İlk kez duydum bu atasözünü… Anlamı şuymuş: Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir, Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar.” Hem Nisan hem de Mayıs ayının bitkiler üzerinde farklı etkileri varmış. Ve her gün yeniden doğmuş gibi hissetmek için, Mayıs ayını dolu dolu yaşamak gerekliymiş. Meğer tüm hayat enerjisinin nedeni güzel Mayıs ayıymış. Bu ayki ajandam, yağışlı geçen Nisan ayını geride bırakıp, yazın ilk günlerine geçiş yaptığımız bu güzel günlerde güneşin enerjisiyle dolmak isteyenler için.

Nereye gidelim ǀ FESTİVAL
İKSV tarafından düzenlenen 51. İstanbul Müzik Festivali, Borusan Holding sponsorluğunda 1-17 Haziran 2023 tarihleri arasında müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festivalde, Cumhuriyet’in 100. Yılına özel olarak geliştirilen yeni projeler, asırlar boyunca Anadolu topraklarında yaşamış birçok önemli kadın figürden ilhamla yazılan eserler, Cumhuriyet’in ilk yıllarından geleneksel Türk müziği ve Türk tango besteleri, günümüz klasik müzik dünyasının yıldız solistleri, seçkin orkestralar ve disiplinlerarası projeler yer alıyor. Festival 25 konserde, Salzburg Mozarteum Orkestrası, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Hollanda Kraliyet Concertgebouw Oda Orkestrası, Münih Oda Orkestrası, Borusan Quartet gibi önemli topluluklar ve Anne-Sophie Mutter, Barbara Hannigan, Fazıl Say, Matthias Goerne, Arabella Steinbacher, Nicolas Altstaedt, Avi Avital gibi solistlerin de aralarında olduğu 60’ın üzerinde ismi ağırlayacak.


Ne izleyelim ǀ TİYATRO
Notre Dame De Paris müzikali, orijinal dili Fransızca sahnelenmek üzere, 2 hafta boyunca sürecek toplam 21 performansla 5-21 Mayıs 2023’te Zorlu Performans Sanatları Merkezi Turkcell Sahnesi’nde. Ünlü müzikal ilk olarak 1998 yılında Paris’te sahnelendi. Victor Hugo’nun klasik aşk hikayesi “Notre Dame’ın Kamburu” eserinden uyarlanan eserin müzikleri Riccardo Cocciante tarafından bestelenirken, sözleri Luc Plamondon tarafından yazıldı. Paris’teki Palais des Congrès’de başlayan aşk hikayesi tıpkı ilk günkü heyecanıyla sahnelenmeye ve seyircileri kendine çekmeye devam ediyor. Guinness Rekorlar kitabına, “ilk yılında en çok izleyiciye ulaşan müzikal” olarak giren Notre Dame De Paris’nin Vivre, Belle ve Le Temps Des Cathédrales şarkıları müzik listelerinde uzun yıllar kalmayı başardı. 10 milyondan fazla DVD ve CD, 12 milyondan fazla bilet satan, 7 dilde, 20 ülkede 4.500’den fazla kez sahnelenen ve çok sayıda ödül alan Notre Dame de Paris’nin başarısı ortada. 2014 yılında İngilizce versiyonuyla 2017 ve 2018’de ise orijinal dili Fransızca olarak Zorlu PSM’de sahnelenen müzikal yeniden İstanbul’da! Esmeralda, Quosidomo, Gringoire, Frollo, Fleur de Lys, Phoebus ve Clopin’in hikâyesini kaçırmayın.


