BATI ASTROLOJİSİ
Batı Astrolojisi günümüzde en çok kullanılan astroloji türüdür. Hatta, astroloji nedir sorusuna çoğu insanın verdiği yanıt aslında Batı Astrolojisini kasteder. Helenistik astrolojinin devamı niteliğindedir.
Astrolojinin nasıl ortaya çıktığına bakacak olursak, bu konuda ilk belgeler M.Ö 2550 yılına dayanıyor ve tabi Mezopotamya’ya. Ama bugün Batı Astrolojisi olarak kullanılan sistemin kökeni, eski Yunan’a dayanıyor. Yunanlılar, Mezopotamya’dan aldıkları kehanetlerle kendi mitolojilerini birleştirerek yeni bir astroloji geliştirdiler. Bu sistemde kullanılan Zodyak terimini, “zodiakos kyklos”, yani “hayvanlar dairesi” şeklinde kullanmaya başladılar. 12 burcun yer aldığı bu daireyi, yıldız falları için kullandılar.
Batı Astrolojisi, Zodyak üzerine kuruludur. Tropikal Zodyak’ı kullanan batı burçları, burçları sabit olarak aldığı ekinoks yani gündönümlerine göre belirler. Burada ilkbahar ekinoksu başlangıç ve 0 noktasıdır. Koç burcu ile başlar. Bu noktaya göre 360 derecelik Zodyak kuşağı, 12 eşit parçaya bölünür ve burçlar ortaya çıkar.
VEDİK ASTROLOJİ
Vedik Astroloji, kökeni 4.000 yıl kadar önceye dayanan bir Hint astrolojisidir. Eski çağlarda var olan, Veda uygarlığının ilk olarak kullandığı bir astrolojidir. Sanskritçe’de “ışık” anlamına gelen, “jyotish” kelimesi ile de ifade edilir. Hindistan’da pandit’ler tarafından usta/çırak ilişkisiyle öğretilir. Kısaca, Hindistan’da astroloji nedir sorusuna yanıt Vedik Astrolojidir.
Vedik Astroloji, günümüzde “Ay Astrolojisi” olarak da anılmaktadır. Çünkü Vedik Astroloji, hesaplamalarını daha çok ay üzerinden yapar. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Batı Astrolojisi hesaplarını güneş üzerinden yapar. Bu, Vedik Astrolojide farklıdır. Bunun yanında Batı Astrolojisinde kullanılan burçlar, evler ve gezegen etkileri, temelde benzer olmakla birlikte bazı farklılıklar içermektedir.
Vedik Astrolojide, Batı Astrolojisinde olduğu gibi güneş en önemli gezegen değildir. En önemli yükselen burç, Ay burcu ve sonrasında Güneş gelmektedir. Batı Astrolojisinde Koç burcu 21 Mart’ta başlarken, Vedik Astrolojide 14 Nisan tarihinde başlamaktadır. Vedik Astroloji, geleceği tahmin etmek için Vimshottari Dasha adı verilen bir sistemi kullanmaktadır. Bu sistemde insanın yaşam süresi 120 yıldır ve 1 Daham yılı 365,25 günlük güneş sistemine eşittir.
ÇİN ASTROLOJİSİ
Çin Astrolojisi, Batı Astrolojisi ve Vedik Astrolojiden oldukça farklıdır. Örneğin, Batı ve Vedik astrolojilerinde, burçlar aylara göre belirlenirken, Çin Astrolojisinde bu belirleme, yıllara göre yapılır. Yani belirli yıllarda doğan kişiler, belirli karakter özelliği gösteren o yılın burcuna sahiptir. Ve bu burçları simgeleyen hayvanlar, Batı Astrolojisinde ve Vedik Astrolojide olduğundan farklıdır. Peki Çin burçları hangi hayvanlarla simgelenir?
Çin burçları aşağıdaki 12 hayvan ile simgelenir. Bu hayvanların her biri belirli yıllarda doğan kişilerin ortak burcudur.
- Fare
- Öküz
- Kaplan
- Tavşan
- Ejderha
- Yılan
- At
- Koyun
- Maymun
- Horoz
- Köpek
- Domuz
Çin Astrolojisi ayrıca miladi takvime göre değil, Çin takvimine göre uygulanır. Buna göre Çin takvimi miladi M.Ö 2637’de başlar. Burada her bir döngü, 5 kez tekrarlayan 12 yıldan oluşur. Bu 12 yılın her biri bir hayvan ile temsil edilir. Ve döngüde bu hayvanlar 5 kez tekrarlanır. Sistemin temel inanışında evrenin iki zıt güç arasındaki (yin ve yang) sonsuz çekişmeden oluştuğu varsayılır. Bu temel güçler Güneş ile Ay’dır. Güneş Yang’dır ve ruh bulut sınıfındadır. Ay ise Yin’dir. Beyaz ruh olarak adlandırılır. Yang Gök Yin ise Dünyayı temsil eder. 12 Çin burcu beş element odun, ateş, toprak, metal ve su tarafından yönetilir.
Çin burçları yine sadece Güneş hareketlerine göre değil, Ay hareketlerine göre de şekillenen bir burç sistemidir. Çin Astrolojisinde burçlar her sene ocak ayının sonunda veya şubat ayında değişir.
