Her yıl, Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de, temel ilkesi etnik, dinî, kültürel ve cinsel tüm farklılıklarıyla herkes için demokrasi ve insan hakları talebi olan, Hrant Dink’in daha adil ve özgür bir dünyaya yönelik hayallerini, dilini ve güzel yüreğini yaşatmak amacıyla kurulan Hrant Dink Vakfı’nın tesis ettiği Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün on birincisi İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu.
Ayrımcılıktan, ırkçılıktan ve şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya uğruna bireysel risk alan, barış dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham veren kişi, kurum ve gruplara verilen bu ödülün sahipleri, 1997’de kurulan Kadın Merkezi Kamer’in kurucusu, Nebahat Akkoç ve 2007’de kurulan Sivil Toplum Kadın Örgütü’nün başkanı, hak savunucu Agnes Kharshiing oldu.
Türkiye, Kongo, Cezayir, Suriye, Hollanda ve İskoçya’dan yaptıklarıyla, çalışmalarıyla risk alarak dünyada insana ve insanlığa ışık tutan, ışık olan, mülteci hakları, kadın hakları, çevre ve hayvan hakları hakkında mücadele edenlerin de anıldığı gecenin sonunda Uluslararası Hrant Dink Ödülü verildi.
Ödülün Türkiye sahibi Nebahat Akkoç
Toplumsal cinsiyet rollerinin, kadınları ikinci sınıf statüsüne sıkıştırdığına dikkat çeken Akkoç, birer vatandaş, eş, anne olan kadınların Kamer’in “Her Kadın İçin Bir Fırsat” programıyla yaşadıkları şiddeti fark etmelerini, şiddetten kurtulmalarını, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını ve içinde bulundukları tüm eşitsizliklerini aşmalarını sağlıyor. Projeler geliştirip, uygulayıp kadınların girişimci olarak ticaret hayatında olmalarına destek oluyor. Merkez, Suriye Savaşı sonrasında Türkiye’ye sığınan kadınların ve çocukların topluma dâhil olmaları ve eşit haklardan yararlanmaları için çalışmalar yürütüyor.
Törende, “Bu kıymetli ödülü, devrimin kendisinden başlayacağına inanarak ve tüm bedelleri göze alarak şiddete karşı durmaya çalışan, kendi şiddetleri ile baş ederken geliştirdikleri yöntemlerle yeni bir dünya hayal etmemizi mümkün kılan tüm kadınlar adına alıyorum,” diyen Nebahat Akkoç, ödülünü ‘başarmış’ addettiği 5 kadın arkadaşı ile birlikte jüri üyesi Ercan Kesal ve Sarkis’den aldı.
Ödülün yurtdışı sahibi Agnes Kharshiing
Kuzeydoğu Hindistan’da bilgi edinme özgürlüğü ve kadın hakları aktivisti olarak yoğun çalışmalar yapan Kharshiing, yaşadığı kırsal ve yoksul bölgede yoğunlaşan kadına yönelik şiddet, tecavüz ve cinsel istismar olaylarının duyulması için katıldığı Sivil Toplum Kadın Örgütü’nün başkanı oldu. Tarım işçisi yoksul kadınların hakları için, devletin tarım ve yoksullukla mücadelesindeki yolsuzluklara karşı farkındalık yaratabilmek için, yıllardır devam eden yasadışı madencilik faaliyetlerini duyurmak için, tüm engellere ve saldırılara rağmen çabalayan Agnes Kharshiing’e ödülünü jüri üyesi insan hakları savunucusu Emma Sinclair-Webb ve 2018 Hrant Dink Ödülü sahibi Murat Çelikkan verdi.
Kharshiing yaptığı konuşmasında, “Halk sesini yükseltmeye başlamalı; korumasızlara yardım etmeli, insan hakları ihlali olduğunda onlara destek olunmalı. İnsanlık, nefreti ancak bu şekilde alt edebilir. Dünyaya barışı getirmek, çocukların içinin korkuyla değil sevgiyle dolması için birlikte yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki,” dedi.
“‘Uğruna yaşanası davamız’ diyalog, barış, empati kültürünün hâkim olduğu bir gelecektir.”
Hrant Dink Vakfı
On ikinci Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nde görüşmek üzere… Umutla!