Nereyi gezelim ǀ TARİH
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Daire Başkanlığına bağlı İBB Miras, Gülhane Parkı’ndaki 1500 yıllık sarnıcı, restorasyonunu tamamlayarak ziyarete açtı. Uzun yıllardır atıl durumda kalan sarnıçta İBB Miras tarafından koruma ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında yapıya, karakteristik dokusuyla uyumlu, geri alınabilir özellikte yürüyüş platformu eklendi. Yaklaşık 1500 yıllık sarnıcın iç mekânı, çağdaş bir aydınlatma sistemiyle söyleşi, dinleti gibi farklı etkinlikler için de hazır hale getirildi. M.S 5. ve 7. yüzyıllar arasına tarihlenen Gülhane Parkı Sarnıcı’nı yaptıranın kimliği bilinmezken, sarnıçtaki duvar kalıntıları geçmişte üzerinde bir yapı bulunduğuna işaret ediyor. Sarnıç, Padişah Mehmet Reşat’ın 16 Ekim 1912’de verdiği izinle “İstanbul şehremini” Dr. Cemil Topuzlu tarafından Gülhane Parkı’nın halka açık bir parka dönüştürüldüğü 1913’te tespit edildi. Sarnıcın yanındaki, 1911 tarihli kitabesi olan Barok üsluplu çeşme de bakım ve onarımdan geçirilerek suya kavuşturuldu. Gülhane Parkı Sarnıcı’nda, sanatçı Büşra Kölmük’ün Gelecek Güzel Günler, Ojakhi, Rüya Odası gibi heykellerinin sergileneceği “Polen” adlı sergisi de ziyaretçilerle buluşacak.


Ne dinleyelim ǀ KONSER
Fransa’nın en gizemli ve en parlak yıldızlarından biri olan ZAZ, 16 Haziran’da Volkswagen Arena’da büyük bir solo konserle sahne alacak. Konservatuarda eğitim alırken keman, gitar ve piyano çalmayı öğrenen ve koro müziğine ilgi duyan sanatçı müziğe ilk adımını folk, soul, caz ve blues müzik gruplarıyla yaptı. İlk büyük başarısını Je veux isimli şarkıyla yakaladı. Puslu ve duygu yüklü sesi dinleyenlerini büyüledi. ZAZ toplamda 5 albüm yayınladı. 2021’de çıkan son albümüneyse arkadaşlarının ona taktığı “Isa” ismini verdi. Albüm, bir öze ve içe dönüş idi. Herkes için zor bir dönem olan pandemi sürecinde sanatçının özdüşünümünün meyvesiydi. Bu albüm, zorunlu bir aradan sonra 2021’de başlayıp aylarca sürecek olan bir turneye yol açtı. Parlak bir müzik paleti oluşturan sanatçı, Edith Piaf’ın ünlü şarkısı La vie en rose’a yeniden hayat verdi. Aynı zamanda tutkulu bir çevreci olan müzisyen, kendi kurduğu vakfı ve söylediği şarkılar ile dünyadaki hayat için savaşıyor ve ona olan sevgisini gösteriyor. 16 Haziran’da keyifli anlar yaşamak, yeni ve eski şarkılarını dinlemek ve hep beraber eğlenmek istiyorsanız, acele edin!


Nerede yiyelim ǀ RESTORAN
Tarihî atmosferde iddialı bir gastronomi deneyimine ne dersiniz? Eminönü’nün en özel binalarından, 250 yıllık Muhsinzade Hanı restore edildi ve Han 1772 adıyla, otel olarak hizmete girdi. Tarihî dokusu ve gösterişli duruşuyla ilgi odağı haline gelen bina son derece şık bir restorana da ev sahipliği yapıyor. Eminönü’ndeki tarihî Muhsinzade Hanı 1772’de hizmete girdiğinden beri farklı amaçlarla kullanıldı. Bu müthiş yapı uzun süren bir restorasyonlar sonucu eski şaşalı dönemlerine geri döndü. Aslına uygun bir şekilde restore edilen, tarihin ayak izlerini taşıyan ve kapısından giren herkesi anında etkisi altına alan binanın ortasındaki avlu kısmındaki restoran ise İstanbul’un yükselen gastronomisine değer katacak bir mekân olarak hizmet veriyor. Geçmişi ve bugünü buluşturan tasarımıyla konuklarına etkileyici bir atmosfer sunan Olden 1772, Anadolu ve İstanbul mutfağının vazgeçilmez tatlarını modern yorumlarıyla konuklarına sunuyor. Mutfağında kullandığı yerel ürünlerle hem üst düzey bir lezzete hem de sürdürülebilirliğe yoğunlaşıyor.


