Konumuz; kitaplarını okuyup filmlerini izlediğimiz Asterix dizileri kahramanları, Başkentimiz Ankara’ya, Avrupa’nın Batısı Galler’e ve Britanya Adası’na adını veren, Avrupa kıtasına ve kültürüne derin izler bırakan bir kavim olan Keltler.
Ortak kültür, gelenek ve dine sahip birçok kabileden oluşan bu kavim, M.Ö. 12. yüzyıldan itibaren Orta ve Batı Avrupa’da görülmeye başlanmış. Kuzey doğudan gelen Germenlerin akınlarıyla Balkanlar’a, Anadolu’ya, Avrupa’nın batısına, Britanya Adası’na göçüp, çeşitli merkezlerde kültürler oluşturmuşlardır. Kendilerini cesur, savaşçı, erdemli anlamında “Keltler” diye adlandırmış, aralarında harp etmiş, harici düşmanlar karşısında birleşmiş bir kavimdirler. Çoğunlukla paralı askerlik yapmış fakat kalıcı bir devlet kurmamışlardır. Günümüzde, Kelt Kongresi adı altında ortak kültürlerini devam ettiren devlet ve bölgeler mevcuttur. Tarihte bu kavimden ilk bahseden kişi, Anadolu’dan, Miletoslu Hekateos’tur.


Kelt göç yolları

Özellikle Romalıların, karşılaştıkları ilk kabileye tüm kavmin adını verdiklerinden, Batı Avrupa’da karşılaştıklarına Goller, İngiltere’de ilk çarpıştıkları kabile olan Britonlar’dan tüm adaya Britanya, kuzeyde yüzleri vücutları boyalı vahşi Kelt kabilesine Boyalı anlamında Pikt adını vermişlerdir.
Sezar, Keltleri incelediği kitabında, “Biz onlara Gol diyoruz, fakat onlar kendilerinden Kelt olarak bahsediyor,” şeklinde yazmıştır.

Kelt Tarihi
Proto-Keltler, M.Ö.1000-400, Orta - Batı Avrupa’nın bazı bölgelerinde ortaya çıkan ve Kelt dil ailesinin köklerini oluşturan halklardır. Bazı tarihçiler ise, Batı İberya, Fransa ve Britanya adalarındaki toplulukların ilk Keltçe konuşanlar olduğunu, göç yerine ticaret vasıtasıyla Kelt geleneklerini ve dilini, ilerde Hallstatt kültürüne dönüşecek olan Orta Avrupa’ya yaydıklarını ileri sürüyorlar. Romalı tarihçilerin, Batlamyus gibi coğrafyacıların Britanya’daki Kelt topluluklarından bahsetmesi, günümüzde Kelt kültürünün devamı olup, dilini konuşanların çoğunun Büyük Britanya’da olması, bu farklı görüşü güçlendirmektedir.
Hallstatt Kültürü, M.Ö. 8-5. yüzyıllarında Kelt halklarının Avrupa’nın orta bölgelerinde geliştirdiği bir kültürdür. Adını; Avusturya’daki Hallstatt köyü yakınlarında -1846’da bulunan 2.000 kişinin kemiklerine ulaşılan- Hallstatt mezarlığından almaktadır. Tuz madenleri işletip, para yerine geçen bu ürün sayesinde zenginleşmişlerdir. Biscayn Körfezine 40 km mesafede Vix köyünde 1953’te yapılan kazıda ise tüm süsleriyle bulunan kadın cesedi, Prenses Vix olarak adlandırılmış.

1953’te yapılan kazıda tüm süsleriyle bulunan kadın cesedi, Prenses Vix olarak adlandırılmış

Stuttgart yakınlarında Hochendorf’ta 1978 yılında, bir kabile şefine ait çok görkemli bir mezarlık bulunmuş, aslına uygun olacak şekilde düzenlenmiş kazı sonrası ulaşılan yapılardan esinlenerek bir Kelt çiftliği oluşturulmuş ve buluntuları sergilemek üzere bir müze yapılmış. Sergilenen en etkileyici objelerden biri ise, tek tekerlekli bisiklet üzerindeki insan heykelciğidir.

