Naturans / Yeni Bir Ontolojiye Doğru
Çetin Balanuye / Ayrıntı Yay. / 176 sf. / 2020 (felsefe)
Çetin Balanuye, ülkemizde “demir leblebi” olarak kabullenilmiş bulunan felsefi düşünceyi, tanım uygun görülürse, sokakla buluşturan, felsefi kavramlar ve düşünce sistematiğini anlaşılır ölçüler çerçevesinde meraklısıyla yan yana getirmeyi görev edinmiş bir felsefe insanı. Onu, özellikle ilk iki yapıtında birlikte yola çıktığı düşünür Spinoza ile ilgili çalışmaları aracılığıyla tanıyoruz. Spinoza’nın “etik” adlı oylumlu çalışması konusunda bir rehber niteliği taşıyan ilk yapıtının ardından, yine Spinoza düşüncesi ve yaşam sevinci ilişkisinden hareketle felsefenin günlük hayata indirgenebilir bir sistematik olduğunu “Spinoza’nın Neşesi Nereden Geliyor” başlıklı çalışmasıyla biz felsefe meraklılarına göstermişti. Bu çalışmalardaki bir beklenti de felsefe okumaları konusunda okurları yüreklendirmekle ilgiliydi. Balanuye’nin yeni çalışması “Naturans / Yeni Bir Ontolojiye Doğru” ise yine felsefe okumaları konusunda meraklılara önderlik edecek bir yöntem çerçevesinde ele alınmış. Bu yapıt aracılığıyla etik ve politik olan olgu ve düşüncelerin güç ontolojisinden hareketle günümüze uyarlanmış bir yazınsal zenginliğine tanıklık ediyoruz. Realizmin, o klasik söylem ve kalıpların ötesinde “çağcıl yorumlarla” flörtü olarak da tanımlanabilecek bu yapıtın, felsefe okurları için uzun bir zaman başucu kitabı olarak kalacağını söylemek ise sürpriz olmayacaktır.
Beton Bahçe / İlk Aşk-Son Ayin
Ian McEwan / Çev. Figen Bingül / Yapı Kredi Yayınları / 232 sf. / 2020 (roman, öykü)
Türk okurlarının İngiliz yazar Ian McEwan konusunda şanslı olduklarını söylemek zor değil. Yapıtlarının neredeyse tamamı dilimize kazandırıldı çünkü. McEwan çağımızın sevilen, Man Booker ödüllü bir yazarı. Kimi yapıtları sinemaya da uyarlandı. Yapı Kredi Yayınları’nın okurlara sunduğu son McEwan armağanı ise bir roman ve kısa öykülerinden oluşuyor. Beton Bahçe adı yapıtı, çağımız insanın “dışarıdaki hayat” konusundaki tedirginliğini, cesaretsizliğini ve davranış eksikliğini dile getiriyor. Hayata henüz merhaba demeden insanın kendi içsel dünyasına çekilme tercihi ve bunun yıkıntıları günümüz romanının tanımına denk gelecek bir biçimde ele alınıyor. İlk Aşk-Son Ayin ise McEwan’ın kısa sayılabilecek öyküler toplamı. Yine tedirginlik, ötesinde insanı huzursuz eden bir yan barındıran öyküler bunlar. İnsanın gerçekler karşısındaki bu ikircikli davranışlarını anlamlandırmak için, yine o insanlarla eş bir zaman dilimini paylaşıyor olmak yeterli. Figen Bingül’ün yetkin çevirisiyle bu çarpıcı metinler okurlarını bekliyor.
Sanat Neye Yarar?
John Carey / Çev. Orhan Düz / Vakıfbank Kültür Yayınları / 400 sf. / 2020 (deneme)
John Carey, bir İngiliz kültür eleştirmeni. Tahmin edilebileceği gibi, günümüz kültür yaşamıyla ilgili değerlendirmeler yapıyor. Carey, bununla yetinmeyip, yine kültür ve sanatı konu alan araştırmalar konusunda tanıtım yazıları da kaleme alıyor. Oxford Üniversitesi’nde, konusuyla ilgili dersler de veren yazarın çok sayıda yayını var. “Sanat Neye Yarar?”, Carey’in dilimize kazandırılmış olan ilk ürünü. Sanat, edebiyat ve antropolojiyi bir araya getiren yazılarını derlediği bu kitabı, yayınlandığı dönemde İngiltere’de hayli tartışmalar yaratmış. Sivri dile ve şakacı bir üsluba sahip olan yazarın bu makaleler toplamı, özellikle günümüz sanatı ve edebiyatı üzerine kafa yoran, aklındaki sorulara yanıt arayan meraklı okurlar için enine boyuna yararlanabilecekleri bir kaynak olacak. Seçkinci diyebileceğimiz “üst kültür” ile, yerleşik kültür arasındaki eleştirel kıyaslamaları, özellikle çağımız kültür yaşamının nerede durduğu ya da yine günümüz sanatının işlevleri neler olmalı sorularına aradığı yanıtlarla tam bir kaynak kitap niteliğinde.