Martin Luther King, ırk ayrımına yönelik mücadelesi ile tanınmasına karşın estetiğe de önem veren bir isimdi. Onun, günümüze ulaşan “Saç kadınların en pahalı süsüdür” sözleri bunun bir kanıtıdır. Döneminde sadece saçın bakımı ve görünümü odaklı söylemiş olsa da kendisinden yıllar sonra erkeklerin de en pahalıya mal olacak süsü olacaktır.

Saç, insanoğlu için her zaman önem taşımıştır
Erkekler ise bu açıdan biraz şanssızdır. Çünkü beşte birinde, 20’li yaşlarına varıldığında bile bir miktar saç dökülmesi görülmektedir. Seksenlerinde bir şekilde kellikten etkilenmemiş erkek bulmak zordur. Bu durum bir hastalık değil, başta genetik ve hormonal yapı olmak üzere fizyolojinin bir yansımasıdır. Ancak saç dökülmesi, özellikle gençlerde başta olmak üzere şiddetli anksiyete, depresyon ve psikososyal sıkıntıya neden olur. Kellik durumunun önce şapka ve berelerle sonrasında peruklar ile gizlenmeye çalışılması bunun yansımalarıdır. 1990’lı yıllardan itibaren teknolojisi ve uygulanabilirliği artan saç ekimi ise adeta hayat kurtarıcı bir tedavi olmuştur.


Yatık beresiyle bilinen I. Francis

Peruk ve şapka kullanımının artış gösterdiği dönem 15. yüzyıldı. Frengi hastalığının artışı, bir sonuç olarak pek çok kişide saç dökülmesine yol açmıştı. İnsanların bere ve şapka kullanması sadece güzel görünmeyi değil aynı zamanda hastalıklı olduklarını gizlemeyi de amaçlıyordu. Fransa Kralı I. Francis'in (1494-1547) tüm portrelerinde bereli olmasının da bunun en somut göstergelerden biri olduğunu düşünülmektedir.
Leonardo da Vinci tarafından yapılan “La belle ferronnière” tablosunda resmedilmiş kadının, I. Francis ile yasak ilişkisi olan biri olduğu ve Kralın bere tutkunluğunun da buna bağlı olduğunu anlatan ilginç ve belki de yakıştırma bir hikâye bile vardır; La Belle Ferronnière (Güzel Demirci) lakabıyla bilinen bir kadınla beraber olan Francis, kadının kocasını hesaba katmaz. Kralla normal yollardan hesaplaşamayacağını bilen kıskanç eş ise bir komplo kurar. Önce frengi mikrobunu kendi bilerek kapar, karısına bulaştırır ve karısından Fransa Kralına geçer. Sonuçta Kral, hastalıktan dökülen saçlarını gizlemek için bereye sığınmak zorunda kalır. Kıskanç koca intikamını almak için dolambaçlı ama etkili bir yol seçmiştir.


La belle ferronnière, Leonardo da Vinci, 1490 (ardında ne hikayeler gizli)

Günümüzde frengi çok azalsa da saç dökülmesine neden olan pek çok faktör varlığını sürdürmektedir. Tıpta alopesi adı verilen durum, genetik yatkınlıktan kişinin kendi bağışıklık sisteminin saldırısına dek pek çok sebepten kaynaklanabilmektedir. Bu derde çare bulabilmek için 19. yüzyıldan itibaren araştırmalar başladı. Ancak atılım diyebileceğimiz hamle, içinde bulunduğumuz coğrafyadan bir dermatolog olan Osmanlı vatandaşı Menahem Hodara’dan geldi. Hodara insanlarda ilk saç nakli denemelerini yaptı ve bunları uluslararası çevrelere de sunarak yayınladı.

Menahem Hodara
Hodara, 1869’da bir Sefarad ailesinin çocuğu olarak Üsküdar’da doğmuştu. Dağhamamı Musevi Sıbyan Mektebi, Hasköy Kamondo Musevi Mektebi ve Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesi’nde okumuş, son olarak da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’den 1890’da mezun olmuştu. Dönemin ünlü Alman cilt hastalıkları doktoru Paul Gerson Unna’nın Hamburg’daki kliniğinde tecrübelerini artırdıktan sonra memlekete döndü. Yaptığı çalışmalar ve hizmetlerle Liyakat ve Mecidiye nişanları ile ödüllendirildi. Hem Türkiye’de hem dünyada halen, yaptığı ilk denilebilecek çalışmalar nedeniyle saygıyla anılan Hodara 1926 yılındaki vefatı sonrası Amavutköy (Ulus) Sefarad Mezarlığına defnedilmiştir.


Bahriye Tabibi, cilt mütehassısı Menahem Hodara (tahminen 1899)


Hodara’nın fitilini ateşlediği saç ekimi yıllar içinde çok geliştirildi
Diğer önemli husus ise coğrafyamızın bu tedavi alanında dünyada en önemli merkezlerden biri haline gelmesidir. ISHRS’ye (International Society of Hair Restoration Surgery) göre 2021’de saç restorasyon ameliyatı için toplam pazar büyüklüğü dünyada 4,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştı. Günümüzde bu rakamın 5’i geçtiği düşünülüyor. Saç ekim işlemi ise erkeklerde (%87,3), kadınlara (%12,7) göre oldukça yüksektir.
İlgili verilerle Medihair grubunun yaptığı analizde de maliyetler ortaya kondu. İncelenen 11 ülke arasında saç ekim maliyeti (ortalama 2500 greft) en yüksek ülke Kanada olarak ortaya çıktı (17.500 dolar). En ucuz maliyetle saç ekimi yapılabilecek ülke ise Türkiye idi. Ülkemizde ortalama maliyet 2.675 dolar iken bizi az farkla Hindistan ve Meksika takip etti. Sağlık turizmi günümüzde ülke ekonomileri içinde önemli bir yer tutmaktadır. USHAŞ’ın raporlarına göre 2023 yılında toplam 1.538.643 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 3.006.092 bin ABD Doları tutarında gerçekleşmiştir. Bunda, saç ekiminin rolünü bilmemekle beraber önemli bir paya sahip olduğu açıktır.
Üzerine şarkılar, şiirler yazılan bu parçamızın kıymeti bazen gözden kaçabiliyor. Onu abartılı kimyasal maddelere boğmadan yapılacak düzenli bakım ise en doğrusudur. Vücudumuzda özellikle demir, çinko, B3, biotin, selenyum ve D vitaminini eksik etmemek de saç sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Aksi halde durum, Erkin Koray’ın “Arap Saçı” şarkısındaki gibi çözülmez bir sorun haline gelebilir.