1978'de bulunmuş tek tekerlekli bisiklet, Hochendorf  Müzesi

Benzer bisikletlerin ancak 1800’lerden sonra kullanılmaya başlandığını düşünürsek, o devir için oldukça etkileyici bir buluş. Özellikle mezarlarında ve çevrelerinde hep tekerlekli arabalar bulunması, Keltlerin tekerlek kullanımında çok ileri gittiğini gösteriyor. 2015’te ise Hallstatt’ın 1000 km batısında Fransa’nın Lavau köyünde bir arabanın üstünde, Kelt simgesi olan Torques adı verilen boyunluğu ve diğer altın takılarıyla bir Prensin olduğu düşünülen bir mezar bulundu. Bir metre çapındaki kocaman kazan ve kulpundaki ilginç figür, bize Asterix maceralarından tanıdığımız Büyüfiksin sihirli iksiri hazırladığı kazanı anımsatıyor. Bu arkeolojik buluntular Keltlerin Avrupa’da yerleşim ve kültürler oluşturduğuna, dolayısıyla Avrupa’nın esas medeniyet kaynağı olduklarına işaret etmekte.
La Tène Kültürü
M.Ö. 450 - M.S. 50, Avrupa’nın geniş bölgelerine yayıldıkları ve etkili oldukları bir dönemdir. Sanat, müzik, savaş becerileri ve sosyal yapılar önem kazanmış, kabileler arasında karmaşık hiyerarşik yapılar oluşmuş, liderlik rolleri ve toplumsal sınıflar belirginleşmiştir. Adını, döneme ait önemli buluntuların ortaya çıktığı İsviçre’deki La-Tène’den almıştır.

Kelt Göçleri Dönemi (M.Ö. 400-50)
Tarihte Avrupa’nın birçok bölgesinde etkili olan yayılmaları kültürel, sosyal, politik değişimlere yol açmıştır. Göçleri, iki yolla gerçekleşmişti. Biri batıya doğru İber Yarımadası’na, İngiltere’ye ve Galya’ya ulaştı. Galya, Kelt kültürünün ve siyasi birliklerin merkezi haline geldi. Diğeri doğuya kuzeyde Baltık kıyılarına, günümüz Ukrayna’sına, güneyde Orta Avrupa’dan İtalya’ya, Balkanlar’a, Anadolu’ya ulaştı.
M.Ö. 387’de Brennus komutasındaki Galyalı Keltler, Etrüsklerin tüm şehir devletlerini yağmaladılar. Tepelerinden 6’sı işgal edilmişken yöneticiler Brennus’un çekilmesi için altın teklif ettiler.

Brennus ve Kelt ordusu

Bu arada Roma şehrindeki bir grup, tüm hazinelerini Kapitoline tepesine saklayabildi. Yapılan barış sonucu Galyalılar çekildikten sonra tek serveti kalan şehir olan Roma, bu sayede diğer Etrüsk şehir devletlerinden sıyrılarak Roma medeniyetini oluşturacak yolu açmış oldu. Savaşçı Keltler genelde paçaları bağlı pantolon giydiğinden Romalılar da çok uzun yıllar pantolon giymeyi yasaklamışlar.
M.Ö. 1. Yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun Galya’yı fethetmesiyle, Kelt göçleri dönemi sonlandı. Roma’nın etkisiyle Kelt kültürü, dilleri bastırıldı, bazı Kelt unsurlarıysa, İrlanda, İskoçya, Galler gibi bölgelerde günümüze kadar varlığını sürdürdü.
İngiltere’de en önemli ve etkili olanı Britonlardır. Keltler, kızıl saçlı savaşçı kraliçe Boudica tarafından yönetildikleri birkaç savaşta Romalılara karşı sert bir şekilde savaşmış, M.S. 43 yılında işgal edilene kadar egemenliklerini korumuşlardır.

Romalılar M.S. 410’a kadar adaya hâkim olmuşlar. 5. Yüzyılda Hristiyanlık dini yayılmaya başladı. Keltlere, aynı yüzyılda adaya göç eden Germen halklarından Angl, Jüt, Saksonlar katıldı. Gelen bu halklar zaman içinde Anglo Sakson olarak anıldılar.
Fransa’da Keltler, M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren yerleşmişler. Arverni, Aedui, Parisii, Senones, Bituriges’ler önde gelen kabileleridir. Asterix’te anlatılanlar ise, bunların yaşadıklarından kesitlerdir. Kelt savaşçıları renkli pantolon giyer, boyunlarına Tork denilen halka takarlardı.
Sezar, Ren Nehri’nin solundakileri Keltler, sağındakileri Cermenler olarak isimlendirmiş. Galyalıları, renkli kıyafetler giyen, bol içkiyi seven, savaşta cesur, pervasız canlı, çocuksu bir halk olarak nitelendirmiş, M.Ö. 52’de Vercingetorix’in komutasındaki Galya birliklerini yenerek Galya’da Keltlerin egemenliğini sona erdirmiştir. Sonrasında Roma’nın kontrolünde Galya’da Kelt ve Roma kültürleri birleşerek yeni bir sentez oluşturmuştur.
Anadolu’ya göç eden Keltler/Galatların Tektosagi, Tolistobogii ve Trogmi boyları kendilerine Eskişehir-Sivrihisar (Pessinus), Ankara (Ankyra), Yozgat-Büyüknefes(Tavium)’ı merkez olarak seçtiler.
Galatlar, ölü kafalarının, sahibinin güçlerini barındırdığına, sahibi savaşçının bu güçleri aldığına inanırlardı. Avladıkları hayvanların başlarını kafalarına takar, yendikleri savaşçıların kafataslarını bellerine bağlarlardı. Ankara’yı kuran Galatlar Ankara Kalesini yapmışlar, Kangal köpeklerinin atalarını getirmişler. Kente, “durduran, yol kesen” anlamına gelen Ankyra adını vermişler. Bu isim gemicilikte kullanılan gemi çapası (Anchor) anlamını almıştır. Keltler -Asterix’te olduğu gibi- kızıl saçları, sarkık bıyıklarıyla tanınıyordu.

