Satürn - Balık ve Pluton - Kova geçişi ile 20 Nisan Hibrid Güneş Tutulması

Nisan ayındaki dikkat çekici en önemli görüntü uzun süredir Kova burcunda seyretmekte olan Satürn gezegeninin Balık burcuna geçmiş olması (2 derece Balık’ta başladığı ayı, 5 derecede bitirecek).

İkinci görüntü ise, bir jenerasyon gezegeni olan Pluton’un, Kova burcuna geçmiş olması. Bir gezegenin sıfır derecesi yeni başlangıç noktası olduğu için aynı 29 derece gibi zordur. Tehlikeli sayılır. O derecede ki, gezegen tecrübesizdir dolayısıyla düşüncesizse risklere girebilir. Örnekleyecek olursam, 1. Dünya Savaşında Pluton gezegeni 0*’de bulunmaktaydı.

Bu iki gezegen transiti dönüşümlere yol açacak. Balık ve Kova burçlarının kestiği evlerimizde yeni oluşumlar, itici etkiler, testler fazlaca olacak. Satürn, Kova’daki yerini Pluton’a bırakacak ama yine de Pluton’un yöneticisi Satürn olacak. Bunun altını çizmekte fayda var. Satürn Kova ile ilgili gereken sorumlulukları verip, işini bitirip Balığa geçecek. Bundan sonra görev artık Pluton’un omuzlarında olacak. 11. ev konularında büyük değişim ve dönüşümler 2044 yılına kadar devam edecek. Satürn ise 15 Şubat 2026’ya kadar Balık burcunda seyredecek.

Satürn 2,5 sene boyunca Balık transitini gerçekleştirecek. Otuz yılda tüm Zodyak’ı geçen bir gezegen ve her 2,5 senede bir de, bir burçta yolculuk yapmakta ve o burçla ilgili gündemleri ortaya çıkarmakta. Balık Zodyak’ın son burcu ve aslında Satürn’ün rahat olmadığı bir nokta burası. Kendi oğulları Jüpiter ile Neptün’ün evi burası. Onlarla arası iyi değil, mitolojik hikâyelere göre. Karma hesaplaşmaları var aralarında ve bu sebeple karmik konularla fazlaca yüzleşmemiz olacak. Satürn Balık transitinde değişken bir burç olan Yay ve İkizlerle dik açı yapacak. Başak ile karşıtlık kuracak ve bu aksı, yani Balık-Başak aksını fazlaca çalıştıracak. Değişken burçlar fazlasıyla testler içinde olacak.

Satürn; disipline eden, sabrı öğreten, kurallara uymamızı isteyen bir baba, otorite figürüdür. Değişken burçların bu 2,5 yıl boyunca Satürn’ün isteklerine uyarak ilerlemelerini tavsiye ederim. İşleri yavaşlayabilir, sağlıkla test edilebilir, iş kuracaklarsa fazlaca düzenleme ve kontrol yapmaları gerekebilir, zamanları yavaş akabilir, çok fazla sorumluluk konusu karşılarına çıkabilir.

Balık sular, geniş çaplı sular, okyanuslarla bağlantılıdır. Abartılı duyguları da anlatır. Sınırsızdır. Yaygındır. Jüpiter’in yönettiği bir burçtur ve zaten Jüpiter’de abartı vardır. Satürn ise abartıyı düzenlemek için var olacaktır. Balığın içerdiği konularda genişlememiz engellenebilir. Neptün de Balığı yönetir. Onun konuları da Satürn’den pay alacaktır. İlaçlar, uyuşturucular, narkotikler, volkan faaliyetleri, adalarla ilgili konular, yağ, petrol konuları fazlaca gündemimizde olacak. Din konuları ve spiritüellik de Balığın konusudur. Dinle ilgili daralmalar, spiritüelliğin ve maneviyatın farklı şekillere evrilmesini de gözlemleyebiliriz.


Yani kısaca ifade edersem Balığın o genişleyen, yayılmak isteyen, hayalci, fantezist, rüyacı, depresif, mistik, duygulu, merhametli, fedakâr ve kurban yanı, Satürn tarafından sekteye uğrayacaktır. Daha gerçekçi, somut, ayakları yere basan muhafazakâr bir Balık görüntüsüyle karşı karşıya kalacağız.

Satürn, en önemlisi, hesap sormaya gelecek. Satürn inşa etmekle ilgilidir. Bunu unutmayalım. Balığın konularında daha düzenli yapılar inşa etmek üzere bulunacak. Çürümeye yüz tutan, yozlaşmış yapılar yok olacak. Daha kuralcı, daha sağlam, daha güvenilir, daha şekil verici bir çerçeve inşa edecektir. Demek ki, fazla hayalci olamayacağız, daha somut düşüneceğiz, fazla yayılamayacağız, belli konularda tam tersi ufalacağız, daha randımanlı çalışacağız, sorumluluk içinde akışta kalmayı öğreneceğiz.

Satürn’ün Balık geçişinde yapacağı en önemli şey de içimizde ve haritalarımızda var olan Başak sembolizmasını çalıştırmak. Başağı tekrar anlatmama gerek yok sanırım. Kısaca, çok çalışmak demek. Haritamızda Balığın karşısındaki evimiz hangisiyse işte orayı çalıştırmalıyız. Bu, bizi kurtaracak alan olacaktır. Balığın sınırsızlığı içinde kendi sınırımızı çizmeyi öğreneceğiz.


