Sabine Küper-Büsch*
İspanya sadece mükemmel bir gitar ülkesi değil, aynı zamanda Sefarad Yahudilerinin de ülkesidir. Lucian Plessner, Mahalla Festivali bünyesindeki konserini Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde Daniel Akivas’ın Sefarad Yahudilerinin müziklerine atıfta bulunduğu besteleri “Mizmorim” (Mezmurlar) ile açtı. Alman Gitar virtüözü, “All Jewish” programıyla orta çağ İspanyol Barok döneminden günümüze Yahudi müziğinde bir tura çıkıyor. Canción ladina, Salomone Rossi daha Sefarad geleneğinden geliyor, Plessner müzik turunda Alexandre Tansman’a da geniş yer veriyor. Tansman, 1897’de Polonya’da doğdu ve Stravinski’den çok etkilendi. Taşındığı Fransa’dan İkinci Dünya Savaş sırasında Amerika’ya göç etmek zorunda kaldı, Hollywood Filmleri için besteleri yazdı. Leonard Bernstein Plessner’den bestelerini Gitar için düzenlemesini istedi. Konserde beş besteye yer verildi. Gitar virtuoz 90 dakika süren Yahudi bestecilerin müzik tarihine biraktıkları izleri anlatan müzik turu Arjantin efsane müzisyen ve besteci Jorge Milchberg ile tamamladı.
Lucian Plessner
Lucian Plessner kendi alanında ustalaşmış, kendi kendini yetiştirmiş bir gitaristtir. Köln Musikhochschule’deki eğitiminden sonra, ilk olarak uluslararası ilgi gördüğü İspanya’da birkaç yıl geçirdi. Geçtiğimiz aralık ayında Mahalla Festivali’nde tanıştığımızda, Büyük Londra Oteli’nin lobisinde “All Jewish” programını ve onu nasıl geliştirdiğini şöyle özetledi:
“Alexandre Tansman’ın Cavatina’sı bir gitaristin klasik repertuarının bir parçası ama şimdiye kadar bu eseri hiç incelemedim. Şu anda en sevdiğim parçalardan biri haline geldi. Beş yıldır Córdoba’da yaşadığım için Endülüs’ün elbette önemli bir rolü var. Oradaki insanlar Yahudi kökenli olduklarına inandıklarını sık sık ifade ediyorlar. Arap-Yahudi ortak yaşamının sonuçları bugün hala orada hissediliyor ve bilinçli olarak algılanıyor. Bu nedenle, gitar için üzerinde çalışmak üzere Sefarad şarkıları aradım. Genel olarak Arjantin folklorunun somutlaşmışı olan Eduardo Falú, iş birliğimiz sırasında bana Yahudi gauchos’larından bahsetti. 18 yaşımdayken beni bir tura çıkardı.”
Plessner Arjantin’de, Avrupa ve Orta Doğu’dan 19. yüzyılın sonlarında gelen göçmenlerin bir tarım kolonisi üretip, ayrıca Arjantin folkloru ve edebiyatına kısa sürede önemli katkılarda bulunduklarını öğrendi. Ve müzik tarihinin göçmenlikten hep beslediğini anladı. Düzenleme veya kompozisyonların geçmişi ve tam nerelerden beslendiğini bugüne kadar hala çok net değil. Plessner konserin sonunda yer vereceği Jorge Milchberg’in “El Condor Pasa” parçası klasik bir örneğidir.
Leonard Bernstein ve Plessner
1989’da bizzat Leonard Bernstein tarafından cesaretlendirilen ve yetkilendirilen Plessner, Bernstein’ın solo gitar için yaptığı müzik düzenlemeleriyle sansasyon yarattı. “Besteci ile en güçlü kişisel ilişkim, tabii ki, müziğini gitara uyarlamak için kişisel olarak ilham aldığım dönemdir” diye hatırlıyor Lucian Plessner: “Şöyle oldu: İsrail’deki bir konserde Bernstein’ın ajansına Bernstein Kid şarkılarının aranjmanını anlattım, bunun üzerine beni bir festivale davet etti ve New York’taki Bernstein’ı temsil eden ajans ile temas kurmamı sağladı. Daha sonra aranjmanlarımın notalarını ve bir kaydını göndermemi istediler. Bir süre sonra New York’tan bir telefon aldım ve Leonard Bernstein’ın parçalarımı dinlediğini ve solo gitar için yaptığı müziğin tüm döngüsü üzerinde çalışmamı istediğini söylediler ve New York’a ne zaman döneceğimi sordular. İki ay sonra tanıştık ve akabinde kocaman bir nota yığınını Almanya’ya taşıdım ve yedi senem enstrümana uygun eserleri seçmekle geçti. Gitardaki Bernstein-CD’si bu uzun iş yükünün sonuydu ve müzik dünyasında çok alkış aldı. Bernstein bu arada ne yazık ki, vefat etmişti. Şef yardımcılarına CD’yi New York’ta dinlettiğimde çok kibar ve asilce tepki verdiler: ‘Ah, bu parça üzerinde onunla çalışamadık. Neden seni seçtiğini biliyordu.’”