Kelt İnanışı
Yeminlerinden, gökyüzünün başlarına düşmesinden başka hiçbir şeyden korkmadıkları; ölümden sonra yaşama inandıklarından, ölmekten çekinmeden savaştıkları anlaşılıyor.

Druid töreni

“Cennet üstümüzde, yeryüzü altımızdadır ve denizde bizi çevrelemektedir. Konakladığımız yerde, gökyüzü üstümüze bir sağanak halinde yıldızlarıyla düşmediği sürece, yeryüzü bir depremle parçalanmadığı sürece ya da mavi denizin dalgalanan dünyanın ormanlarını su altında bırakmadığı sürece bu yeri vermeyeceğiz.”
Bu yeminin benzerine Gök-Türk Kağanlığına ait Bilge Kağan yazıtında rastlamaktayız. Keltlerin inanışları da Göktürklerdeki Şamanizm’e benzer. Kelt ırkının, geleneklerinin koruyucusu, dinsel otoritesi, kutsal bilime sahip bilimci, eğitimci, yargıç, kâhin, rahip, şifacı niteliğinde olan, saygı gören, insanlarla tanrılar arasında bağ kurup Krala danışmanlık yapan, sözleri kanun olan Druidler, aynı zamanda çok güçlü birer büyücüydüler. Kelt halkı dinsel törenlerine çok bağlıydı.

Kelt kurban töreni

Ağır bir hastalık olduğunda ya kurban olarak insan keserler veya adakta bulunurlardı. Törenleri Druidler düzenler, insan yaşamına karşılık, başka insan kurban edilmezse, tanrıların öfkelerinin dinmeyeceğine inanırlardı.
Simgesel olarak ağaç, (Mayalardaki gibi) yeraltı dünyası, yerle gök arasındaki bağlantıyı temsil etmektedir. Kelt simgeselliğinde meşe ağacı gücü, elma ağacı ise ölümsüzlüğü simgeler. Mağaraların; canlı olduğu kabul edilen evrenin, soluk alıp verdiği yerler olduğuna inanılmıştır.
Druidler aralarındaki toplantılarda, güneşin simgesi olan daire şeklinde otururlardı. Bu hiçbirinin üstün olmadığının, mevsimsel döngünün başlangıç ve son olmadığının simgesiydi.
Druideslerin (kadın Druid) özellikle İskoçya / Sein Adası’ndaki toplantılarına erkekler giremezdi.
Hristiyanlığın yayılmasından sonra, Druid inançlarını tamamen silmek isteyen Hristiyanlar, Druidesleri halkın gözünde cadılara çevirmişler, halkı onlara düşman etmeyi başarmışlardır.
Ayrı bir dil konuşan Druidler günümüzde Fransa’da Breton bölgesinde, İrlanda’nın bazı kesimlerinde, küçük topluluklar halinde varlıklarını sürdürmektedirler. Her yıl belli zamanlarda Stoneage’in olduğu yerde tören düzenlerler. Ayrıca Yerebatan Sarayındaki Medusa’nın başında da ayin yaptıkları söylenir.

Kelt düğümü

Keltlerin, Avrupa kültürünün oluşumuna yaptıkları katkılar uzun yıllar göz ardı edilse de günümüzde müzikte, dansta süs eşyalarında, sinemada etkileri hala yaşamakta, dilleri canlı tutulup Kelt kökenli ülkelerin kurdukları dernekler vasıtasıyla gelenekleri sürdürülmektedir.



Günümüzün Kelt ülkeleri ve Dilleri
Bretonya (Breizh)-Bretonca
Cornwall (Kernow)-Kerneyekçe
Galler (Cymru)-Galce
İrlanda (Eire)-İrlandaca
İskoçya (Alba)-İskoçça
Man Adası (Mannin-Manca)
Galiçya, İspanya (Galicia)
Kuzey İrlanda (Tuaisceart Éireann)
Asturias (Principáu d’Asturies)
Kantabria (Comunidad autónoma de Cantabria)