Son zamanlarda konuştuğumuz konuların başında iklim krizi ve çevre kirliliği geliyor. İnsan, madde, enerji, zaman ve hayal gücü dahil tüm kaynaklar değerlidir. Doğal kaynakların boşa harcanması, günümüzde dünyamızın en önemli sorunlarından biri. İnsanların bireysel olarak aşırı ve gereksiz tüketim yapması, dünyamızın doğal kaynaklarının yitirilmesine ve çevre kirliliğine yol açarak diğer insanların yaşamını da etkiliyor.

Daniel Silverstein’a göre moda endüstrisinde yaklaşık %10-15 kumaş firesi veriliyor ve bu nedenle de sadece ABD’de yılda 13 milyon tondan fazla kumaş çöpe gidiyor. Onunla yapılan bir röportajda, harcanan kumaşın değeri bir yana, işverenlerin, kırpıntıları, moda tasarım stüdyosundan sadece dışarı taşımak için ayda 500 Dolar harcadığını belirtiyor. Bir defasında, maliyetleri düşürme konusu konuşulurken, yöneticilerin tasarımlarda ne kadar kumaşın boşuna harcandığını göremediklerini fark edince, şirket toplantısını terk etmek zorunda kalmış.

Eco360 kuruluşunun küresel sürdürülebilirlik stratejisine göre, tekstil endüstrisi dünyada tarımdan sonra en büyük temiz su kirleticisidir. Kumaş üretimi, boyama, durulama ve işleme, büyük miktarda su sarfiyatına yol açar. Süreçler sırasında tonlarca kimyasal atık, doğal içme suyu kaynaklarına karışmaktadır. Buna ek olarak tasarım stüdyolarından gelen %15’lik kumaş artığı da katı atık depolama sahalarını doldurmaktadır. Geleneksel pamuktan yapılmış tek bir tişörtün üretiminde 2.700 litre su ve ciddi miktarda kimyasal kullanılır.

Şimdiye kadar Timo Rissanen ve Holly McQuillan gibi birçok uzman, moda tasarım endüstrisindeki atıkların kontrol edilmesi gerektiği hakkında konuştu ve daha pek çok kişi bu konuyu konuşacak. Ama şimdilerde genç bir moda tasarımcısı buna ciddi ilgi gösteriyor ve atıkları minimuma indirerek tasarım etiğine sadık kalmak istiyor.

Daniel Silverstein giyeceklerin başka yerlerde ve özellikle iş kurallarının korkunç bir şekilde çiğnendiği üçüncü dünya ülkelerinde üretilmesine karşı. O, giyeceklerin %100 New York’ta üretilmesi taraftarı. Böylece yerel insanlara iş sahası açmış oluyor. 300 dolardan başlayarak 1.275 dolara kadar giyecekleri elden kendi hazırlayarak moda endüstri devlerinin esaslarını sorguluyor.

Daniel Silverstein ideolojisine o kadar bağlı ki, defilelerde kullanılan giysilerin sadece gösteri için ve çok kumaş harcanarak yapıldığını öne sürerek 2015 New York Fashion Week (New York Moda Haftası) gösterisinden ayrıldı. Başka tasarımcılara da, satılamayacak giysileri tasarlamamalarını öneriyor.

New York’taki Fashion Institute of Technology (FIT) (Moda Teknoloji Enstitüsü)’nden yüksek dereceyle mezun olduktan sonra, Silverstein 2010 yılında bir kadın giysileri markası olan %100NY’yi kurdu. Bu işte, yine FIT mezunu başka bir ekoloji dostu olan Marge ile ortaklık yaptı. Daha önce çalıştığı 3.1 Philip Lim, Calvin Klein Collection, Elie Tahari gibi en üst kademe tasarımcılardan elde etmiş olduğu tecrübe ve Hindistan seyahatinden gelen ilhamla medyanın ilgisini çeken tasarımlar yapmayı başardı. Kısa bir zaman içinde, İtalya’dan Vogue dergisi, Fashion Designers of America (CFDA) (Amerikan Moda Tasarımcıları) komitesi ve Refinery 29 stil ve güzellik web sitesi, 100%NY’yi takip etmeye başladı.