EZOTERİK ASTROLOJİ (Karmik)
Ezoterik Astroloji, evren makro kozmosu ile insan mikro kozmosu arasındaki alışverişin önemli göstergelerinden biridir. Madam Blavatsky ile beraber 1900’lerin başındaki okült ve gizemli örgütlerin batıdaki bilgisi ile Hint Brahmanizm’inin ve Tibet Budizm’inin etkisi altında kalan yeni bir düşünce biçimi doğdu. Bu düşünceye Teozofi denir. Ezoterik Astroloji, batıda Hermetik Astroloji veya Teozofik Astroloji olarak adlandırılır. Aslında işleyişi, Tibet karma uygulamalarının, batı haritalarında farklı açılımlar ve dönemler ile ifade edilerek yorumlanmasından başka bir şey değildir. Ezoterik Astrolojide batının hiyerarşik olarak kullanmış olduğu tüm gezegenler kullanılarak doğudaki ay duraklarını ve ayın karmamız üzerindeki etkileri incelenir. Burada bilinmesi gereken şey ayın, geçmiş yaşamlarımızdaki kişiliğimizi sembolize etmesi ve bu kişiliğin ne tür travmatik deneyimler sonucunda yeniden bedenlenmek zorunda kaldığını bize göstermesidir.
Ezoterik Astrolojide en önemli konulardan biri 7 yıllık döngülerdir. Bu devrelerin sonunda bireyler çok büyük değişimler gösterir, gelişirler. Buna göre gezegenler Kabalistik olarak sıralanarak, yedişer yıllık devreleri yönetirler. Bu devreler sırasıyla Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter ve Satürn tarafından yönetilir (Kaynak. Astrolog Oğuzhan Ceyhan).
1. Devre: 0-7 arası, Ay yani annenin yönetimindedir çocuk. Çocukla ilgili karma sorumluluğu anneye aittir.
2. Devre: 7-14 yaş arası Merkür yönetimindedir kişi. Okula başlama devresidir. Bu devrede sorumluluk babaya aittir. Şefkat karmasıdır.
3. Devre: 14 yaşından itibaren Venüsyen döngüye girer kişi ve artık kendi karmasını yaratmaya başlar. Hayat tiyatrosunda ilk rolünü oynamaya başlar. Bu devre 21 yaşına kadar sürer.
21-28,5 yaş arası 4. Devre’dir. Satürn karesinin yaşanacağı ve Satürn kavuşumuyla kapanacağı dönemdir. Satürn tecrübesiz olan kişiyi ağır zorunluluklar, toplumsal baskılar ve bedensel ihtiyaçların karşılanmaması ile zorlar, birey kendisini bir kurban gibi hissedebilir. Bol bol sorumluluk ve ağır deneyimler getirebilir kişinin hayatına. İlk olgunlaşma böylece start almış olur.
28-36 yaş arası 5. Devre’dir (Mars gezegeni devrededir). Kişi artık toplumda bir yer edinmiştir. Mars ona mücadele gücü ve motivasyon sağlar.
6. Devre: Jüpiter tarafından yönetilir. 35. yaş ile 43. yaş arasındaki süredir. Kişi, çok yüksek konsantrasyon ile, yapmak istediği işlere yönelir. Gücünü konsantre ederek, kendi içsel bilinçliliğini deneyimler. Bu dönemde şu ana kadar vermiş olduğu mücadelenin sonuçlarını elde etmeye başlar. Jüpiter’in etkisi ile, çeşitli yolculuklar yaparak, bireysel olgunluk sınırlarını genişletir. Çeşitli felsefelerle ilgilenebilir. Bu dönemin en büyük tehlikesi, kişinin hayat hakkında edinmiş olduğu fikirleri, bilincinin gelişmesi için değil, bilinçaltı içsel güdülerin, gelişmesi için kullanmasıdır. Aldatmalar ve boşanmalar bu devrede fazlaca görülebilir.
7. Devre: 42-56 yaş arasında gerçekleşir. Satürn gezegeninin etkisi altındadır. Beden, yaşlanmaya başlamış, birey, kendisine aynı olgunlukta ve dinamikte hissetmemektedir. Kişi bu devrede zamanını daha iyi bir şekilde dengelemeye çalışarak, iradesini güçlendirmeye çalışır. Kişi bu dönemde daha eski yıllarda yaptıklarına göre iyi veya kötü meyvelerini toplayacaktır. Daha çok depresyonların rastlandığı bir süreçtir. Kişi negatif düşüncelerden arınarak farkındalık yolunu seçerse mutluluğu yakalayabilir. Bedenin önemli olmadığını fark ederse düşünce kalitesini geliştirmeye yönelebilir. Satürn etkisi sebebiyle kemiklerde tahribatlar başlar. Satürn bedene kısıtlama getirir. Her türlü kısıtlama gibi düşünebiliriz bunu. Erkeklerde andropoz, kadınlarda menopoz dönemi hızlı bir şekilde ortaya çıkar. Satürn karmanın lordu artık insana yaşamın gerçeğini öğretir. Geriye dönüş yoktur. Kişinin anlaması gereken gerçeklik vardır.
56 yaşta Ezoterik Astrolojide kozmik döngüler biter. Tibet Karmik Astrolojisinde ise 56-84 arasındaki döngüye Vajra döngüsü denir. Kişi bu dönemde aklını bedeninin üstünde tutmayı öğrenir. Doğa ile uyumlanır.