Haber fotoğrafı: Savaş kahramanı Shimura Kikujiro
Bağırsağında gaz sıkışması olduğunda insan ölümden beter hale gelir. Bağırsak krizine en olmadık yerde yakalanıveririz. Örneğin tıkalı trafikte, iş görüşmesinde... Hadi biraz daha abartayım ki gülelim; kız istemeye gidildiğinde ya da mezuniyet töreninde, bir konserde sıranın ortasında otururken vs...
Çoğumuzun başına da gelmiştir bu durum. Herkesin pek anlatamadığı kötü anıları vardır. Asla unutulmayan müşkül dakikalardır bunlar. İki büklüm olunur, soğuk soğuk terlenir, hiçbir şey düşünemez hale gelinir. Hele civarlarda bir yerde kuytu bir tuvalete erişim olanağı da yoksa vay halimize! Büyük sıkıntı alır insan.
Ama sıkıntı aldı diye madalya almaz!..
Madalya da nereden çıktı demeyin; tarihte bir gaz sıkıntısı olmuştur ki madalyaya layık bulunmuştur...
Konu gülünç ama şaka yapmıyorum. Tarihte geçen bir bağırsak krizi, savaş nedeni bile olmuştur ve gaz sıkışması geçiren bir piyade eri de madalya almıştır; hiç bilir miydiniz?
Savaş nedeni olan bağırsak krizi
1932 yılında Japonya’nın desteğiyle isyan eden Mançuryalılar, Pekin’in hemen kuzeyinde 984 bin km2’lik “Mançurya Devleti” isminde bir kukla devlet kurarak Çin’i böldüler. Mançurya hükümeti Çin’in saldırma ihtimaline karşı, Japon kuvvetlerini sınırlarının içine aldı ve yıllarca Çin ve Japon kuvvetleri Pekin’e yakın bir yerde sınırda burun buruna konuşlandılar.
1937 yılında bir gün Japon kuvvetleri, Çin’e de haber vererek sınırda “Marco Polo” köprüsünün yanında manevra yapmaya başladı. Akşamüstü manevrada ıslak çimenlerin üzerinde sürünüp duran Shimura Kikujiro isminde bir piyade eri karnında bir gurultu hissetti. Ve gurultu kısa bir süre sonra da ağrıları beraberinde getirdi. Bütün Japonlar gibi gururuna çok düşkün olan Kikujiro, dişini sıktı ama kramplar dayanılacak gibi değildi ve sonunda sessizce ormana doğru süzüldü bir çalılığın arkasına çöktü bağırsaklarını kabil olduğunca gürültüsüz boşaltmaya girişti.
Birliği bu arada, ani gelen bir emirle toplanmış ve kışlaya uygun adım yola çıkmıştı. Kikujiro, silah arkadaşlarına karşı komik duruma düşmemek için geceyi ormanda geçirmeye ve sabaha karşı da yatakhaneye sessizce dönmeye karar vermişti. Ama Japon bölük komutanının o gece askeri deyimle “Tadat” (Sayım) yapacağı tuttu. Kısa sürede bir erin kayıp olduğu görüldü ve binbaşıya rapor edildi. Japon binbaşısı zaten öteden beri diş bilediği Çinlilerin karşısında gece gündüz manevra yapmaktan sıkılmıştı. Ülkesi de savaş çıkarmak için bahane arıyordu ve bu savaş iklimi de sınırdaki askerleri haliyle etkiliyordu. Binbaşı fazla düşünmeden Shimura Kikujiro’nun Çin kuvvetlerince kaçırıldığına hüküm verdi ve karşı tarafa heyet gönderip kaçırılan askeri derhal serbest bırakmalarını Çinlilerden diplomatik olmayan bir dille istetti. Tabi Çinli komutan da askerin onlarda tutsak olmadığını sertçe bildirince havan topları sabah saat 4:30’da bir anda patlatıldı. Tam 8 yıl sürecek olan Çin-Japonya savaşı o gün çalılığın arkasındaki gaz sıkışmasıyla başladı.
Japonya onu savaş kahramanı ilan etmişti
Sabah Kikujiro gizlendiği ormandan çıkmak üzereydi ama savaşı gördüğünde bulunduğu -ve bağırsaklarını boşalttığı- yerde gizlenmek zorunda kaldı. Boynu bükük asker, ertesi akşama doğru birliğine utanç içinde döndüğünde yaşamının sürpriziyle karşılaştı. Japonya onu savaş kahramanı ilan etmişti. Törenle madalya aldı ve ölene kadar da kahraman kabul edildi. Öyle ya! Shimura Kikujiro’nun bağırsakları Japon İmparatorluğuna ihtiyacı olan savaş açma nedenini vermişti.
Demek ki, olmadık yerde ve zamanda karnımız guruldadığı zaman ille de “Bir felaket geliyor” gibi bir düşünceye takılmamak gerekiyor.
Kim bilir? Karnımızdaki gurultu dünyayı değiştirebilir hatta madalya bile alabiliriz...