Silverstein, çok az tasarımcının cesaret edebileceği sıfır atık sloganını kullanarak, kendine bir yer edindi.

Nasıl başladı

Silverstein ümitsiz bir zamanında, tasarım yapma ve sıfır atık fikrinden tam olarak caymak üzere havluyu atacakken, üniversite yıllarından beri biriktirdiği paçavraları iki kocaman çöp torbasına koyarak bunları atmak üzere çöplüğe götürmeye karar verdi. Fakat yolda torbalar elinden düştü ve açılarak içindekiler her tarafa yayıldı. O da yerden topladığı parçalarla kendine bir şey yapmaya karar verdi. Bu, alıcılar veya internetteki tüketiciler için değil, sadece kendi için bir şey olacaktı. Saatler sonra, yaptığı tişörtü Instagram’da yayınladı. Şimdiye kadar gönderilerine en fazla 50 beğeni gelirken buna 140 beğeni ile birçok yorum geldi. Yorumcular aynısından bir tane satın almak istiyorlardı. Silverstein böylece sorunlarının cevabını bulmuştu.

Dönüm noktası

NBC yarışmasının ikinci sezonunda, Fashion Star 2013’deki gösterisi hem alıcıların hem de izleyicilerin ilgisini çekince, işler Silverstein’in iyice lehine dönmeye başladı. Finale kalarak yepyeni bir Fiat kazanmakla kalmayıp, ünlü büyük mağaza Saks Fifth Avenue’ye 180.000 Dolarlık bir satışta bulundu. Daha sonra MSNBC’de ‘Driving Fashion Forward with Amber Valletta’ (Amber Valetta ile Modayı İleriye Götürmek) adlı kısa filmlerde yer aldı. Bu filmlerde tanınmış manken Amber Valletta, moda dünyasında zorlu çalışma şartlarını ve çevre sorunlarını ele alarak bu konuyla ilgilenenleri eğitmeye çalışıyordu.

Kendi buluşu olan ReRoll tekniği ile %100 sıfır atık

Daniel Silverstein, kendi bulduğu ReRoll tekniği sayesine %100 sıfır atıkla giysi üretmeyi başardı. Moda endüstrisinin savurgan eylemleri yüzünden arta kalan paçavralarla dikiş sanatını birleştirerek benzersiz ürünler ortaya çıkardı. Dikişi tekrar tasarlayarak yeni bir kumaş da bulmuş oldu.

Şimdi, kendisiyle aynı şekilde yenilik, sürdürülebilirlik ve adalet arayan şirket ve kişilere sıfır atık ReRoll kumaşlar sağlıyor. Tüm sıfır atık Daniel ürünleri üniseks olarak üretiliyor. Üretime Brooklyn’deki mağazasını ziyaret ederek şahit olabilirsiniz. 2017 yılında açılan Zero Waste Daniel Make / Shop ile farklı ve çok iyi çalışan bir iş modeli yaratıldı. Müşteriler mağazada istedikleri paçavraları seçiyorlar ve orada çalışan ekip onların önünde istedikleri tişörtü üretiyor. Müşteriler, ekibi seyrederken bir tişörtün neden 50 dolara mal olduğunu anlayabiliyorlar. Bu mağaza o kadar değişik bir konsept ile tasarlanmış ki, yoldan geçenler de vitrinden içeride yapılanları seyredebiliyorlar.

Sıfır Atık moda dünyasında Sıfır Pazar anlamına mı geliyor?

Hayır! Silverstein’in tasarımları dünyada en saygın mağazalarda sergileniyor. Oak, Macy’s, Fred Segal, Shopbop, Bona Drag, Curve, Gilt Roupe Japan ve başka birçok firma gururla Daniel Silverstein tasarımlarını satıyorlar.

