildiğinde şaşkınlık yaratan bu muazzam şehir; tapınakları, kanalları ve şehri çevreleyen surlarıyla inanılmaz bir ihtişama ve emek gücüne sahipti.

Mısır tabletlerine göre
İbrani bebek Musa’yı, Nil’de sürüklenen sepetinde bulup çıkaran ve onu evlat edinen Ramses’in kızı Armais, yıllar sonra kral naibi olarak tahtı işgal ederken, 600.000 piyade asker, 24.000 süvari ve 27.000 savaş arabasından oluşan ordusuyla 9 yıl boyunca, şimdi adını dahi bilmediğimiz, Mısır’ın etrafını çeviren ülkeleri fethetti.

Musa (Moşe), onun aracılığı ile “Mısır’ın tüm bilgeliğine hâkim oldu.” Tabletlerde anlatıldığı gibi, öğrenmek tamamen kralın başı olduğu rahiplerle sınırlıydı. Bu büyük okullar tapınaklarla bağlantılıydı ve binlerce öğrencisi vardı. Onlara “Ölüler Kitabı”nın 64 bölümünde yer alan kadim bilgelik ve adanmışlık biçimleri öğretildi. Tanrılara ve tanrıçalara ilahiler, savaş ve aşk şarkıları, ahlaki ve felsefi incelemeler, mektup yazma, yasal belgeler, matematik, astroloji ve tıp, genel istatistik, müzik kompozitörlüğü ve ticaret/iş dersleri öğretildi. Değerli masallarımız ve folklorumuzun çoğu, bir yabancının getirebileceği eski veya çağdaş bilgilere sahip olmaktan çekinmeyen Mısır okullarından çıkmıştır.

Ünlü Yahudi tarihçi Josephus’a göre de Musa, daha sonra Mısır ordusunun komutanı oldu ve önemli bir seferde Etiyopyalıları mağlup etti. Başkentleri Merone’yi ele geçirdikten sonra Etiyopya kralının kızıyla evlendi.


Tevrat’a göre
Tevrat’ın Çıkış bölümünde, Mısırlı prensesin Musa bebeği sulardan çıkarıp evlat edindiği yazar. Bir Mısır prensi gibi büyütülen Musa, sonunda bir İbrani olduğunu keşfedince, birtakım yaşanmışlıklardan sonra, çölleri aşarak Etiyopya’ya (Kuş) varır ve orada karşılaştığı büyük bilge Yitro’nun en büyük kızı Tsipora ile evlenir. Daha sonra Tanrı’nın yönergeleri ile peygamberlik seviyesine ulaşır. Midraş kitabına göre Firavunun kızına “Bitya” veya “Batya” adı sonradan verilmiş olup, anlamı İbranice “Tanrı’nın Kızı” demektir.

Hristiyanlıkta
Hristiyan dininde ise, önce Birinci Ahit öğrenilip sonra İkinci Ahit’e (İncil) geçildiğinden, Musa peygamberi büyüten annesi, aynen Tevrat’taki gibi tanımlanmaktadır. Adı ise “Merris” veya “Merhoe” olarak geçer.

İslam dininde
İslam dininin kutsal kitabı Kur’an’ı Kerim’de ise, Hz. Musa’nın koruyucu annesinden “Asiya” veya Türkçesi ile “Asiye” olarak bahsedilir. İslam dininde Asiya, aynı diğer kutsal kitaplarda bahsedildiği gibi, Musa bebeği sulardaki sepetinden alır, öz annesini saraya getirterek bebeğe sütannelik etmesini sağlar ve eşi Firavuna, ona bir annelik hissiyle bağlandığını söyler. Çocukları yoktur ve kocasına şöyle der: “Bana ve sana bir göz ferahlığı olur, onu öldürme; belki bizim için yararlı olur, ya da bir oğul olarak onu alabiliriz.”

İslami geleneklere göre, Asiya veya Asiya Bint-i Muzahim (Büyük Kralın karısı), İslam’ın tanıdığı büyük peygamber Hz. Musa’nın annesi olarak anlatılır. Kendisi İslam’da kabul edilen dört büyük kadın arasında yer alır. Oğlu Musa’nın kabul ettiği ve inandığı ve yaydığı Tek Tanrı inancından sonra, gizlice oğlunun inanışına mensup olmuştur. Musa’nın mucizelerine kendi Firavun eşinin yanında gözleriyle tanık olduktan sonra oğlunun inancına geçmiştir. Gelenek Asiya’nın gizlice Allah’a taptığını ve kocasından korktuğu için kılık değiştirerek dua ettiğini anlatır.

Asiya, onun Tek Tanrıcılığını fark eden ve onun zulmüne karşı isyanına misilleme yapan kocası tarafından işkence görerek ölür.

Asiya’nın samimi bir mümin olduğu ve Firavunun karısı olmasına rağmen kendini tamamen Allah’a teslim ettiği söylenir. Hadis’e göre, Asiya Hz. Musa’nın Tektanrıcılığını kabul ettiği için cennete ilk giren kadınlar arasında olacaktır.

Kaynak:
https://en.wikipedia.org/wiki/Pharoah/%27s_daughter_(Exodus)
Kur’an, Bölüm 66 (Tahrim), ayet 11
encyclopedia of the Qur’an.Leidan:brill,2001.print