Haber fotoğrafı: Dünyanın en çok sevilen Fransız sopranosu Emma Shapplin
Doğum günü dediğimiz şey, kutlayanlarıyla kutlamayanlarıyla, kimilerinin yeni bir yaşa girdikleri için mutluluk, orta yaşın üzerindeki bazılarının ise yaşlandıkları için muhtemelen hüzün duydukları, senede bir gün. Oysa bu özel gün, bazıları için sadece dört yılda bir yaşanıyor. Bildiğiniz gibi 2024 “artık yıl” ve bu sene 29 Şubat gününde, 3 yıldır doğum günlerini kutlayamayan bütün “artık yıl” doğumlular, özel günlerini kutlamaya hazırlanıyorlar. Doğum günü planı yapanlar için sürpriz partiler dışında aklıma fazla bir seçenek gelmese de yılın en kısa ayında gidebileceğiniz, izleyebileceğiniz, ziyaret edebileceğiniz, gülüp hoşça vakit geçirebileceğiniz etkinliklerin upuzun bir listesine sahibim. İşte bunlardan bazıları…
Nereye gidelim ǀ KONSER
Dünyanın en çok sevilen Fransız sopranosu Emma Shapplin, 19 Şubat 2024 akşamı hayranları ile buluşuyor. Emma Shapplin, kariyeri boyunca dünya çapında büyük bir hayran kitlesine ulaşmış bir sanatçı olarak tanınıyor. Eklektik müzik tarzı ve benzersiz vokal yeteneğiyle tanınan sanatçı, klasik müziği modern elementlerle birleştirerek izleyicilere unutulmaz anlar yaşatırken, kendine özgü vokalleriyle klasik müzik, pop ve gotik unsurları birleştirerek dinleyicilere eşsiz bir müzik ziyafeti sunuyor. Carmine Meo adını verdiği albümüyle uluslararası çıkış yapan Shapplin, duygusal derinliği ve sanatsal vizyonuyla müzik dünyasında iz bırakmış bir sanatçı. Sahnedeki karizması ve enerjisi, izleyicileri müziğin büyülü dünyasına çekmeyi başarıyor. Büyüleyici sahne enerjisiyle tanışmak için 19 Şubat’ta Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ndeki konserini kaçırmayın. Emma Shapplin'in eşsiz sesi ve dokunaklı performansıyla dolu bu unutulmaz deneyim için biletlerinizi önceden ayırtın.
Ne izleyelim ǀ SİNEMA
14 Şubat haftası için henüz bir plan yapmadıysanız, o akşam güzel bir film izlemeye ne dersiniz? 9 Şubat 2024 tarihinde vizyona girecek Golden Globe ödüllü Poor Things, 14 Şubat’ta izleyebileceğiniz filmler arasında yerini aldı bile. Filmin yönetmen koltuğunda Yorgos Lanthimos oturuyor. Oyuncu kadrosu ise şahane, Emma Stone, Willem Dafoe, Mark Ruffalo gibi ünlü isimleri bir arada görüyoruz. Poor Things, bir bilim insanı tarafından hayata döndürülen genç bir kadının hikâyesini konu ediyor. Genç bir kadın olan Bella, trajik bir şekilde ölür. Ancak sıra dışı bir bilim insanı olan Dr. Godwin Baxter beynini, bir bebeğin beyni ile değiştirerek onu hayata döndürür. Bexter’ın koruması altında olan Bella, etrafındaki dünyayı keşfetmek için bir keşif yolculuğuna çıkar. Bu sırada yolu, becerikli ve ahlaksız bir avukat olan Duncan Wedderburn ile kesişir ve ikisi kıtalar arası çılgın bir maceraya atılır. Bilim-kurgu ve romantizmin ustaca harmanlandığı bu film için şimdiden planlarınızı yapabilirsiniz.
Ne dinleyelim ǀ MÜZİKAL
Best of French Musicals, Gala nihayet İstanbul’da. Bu eşsiz konser, sesleriyle hayranlara duygu fırtınası vaat eden Fransız müzikallerinin en sevilen yıldızlarını bir araya getirecek. Gala konserinde izleyicilere dünya hitleri haline gelmiş olan favori melodiler sunulacak. Tüm dünyada ve özellikle de Asya’da altı yıl boyunca kapalı gişe gösteriler sunan ekip bu kez Avrupa sahnelerini coşturmaya niyetli görünüyor. Angelo del Vecchio, Laurent Ban, Gian Marco Schiaretti ve Mikelangelo Loconte gibi ünlü sanatçıların katılımıyla gerçekleşecek olan bu müzikal şölende Notre Dame de Paris, Romeo ve Jülyet, Rock Opera, Starmania, Sefiller, Le Roi Soleil gibi müzikallerden seçme eserleri dinleyebileceksiniz. 27 Şubat 2024 akşamı saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sahne alacak galanın biletlerine iticket.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Nerede gülelim ǀ STAND-UP
Komedyen Cem Yılmaz, uzun bir aranın ardından CMXXIV adını verdiği tek kişilik stand-up gösterisiyle sahnelere dönüyor! Dünyanın dört bir yanında binlerce kez sahne alan Cem Yılmaz, yepyeni esprilerle dolu stand-up gösterisiyle Zorlu PSM’de yer alacak. Cem Yılmaz, CMXXIV adını taşıyan yeni performansı ile, 7 Şubat 2024 tarihinden itibaren Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde seyircilerle buluşacak. Sezon boyunca (şimdilik 26 Mart 2024’e kadar) gerçekleştirilecek bu özel gösteri serisi, izleyicileri bir kez daha kahkahalara boğacak. Biletler Zorlu PSM online ya da PASSO web sitesinden satın alınabilir. Elinizi çabuk tutun, yerler hızla tükeniyor. İlk gösterinin tüm biletleri 20 dakikada satılmış. Benden söylemesi!
