Müze gezmeyi çok seven biri olarak endüstriyel tesislerden dönüştürülen müzelere ayrı bir hayranlığım vardır. Rahmi Koç Müzesi ya da Silahtarağa Enerji Müzesi gibi endüstriyel müzeleri sık sık gezerim. Son olarak, Kadıköy’deki tarihî Hasanpaşa Gazhanesi’nin Müze Gazhane adı altında ziyarete açıldığını öğrenince orayı da ziyaret etme isteği duydum. 8-18 Aralık tarihleri arasında İstanbul’daydım ve bu yeni endüstriyel müzeyi ziyaret etme fırsatını yakaladım.
1892 yılında kurulan gazhane, Dolmabahçe ve Yedikule Gazhaneleri ile İstanbul’un üç tarihî gazhanesinden biridir. Gazhanelerde üretilen havagazı hem ısınma hem de aydınlatma için kullanılırmış. 1914 yılında Silahtarağa Elektrik Santrali’nin hizmete girmesiyle birlikte aydınlatma elektrik lambaları ile yapılmaya başlanmış ancak ısınma için havagazından yararlanılmaya devam edilmiştir. 1982 doğumlu biri olarak havagazı döneminin sonlarına yetiştim, ben çocukken İstanbul’da hava kirliliği nedeniyle güpegündüz geceyi yaşadığımız zamanları hatırlıyorum. 80’lerin sonunda İstanbul’a doğalgaz havagazının yerini almaya başlamış ve böylece İstanbul’un havası temizlenmiş ancak tarihi gazhanelerin kapılarına kilit vurulmuştur.
1993 yılında üretimine son veren Hasanpaşa Gazhanesi 1994 yılında “endüstriyel sit alanı” olarak tescillenmiştir. 101 yıldır İstanbul’u ısıtmış olan tarihi endüstriyel tesis, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Gazhane Çevre Gönüllüleri’nin ortaklaşa gayretiyle restore edilmiş ve 9 Temmuz 2021 tarihinde “Müze Gazhane” adı altında İstanbulluların ziyaretine açılmıştır.
Gazhanenin en belirgin yapılarından olan üç adet gazometreden (gaz deposu) bir tanesi Büyük Sahne, ikincisi Küçük Sahne ve İBB Karikatür ve Mizah Müzesi, üçüncüsü ise otopark olarak kullanılmaktadır. İBB Karikatür ve Mizah Müzesi’nde Osmanlı’nın son döneminden 1970’li yıllara kadar Türk karikatüristler hakkında bilgi verilmekte, onların karikatürleri sergilenmektedir. Gırgır, Avni gibi bir zamanların efsane karikatür dergilerinden sayılar da sergilenmektedir. Gazhane yerleşkesinin tam ortasında yükselen ahşap yapı ise 1963 yılında hizmete giren fırındır ve gazhanenin en büyük üretim tesisidir. Bir nevi “makine-bina” denebilecek fırın, kömür nakil, temizleme ve ayrıştırma tesisleri ile karmaşık bir sistem en büyük ve etkileyici parçasıdır. Gazhanenin kapandığı tarihe kadar çalışan fırın yapısı restore edilerek orijinal görünüme tekrardan kavuşmuştur.
Gazhane içinde ayrıca İklim Müzesi yer almaktadır. Burada iklim nedir, iklim ile hava durumu arasında ne fark var, iklim değişikliğine yol açan doğal ve insan yapısı faktörler ile küresel ısınmayı engellemek için nasıl önlemler alınabilir sorularına cevap niteliğinde görsel ve yazılı bilgiler sergilenmektedir. İklimi değiştiren insan yapısı faktörler fosil yakıt (kömür, petrol) kullanımı, sanayi, ulaşım, tarım, yapılaşma gibi faktörlerdir. Bu faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazları, Güneş’ten gelip Dünya’ya çarparak uzaya geri dönen ısının bir kısmını atmosferde tutarak küresel ısınmaya yol açmaktadır.
Gazhanenin sanat galerisi olarak kullanılan binasında ise açılış sergisi olarak görsel sanatçı Serkan Taycan’ın “Kente Doğru” sergisi Ocak 2022’ye kadar ziyaret edildi. Kentleşme ve ekoloji temaları işlenen sergide, İstanbul’un hem merkezinin hem çeperlerindeki gecekonduların ve lüks rezidansların fotoğrafları sergilendi. Ayrıca gene aynı sanatçının 2013 tarihli “İki Deniz Arası” adlı fotoğraf sergisini de beğendim. Karadeniz ile Marmara Denizi arasında, Kanal İstanbul güzergâhı boyunca dört günlük yürüyüş sırasında çekilmiş fotoğraflar, kanalın inşasına başlanması ile yaşanacak doğa tahribatı, köylerin yıkılması sonucu evlerini, işlerini kaybedecek insanlar hakkında bilgi veriyor.
Hasanpaşa Gazhanesi’nin restorasyonu ve müzeye dönüştürülmesi projesinde, mimar ve İTÜ profesörü Dr. Afife Batur’un büyük emeği geçmiştir. 2018 yılında vefat etmiş olan Batur’un adı, Gazhane yerleşkesi içindeki Afife Batur Kütüphanesi’nde yaşatılmaktadır.
Bunlardan başka, bir de İstanbul Kitapçısı ve Beltur tarafından işletilen bir restoran bulunduran Hasanpaşa Gazhanesi, İstanbul için yeni bir kültürel ve sanatsal bir vahadır. 80’li, 90’lı, 2000’li yıllarda köylerden gelen göçler sonucu İstanbul’un nüfusu hızla artmış ve plansız ve sağlıksız kentleşme sonucu kültürel, sanatsal tesislerin yapımı ihmal edilmiştir. Şehir nüfusu 15 milyonu aşmış ancak bu nüfusun çok küçük bir kısmı kentlileşebilmiştir. Müze Gazhane de bana göre bu eksiği gidermek, halkın kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarını gidermek amacıyla büyük bir atılımdır.