Kırmızı halı etkinliklerinde Daniel Silverstein tasarımlarını giyen ünlülerin arasında Jennifer Hudson, Yael Stone, Kristen Bell, Amber Valletta, Alysia Reiner, Yolanda Ross, Lady Gaga, Gloria Estefan, Bonnie McKee ve daha birçoğu bulunuyor. Gittikçe daha fazla sayıda şöhret sahibi kişi ve modeller, TV’de ve saygın dergilerin kapaklarında Daniel Silverstein giysileriyle görünüyorlar.

Ayrıca, Avustralya, İngiltere, İsveç gibi ülkelerde sürdürülebilir modayı benimseyen moda öğrencileri, dansçılar ve bilinçli tüketiciler de Daniel Silverstein’i takip ediyorlar.

Sıfır Atık, Sıfır Ödün demektir

Birçoğumuz, yeşil görüşü benimsersek, sıfır atık yaratmaya çalışırsak veya çevreci olursak, zevklerimizin çoğundan ödün vermemiz gerektiğini düşünür. Örneğin lüks bir hayatımız olmayacağını, güzel bir arabaya sahip olamayacağımızı, iyi restoranlarda yemek yiyemeyeceğimizi ve pahalı giysiler ve aksesuarlar giyemeyeceğimizi düşünürüz. Hâlbuki Daniel Silverstein bunun tamamıyla yanlış olduğunu ispatlıyor. Sıfır atık ve organik kumaş kullanılarak modanın hala nasıl moda olarak kalabileceğini gösteriyor. Genelde yerel olarak üretilmiş organik kumaş kullanırken asıl kesimden arta kalan paçavraları da kullanarak en düşük miktarda atık çıkartmayı başarıyor. Buna rağmen, tasarımları tekdüze veya eski model görünmüyor. İsterseniz kot pantolonlar ve isterseniz günlük kullanım için herkesin beğeneceği ürünler üretiyor. Ayrıca, gece elbiselerinde de çok başarılı. Onun hazırladığı modellerle ünlüler daha da güzel görünüyorlar. Örneğin bir oyuncu, aktivist, yazar ve yapımcı olan Alysia Reiner, 2013 Tribeca Film Festival’inde bir Daniel Silverstein elbisesi giydi.

Tanınmış New York’lu moda tasarımcısı Oak, satış yaptığı internet sitesinde, Daniel Silverstein tasarımlarının lüks ile aynı anlama geldiğini, modayı bir adım ileri taşıdığını ve farklı olduğunu yazdı.

Genç omuzlarda olgun bir kafa

Silverstein yaş ve deneyim olarak oldukça genç olduğu halde markasını bir vizyonla başlattı; “moda tasarımında sıfır atık yaratmak”.

Röportajlarının birinde Silverstein Amerikan film oyuncusu, yönetmeni, yapımcısı, senarist ve yazar Diane Keaton’ın, Apple’ın kurucusu Steve Jobs hakkında söylediklerini dile getirdi. Steve Jobs bir gün herkesin bir bilgisayarı olacağını söylediğinde Diane Keaton onun deli olduğunu düşünmüştü. Steve Jobs’un kehaneti doğru çıktı ve şimdi her birimizin şu anda en az bir bilgisayarı var. Benzer bir şekilde Silverstein, ileride bir gün yapacağımız her şeyi sıfır atıkla gerçekleştireceğimize inandığını söylüyor. “Kendinize inanırsanız dünya da size inanır” diyor.

Mülti milyoner tasarımcılar, Silverstein ve onun gibilerine yukarıdan bakabilir ve giysiler üretirken yapılan boşa harcamaları düşünmeye vakit bulamayabilir ama tüm bu tasarımcı “çevreciler”, her şeye rağmen savaşlarını vermeye devam ediyor.

 

Kaynakça:

https://www.spellbrand.com/daniel-silverstein-an-emerging-zero-waste-fashion-designer

http://zerowastedaniel.com/our-mission

https://ecocult.com/daniel-silverstein-got-zero-waste-groove-back/