Nereyi gezelim ǀ SERGİ
Zilberman Sanat Galerisi, Mısır Apartmanı’ndaki ana galeri mekânında, 16 Aralık 2023-24 Şubat 2024 tarihleri arasında Sena Başöz’ün Kaçınılmaz Koreografi başlıklı kişisel sergisini sunuyor. Kaçınılmaz Koreografi Başöz’ün üretiminin erken yıllarına uzanan çalışmalarıyla, yakın dönem eserlerini bir araya getiriyor. Sanatçı yaşamına farklı zamanlarda girmiş nesneler, canlılar ve bireylerle bir diyalog kuruyor. Sergi, Başöz’ün kişisel arşivinde yer alan nesnelerin döngü ve hareketlerine odaklanıyor ve bedenin bu nesneler etrafında, mekânlar arasında, zaman içinde hareketini akla getiriyor. Sanatçı beden, nesne ve zaman ilişkisini, nesnenin hareketi ve algı perspektifinin geçiciliği ekseninde araştırıyor. Bedeni bir arşiv olarak gören Sena Başöz, hareketi de iyileşme ve yeniden oluşumun aracı olarak ele alıyor. 20 yıl önce kendisi tarafından çöpe atılmış bir portrenin beklenmedik geri dönüşü Başöz’ü nesnenin yolculuğu üzerine düşünmeye sevk eder. Başöz buluntu nesne kavramını kişisel hikâye ve yaşanmışlıklardan yola çıkarak, bir rastlantının ortaya çıkardığı kesişimlerde, bulunan ile kayıp olan, aktif bir arayış ile pasif bir farkındalık arasındaki ikilemlerde araştırıyor.
Nerede yiyelim ǀ RESTORAN
Yıkılması, yeniden yapılması uzun süre tartışma konusu olan Atatürk Kültür Merkezi 29 Ekim 2021 yılından yeniden faaliyete geçmişti. Sanat merkezinin içerisinde yavaş yavaş açılmaya başlayan kafe ve restoranlar ise adeta Taksim Meydanının kargaşasından kaçıp, sessiz bir limana sığınmak için ideal. Bu mekânlar arasında oldukça iddialıları da var. 2023 Mayıs ayında kapılarını açan Biz İstanbul ise bunların en başında geliyor. Müthiş manzarasıyla aynı zamanda bir teras mekân da olan Biz İstanbul, birçok motivasyona uygun yeme-içme opsiyonu sunuyor. Restoran, İstanbul’da yaşamış, İstanbul’dan tat almış, İstanbul’a tat vermiş herkes için... İstanbul evlerinin gizli reçeteleri, unutulmaz lezzetleri, lokantalarının en iyi tarifleri, bu restoranda var. Mısır Çarşısının kokusu, Paskalyanın neşesi, Ramazan’ın bereketi bu restoranda var. Özel günlerinde topik de var, aşure de vasilopita da var, baklava da. Çocukluğumuzdaki gibi, kimin evinde yiyorsak onun lezzeti...
Ne okuyalım ǀ KİTAP
Stefan Zweig’ın Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief Einer Unbekannten) adlı uzun öyküsü, İş Bankası Kültür tarafından 2023 yılında yayınlandı. Zweig bu kitabını 1920’li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun göndereninin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: “Sana, beni asla tanımamış olan sana”. Kadın büyük tutkusunu hep bir “bilinmeyen” olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde “taraflar” değil, sadece tek bir “taraf” vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda “mutlak aşk” kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal. Derin ve bir o kadar da sürükleyici bir kitap.
Nereyi gezelim ǀ SERGİ
Serkan Aka’nın kişisel sergisi “Havada / Skybound” 1 Şubat 2024’te Schneidertempel Sanat Merkezi’nde izleyiciyle buluşuyor. Eşyaların canlılığına ve çarpışmaların rastlantısal akışına dair sergi, sıradan ve çoğunlukla kullanılmış eşyaların bir araya getirerek yaratılmış ses heykelleri ile yerleştirmelerden oluşuyor. Sanatçı, mekânı doğadaki ve şehirdeki seslerden yola çıkarak havada asılı bir ses manzarası olarak kurguluyor; topladığı gündelik nesnelerden çıkan seslerde kaybolan, artık orada olmayan varlıkların, anıların izini sürüyor. Rastlantısallığı sürekli bir deneyim haline getirmeye odaklanan düzenekler kurarak oluşturduğu hacimlerde, dışarıda bırakılmış sesleri arıyor. 1982 doğumlu Serkan Aka, eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Üniversite eğitimi boyunca Güzel Sanatlar Kulübü bünyesinde çalıştı. BÜMED, Fransız Kültür Merkezi, Muaf Bar, Mundo Azul Berlin gibi pek çok mekân için enstalasyonlar üretti. Eserleri İstanbul Tasarım Bienali, Köln Ökorausch Festivali, Bozcaada Sanat Galerisi’nde sergilendi. İllüstrasyonlarını yaptığı resimli kitapları İletişim yayınları tarafından yayınlandı. Son dönemde ses odaklı işlere odaklanan sanatçı, Tophane Noise Band grubu ile çok sayıda performans gerçekleştirdi. Buluntu Sesler ekibiyle farklı şehirlerde ses parkları üretti. Halen gösterimde olan ‘Geçen Gün’ adlı tiyatro oyununda hem tasarladığı enstrümanlarla hem de performansçı olarak yer alıyor.