YEMEK SÖZLÜĞÜ - Evren Hergül 

Bir yemeğin lezzetli olması, onun bilinir ya da popüler olması için yeterli koşul değildir. Lezzetin bir hikâye ile desteklenmesi gerekir, bu durum gerçekleştiğinde oluşacak popülarite kaçınılmazdır. Bir önermeye göre altıncı tat; hikâyelerdir.



Harry’s Bar 1931 yılında Giuseppe Cipriani tarafından Venedik’te açıldı. Müşterilerine sunduğu keyifli ortam ve servis kalitesi müdavimlerinin oluşmasını sağladı. Sanat, edebiyat ve aristokrasi çevrelerinin buluşma noktası haline geldi. 2001 yılında İtalya Kültürel Miras Bakanlığı, mekânı Ulusal Marka olarak kabul etti ve onurlandırdı.
Bar, yarattığı bir yemek ve bir de içecek sayesinde şöhretini Venedik ve İtalya’nın dışına taşımayı başardı.
Carpaccio, 1950 yılında Amalia Nani Mocenigo için Giusepe Cipriani tarafından yaratıldı. Doktoru tarafından ağır bir diyete tabi tutulan Mocenigo’nun pişmiş et yemesi yasaklanmıştı.
Cipriani, Amalia Hanım için, ki kendisi bir aristokrattı, ince sığır eti dilimleri içeren pişmemiş bir et yemeği yaratıyor. Bu icadın arka planında kontes ile Cipriani arasında romantik yakınlığın olabileceğini bilerek düşünmek durumundayız.
Giuseppe Cipriani yarattığı yemeği Venedik okulu temsilcilerinden, Rönesans ressamı Vittore Carpaccio’ya ithaf etti. Ressam Carpaccio, resimlerinde koyu kırmızı tonlarını sıklıkla kullanırdı, yaratılan yemeğin görünümü de bu tonlara benziyordu.


Harry’s Bar’daki bir diğer popüler icat ise Bellini adındaki kokteyldir. Giuseppe Cipriani tarafından 1948 yılında yaratılan içecek, beyaz şeftali püresi ve Prosecco içerir. Cipriani kokteyli, içeceğin gün batımı tonlarındaki renginin, Giovanni Bellini’nin tablolarındaki renklere benzerliğinden ötürü ressama ithaf etmiştir.

Fotoğraflar: cipriani.com