Yeldeğirmeni Sanat Merkezi
İstanbul Mahalla Festivali
İstanbul’daki Mahalla Festivali’ni 2021’de tamamlayacak olan konser, Almanya’nın 1700 yıllık Yahudi tarihi çerçevesinde, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ve Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu ile ortaklaşa düzenlendi. Tarihsel başlangıç noktası ve referans noktası, İmparator Konstantin’in Yahudilerin Köln şehir idaresine ve Curia’daki pozisyonlara atanmalarına izin verdiği 11 Aralık 321 tarihli bir fermandır. Bu, Alpler’in kuzeyindeki Yahudilerin varlığına dair hala var olan en eski belgedir. Ünlü müzisyen, Plessner ailesinin yüzyılın başında, İmparator zamanında Almanya’ya göç ettiğini anlatıyor: “Ailem anne tarafından Danimarka’dan, baba tarafından Rusya ve Polonya’dan geliyor. Plessner adı, o zamanlar shtetl’indeki Yahudileri himayesi altına alan ve böylece onları pogromlardan koruyan Kattowitz yakınlarındaki Kont Pless’in himayesinden gelir. Zamanın yasaları daha sonra aile adlarını gerektiriyordu ve bu nedenle hepsi Polonyalı yetkililer tarafından Plessner olarak adlandırıldı. Yüzyılın başında, İmparator zamanında, başta Berlin olmak üzere pek çok kişi Almanya’ya göç etti. Annem ve babam, ailelerinin Berlin’deki ilk çocuklarıydı.”
Mahalla Festival
Mahalla Festival İstanbul merkezli Diyalog Derneği tarafından dünya çapındaki ortaklarla birlikte başlatılan bir platformdur. Mahalla Festivali ilk kez, İstanbul Sanat Bienali’nin paralel programında 2017 yılındaki etkinlikleri ile başladı. 2020 senesinde Festivalin ana motifi “Gezici kule”, ünlü Rus besteci Sergej Prokofiev’in dünya savaşlarının kıyısındaki etkili göç hareketleri zamanlarından kalma sürrealist kısa öyküsünün başlığıdır. Prokofiev’in annesi Ekim devriminden sonra İstanbul’a kaçtı ve Osmanlı hükümeti tarafından Adalar’da tutuldu. Birinci Dünya Savaşı bitmek üzereydi. Ortadoğu önemli bir cepheydi. Oğlu ise besteci ve müzisyen olarak kariyerine devam etmek için Trans-Sibirya Ekspresi ile Rusya’dan Japonya’ya, oradan da ABD’ye geçti. Bu seyahat, toplam 18 gün sürmüştü. Gezici Kule de bu seyahat sırasında yazıldı. Yeni genişleyen demiryolu ağları ve bilgi teknolojisi kültürel değişim fırsatlarını teşvik ederken, askeri ve ideolojik çatışmalar zorunlu bir göç dalgasını tetikledi. Lucian Plessner öyküyü bir konser seyahatinde Moskova’da tesadüfen keşfetti ve Prokofiev’in oğlu Oleg Prokofiev’in izniyle Almancaya çevirdi ve yayınladı. Geçtiğimiz aralık ayında Mahalla Festival sırasında Plessner Ortaköy’deki Hamam’da seyircisiz Prokofiev besteleriyle konser verdi ve “Gezici Kule” öyküsünü okudu, Çevrimiçi performansı sosyal medya platformunda 20.000 kişi tarafından izlendi.
Sıradaki Mahalla Festivali, Eylül 2021’de, metropolün Anadolu yakasında İstanbul- Kadıköy-Yeldeğirmeni semtinde gerçekleşti. “All Jewish Konseri”ne Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı. “1000 yıllık tüm Yahudi besteciler programı belki de benim en güzel konser programlarımdan biridir” diyor Lucian Plessner, “İnanılmaz bir yön zenginliğini yansıtıyor ve yine de sürekli bir müzikal çizgi izliyor gibi görünüyor.”
* Sabine Küper-Büsch - Mahalla Festival’in Eş Küratörü