Ne izleyelim ǀ BELGESEL
YouTube’da yayınlanan Recipe for Change: Standing Up to Antisemitism adlı belgesel, özellikle son dönemde dünyanın her yerinde yükselişe geçen antisemitizm konusunu ele alıyor. Jubilee Media tarafından üretilen ve ücretsiz olarak izlenebilen bu belgesel, 14 Nisan 2022’de YouTube’da yayınlandı. Sohbet havasında, bir yemek masasının etrafında ve şahane bir ortamda gelişen yapım, önde gelen Yahudi aktörleri, komedyenleri, ünlü şefleri konuk ediyor. Recipe for Change: Standing Up to Antisemitism’de üç farklı Şabat yemeğini izleme şansını bulacaksınız. Komedyen Moshe Kasher’ın düzenlediği yemeğin şefi Nancy Silverton. Konuklar arasında Skylar Astin ve Hari Nef gibi aktörler ve ADL’in CEO’su Jonathan Greenblatt yer alıyor. Ilana Glazer’ın davetinde şef Einat Admony, Tommy Dorfman ve Michael Zegen oyunculara ev sahipliği yapıyor. Broadway efsanesi Idina Menzel ise ödüllü mutfak tarihçisi Michael Twitty ile birlikte Hannah Einbinder ve Josh Peck’i konuk ediyor. Maalesef din kaynaklı tüm suçların yaklaşık %60’ı Yahudileri hedef alıyor. Üstelik de Yahudi halkı, dünya nüfusunun %0,2’sinden azını oluşturuyor olmasına rağmen. Daha fazlasını öğrenmek için 52 dakikanız varsa, bu belgesele bir şans tanımanızı öneririm. https://www.youtube.com/watch?v=dj-pWmsOIyQ


Ne okuyalım ǀ KİTAP
Charlie Mackesy’nin dünya çapında bir fenomen haline gelen, her yaşın ve her çağın kitabı olarak görülen Çocuk, Köstebek, Tilki ve At mutlaka okunması gereken bir eser. Ekim 2019’da yayımlanan kitap yüz haftadan uzun bir süre boyunca Sunday Times Çoksatar Listesi’nde ilk onda kaldı. Ayrıca aynı yıl içinde hem Barnes & Noble Yılın Kitabı Ödülü’nü hem de Waterstones Yılın Kitabı Ödülü’nü kazanan ilk kitap oldu. British Book Awards’ta 2020 için kısa listeye kalan Çocuk, Köstebek, Tilki ve At, Nielsen Çoksatar Ödülleri 2020’de de Platin Ödül kazanan sekiz kitap arasında yer aldı. Bu sizlere önerdiğim eser yalnızca etkileyici bir kitap değil aynı zamanda derinlikli bir sanat yapıtı. Bazılarına göre bir felsefe kitabı, bazılarına göre bir ahlak manifestosu, bazılarına göreyse bir mutluluk rehberi. Sevgi, dostluk, iyi kalplilik üzerine düşündüren, yürek ısıtan çizimlerle bezenmiş evrensel bir kitap. Bir bahar günü kırlarda tek başına dolaşmaya çıkan bir çocuk, önce bir köstebekle, sonra da bir tilki ve bir atla tanışıp arkadaş oluyor. Konuşa konuşa yürürlerken birbirlerine sordukları sorular üstünden kitap da bizi dostluk, hayat, sevgi ve ihtiyaçlar üzerine düşündürüyor.