DERGİ’nin Mart sayılarında genellikle ‘kadın’ konusuna yer veririz. Âdeta bir gelenek! Üstelik yönetimi, yazar ve reklam kadrosunda onca kadın varken… Bu kez ise satırlarıma, bir dişiden, Lucy’den söz ederek başlamak istiyorum. Lucy kim?
Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim Etiyopya’nın başkenti Adis Ababa’daki Ulusal Müze’de rastladım, ona. Orada, bilincimin en derinliklerinde ‘zaman’ kavramımın tamamen kaosa uğradığını hissettim. Medeniyetlerin, bildiklerimizden, daha doğrusu öğretildiklerimizden daha derin köklere sahip olduğunu bir kez daha algıladım.
Benim gibi sıradan bir insana kâşifin heyecanını yaşatan Lucy, Doğu Afrika’da üç milyon yıl öncelerinde yaşamış, modern insanın atalarından biri.
Tarihte, Yontma Taş teknolojisini ilk kullananların tespit edildiği Etiyopya ile Tanzanya’nın kuzeyindeki Olduwai Boğazı’ndaki buluntular, ilk ‘insangil’ kalıntıları, daha doğrusu fosilleri.
1974’te Etiyopya’daki Avaş Vadisi’nde 3,2 milyon yıllık olduğu saptanan, bizlere göre ufacık (1,10 metre) bir dişi insanımsıya ait iskelet parçaları bulununca bilim ve tarih dünyasının tüm teorileri altüst oldu. İnsan evriminin daha iyi anlaşılmasında bir dönüm noktası sayıldı.
Neden mi adı Lucy?
Çünkü Paleoantropolog Donald Johanson’ın iskelet parçalarını bulduğu sırada kampta ünlü Beatles grubunun “Lucy in the Sky with Diamonds” parçasının çalınıyor olması, onun bu ad ile ünlenmesine neden oldu.
***
Lucy’nin etrafında örülen efsanevi öykülerden biri, cennetinden kovulan Havva olma ihtimali. Âdem’den ayrı geziyor ise de...
Milyonlarca yıl öncelerinden söz ederken öğrendim ki, kültürler politik, ekonomik ve tarihî gelişmeler açısından birbirlerinden ayrılıyorsa da, zaman yönetimi kişisel olup, zaman kavramı her bireyin öznel deneyimi tarzına göre de tanımlanabiliyor.
Örneğin, gelecek adına plan yapmak veyahut geçmişin izlerini anımsamak, hep ‘şimdi’ esnasında gerçekleşiyor.
Roma İmparatorluğu’nun Kuzey Batı Afrika Eyaleti’nde, farklı kültürlerin harmanlandığı Thagaste’de, Pagan bir baba ile Hıristiyan bir anneye doğan (MS 354-430) ünlü Antik Dönem filozofu - Tanrıbilimcisi Aziz Augustinus’un zaman algısı konusundaki ünlü sözü şöyle:
“Üç zaman vardır:
Geçmiş şeylerin şimdiki zamanı,
Mevcut şeylerin şimdiki zamanı ve
Müstakbel şeylerin şimdiki zamanı…”
***
Lucy ile tanış olmamın duyumsattığı, ‘zaman’ algısıydı.
Zamanı dolu-dolu yaşamak… An’ı yaşamak… Anı anına…
Her birinize renkli, duygu ve hayallerle zengin bir yaşam serüveni diliyorum.
Sevgiyle,