Satürn Balık geçişiyle birlikte hastalık konularında çığır açılabilir. Özellikle hormonal sorunların sebebi daha iyi saptanabilir. Balık burcu hormonal sistemi yönetir. Hormon konuları gizemlidir, tam teşhis edilemez genelde. Balık sırlarla, gizemle ilgilidir. Yani bu tür ve benzeri tam tanı konulamayan hastalıklar Satürn girişiyle daha aydınlığa kavuşabilir. Hormonlar duygularla da ilgilidir ve bu da Balığın özelliğidir. Ayrıca hormon setlerinden her biri, 7 çakramızla ilintilidir. Satürn’ün bu geçişte çakralarımızla ilgili enerji blokajlarını da gündeme taşıyabilir. Spiritüel çalışmalar daha konuşulur olabilir (duygusal özgürleşme teknikleri, müzik frekanslarıyla iyileşme, renk ve imgeleme terapileri…).

Lenf sistemimiz de ön plana çıkabilir. Hareket halinde olmak önemli. Vücudu nemli tutmak önemli. Lenf sıvısının sistematik şekilde akışı çok önemli. Satürn sebebiyle bu sıvının vücutta durağan hale gelmesi ve zehre dönüşmesi mümkün ve bunu engellemek önemli. Bu alanlarda disiplinli olmalıyız. Vücuttaki her türlü akışın iyi olmasını sağlamalıyız. Çok dar kıyafetleri uzun süreli giymekten sakınmalıyız mesela. Akış, akış, akış buna önem vermeliyiz.

Balık aynı şekilde bağışıklık sistemimizle de ilgilidir. Satürn’ün Balıkta olmasıyla birlikte kolektifin daha düşük bir bağışıklık içinde olacağından bahsedilebilir. Demek ki, insanlığın bu Satürn geçişi boyunca bağışıklığına da dikkat etmesi gerekmektedir. Yine, bir dikkat unsuru da önümüzdeki yıl ve sonrasında Satürn’ün Neptün’e yaklaşmasıyla birlikte yeni bir Pandemi’nin oluşabilme ihtimali. Bunu da göz ardı etmemeliyiz.

Satürn daraltan, kıstıran, zorlayan ve baskılayan enerji olduğu için Balığın yönettiği konularda sıkıntılardan bahsetmek mümkün. İlk akla gelen sular, denizler, gemiler, ilaçlar, hastalıklar, bağışıklık sistemi, hormonlar, duygu ve kaygı durumları, bu alanlarda düzenlemeler, doğru tedavi, doğru sağlık sistemi, doğru sağlık yönetimi, doğru maneviyat, manevi ve spiritüel alanlarda abartıların azaltılması. Denizlerde ve sularda kirlenme, deniz kazaları, kimyasallar, zehirlenmeler, ilaç dozlarına da dikkat çekiyor. Sağlık alanında yapılan yanlışlar yine bu dönemde fazlaca ortaya çıkabilir. Hastane ve kapalı alanlarla ilgili konular da mercek altına alınabilir. Geleneksel dinlerde spiritüel yeni akımlar baş gösterebilir.


20 Nisan’da Hibrid güneş tutulması
20 Nisan tarihinde Koç burcunun 29 derecesinde 129 saros numaralı Hibrid bir güneş tutulması yaşayacağız. Krizli bir derecede oluşacak bu tutulma ve yöneticisi de savaş gezegeni Mars olacak. Tutulma bir sonraki 6 ayı da etkilediğinden bu dönemde savaş rüzgârları esebilir. Tutulmanın, dengesiz ve büyük olarak ifade edilen hibrid tutulması olması işi daha da zorlaştırmakta. Tutulma maalesef 0 derecedeki Pluton’a dik açıda kendi yöneticisi Mars iyi olmadığı Yengeç burcunda. Vatan, millet ve ordu konularıyla ilgili ve bu alanlarda krizleri ifade etmekte. Jüpiter Koç burcunda ve tutulmayla kavuşum yapmakta, yani tutulma etkilerini arttıran bir ilave faktör olarak karşımıza çıkmakta. Hibrid tutulmalar çok güçlüdür. Farklı olaylar yaratır ve de özellikle savaş döngülerini başlatır. Parçalı ve halkalı etkileri olduğundan aynı anda değişik coğrafyaları da etkileyebilir. Son hibrid tutulma 2013 yılında olmuş ve Suriye’deki savaşı başlatmıştır. Nisan ayında yaşayacağımız tutulma depremi de tetikleyebilir. Bu tutulma negatif bir tutulma olduğu için; savaş da çıkartır, veba da yaratır, sıtma da olur, kuraklık da olur, hiç belli olmaz. Kartografik olarak bu tutulmanın izdüşümü Çin, Endonezya, Vietnam, Avustralya’ya düşmekte. Konya’nın batı tarafı, Alanya, Side, Antalya ve Kıbrıs deprem açısından risk taşımakta.

Tutulmanın kavuştuğu sabit yıldızlar: Vertex ve Alrisha
Vertex karakol ve jandarmayla ilgili bir yıldız. Bu yıldız, kendini koru der. Alrisha ise Vertex’e göre daha şanslı ama yine de karşımıza fazla sivri dilli insanları çıkartabilir.