1826’da Afrika’da, Cape Town’un güneyinde bir banliyöde, ufacık tefecik, kızıl saçlı bir doktor, bugün için oldukça basit ve alışılagelmiş, ancak o gün için oldukça zor ve tehlikeli bir operasyon yapıyordu: bir sezaryen. Doktorun ismi James Barry idi. Dr. Barry o güne kadar hem annenin hem bebeğin sağ kaldığı sadece üç tanecik sezaryen biliyordu, hiçbiri Britanya İmparatorluğunun sınırları dâhilinde gerçekleşmemişti. Dr. Barry başarılı oldu ve bir ilki gerçekleştirdi.
O aslında bir kadındı!
Dr. James Barry, hem İngiliz ordusu hem de sömürgelerinde yerel halk için hijyen anlayışını yerleştiren, hastaların iyi beslenmesini sağlayan, onlar için mücadele veren yüksek rütbeli bir subay, çok tanınmış bir doktordu, ancak 1865’deki ölümünün ardından tuhaf bir şey oldu. Görevli, standart bir otopsi yaptı ve ardından ufak çapta bir skandal oldu. Sansasyon basına sızdı. Ordu söylentilerin üstünü kapattı. Dosyalar kilitlendi, rafa kaldırıldı ve üstlerine 100 sene açma yasağı kondu. Çünkü doktorun çok az kişinin bildiği bir sırrı vardı. O aslında bir kadındı!.. Hem de büyük ihtimalle geçmişte doğum yapmış bir kadın! Örtbas edilen kimliği 1950’lerde ortaya çıkacak; hakkında makaleler, kitaplar yazılacak; belgeseller ve filmler yapılacaktı.
Margaret Ann Buckley, İrlanda’nın Cork şehrinde doğdu. Resimde 1890 yılında şehir gözüküyor.
Margaret Ann Bulkley adıyla doğmuştu
Dr. James Barry aslında bu isimle doğmamıştı. 1789’da (doğum tarihi kesin değil), Cork - İrlanda’da Margaret Ann Bulkley adıyla doğmuştu. Çocukken askerlere özenir, “Keşke erkek doğsaydım, subay olurdum, renkli renkli üniformalar giyer, kılıç kullanırdım” dermiş…
Aile, paralarını, abisini okutmak için harcadı, gerisini de yüksek sınıftan bir kadına âşık olan abisi evlenirken bitirdi. Babası borca girdi, battı ve hapse atıldı. Annesi, 14-15 yaşındaki Margaret ve henüz çok küçük olan kız kardeşi Juliana, hep birlikte mecburen Londra’daki dayıya sığındılar.
James Barry isminin gerçek sahibi, Margaret’in dayısı ressam James Barry, kendi yaptığı yağlıboya portresinde.
Margaret’in Londra’daki dayısı ünlü bir ressamdı, Londra Kraliyet Akademisinde resim hocasıydı ve ismi de James Barry idi. İlginç kişiler tanıyordu, onları farklı bir sosyal çevreye soktu. Özellikle Venezuelalı bir general, askerî lider ve devrimci olan Francisco de Miranda’nın, küçük kızı çok etkilediği ve aklına fikirler soktuğu düşünülüyor. O günlerde kızlar doktor olamazdı. General Miranda’nın küçük kıza, “Tıp oku, Venezuela’ya gel ve doktorluk yap” demiş olabileceği düşünülüyor. 1806’da, Londralı dayının mirasını onlara bırakıp ölmesinden üç sene sonra, Edinburg Üniversitesine o güne kadar var olmayan yeni bir öğrenci geldi: James Barry. Dayısının ismi artık yeğeninin olmuştu.
General Francisco de Miranda, Margaret’i doktor olmaya teşvik eden kişilerden biriydi.
Okula almak bile istemediler
Çok ufacık tefecikti, 16 yaşında görünüyordu. Cildi pürüzsüz, sesi de incecikti. James Barry’nin okula alınmasında General Miranda’nın, ona ders veren özel öğretmeni Dr. Edward Fryer’ın, ve ailenin avukatı Daniel Reardon’un etkili oldukları sanılıyor.
Okulda çok başarılı oldu. Ama Venezuela’ya gidip kadın doktor olamadı, çünkü General Miranda devrim yapamadı, onun yerine yakalandı ve hapishaneye atıldı.
İngiliz Ordusuna girdi
Dr. Barry 1813’te İngiliz Ordusuna girdi. Zorunlu fiziksel (bedensel) sınavları nasıl olup da geçtiği bilinmiyor. Dayısının ahbabı olan Buchan Kontunun etkili olduğu sanılıyor. 1815’te Güney Afrika’ya tayin edildi. On sene orada kaldı.
Dr. James Barry ile ilişkisi olduğu iddia edilen Cape Town valisi Lord Charles Somerset
Cape Town’da kaldığı süre içinde Vali Lord Charles Somerset ile çok samimiymiş. Vali onu çalışmalarında hep korumuş ve gözetmiş. Aralarında eşcinsel ilişki olduğuna dair şayia çıkmış; böyle bir ilişkinin o devirdeki cezası ölümmüş. Kimse bir şey ispatlayamamış, fakat valinin nüfuzu bu işten zarar görmüş. Bazı tarihçiler valinin, onun kadın olduğunu bildiğini, ama romantik bir ilişkiden çok, baba-kız gibi bir ilişkileri olduğunu düşünüyor.
İlginç bir kişilik…
Dr. Barry, daha sonra da Mauritus, Jamaika, St. Helen Adası, Kırım, Batı Hint Adaları, Korfu, Malta ve Kanada’da görev yaptı. Bu arada orduda yükseldi.
O zaman için çok ilginç bir kişilikmiş. Vejetaryenmiş. Süt içmek için bir keçisi varmış, sürekli onunla gezermiş. Hiç içki içmez, herkese de içmemelerini tembih edermiş.
Kısacık boyu varmış, özel yapım gizli topuklu ayakkabılar, çizmeler giyermiş. Upuzun bir kılıcı varmış. Elli sene boyunca yanında çok güvendiği uşağı varmış. Denilenlere göre, uşak her sabah altı havluyu vücuduna sarar, omuzlarını daha geniş gösterir, vücudunun kadınsı kıvrımlarını yok edermiş.
Dr. Barry hayvanları çok severmiş, hayvanlara kötü davrananlarla mücadele edermiş, kendisinin de bir köpeği varmış. Son derece küfürbaz, son derece aksi ve çok sinirliymiş. Kızdığında ne bulursa duvarlara fırlatırmış. Tedavi konusunda anlaşamadığı doktorlarla kavga eder, hastane yönetimi veya hijyen konusunda anlaşamadığı subaylarla kılıç veya silah düellosuna girişirmiş. İyi silah kullanırmış, bir düelloda hasmının şapkasının tepesini uçurmuş. İyi ki düellolarda kimse zarar görmemiş.
Dr. James Barry’nin iyi bilinen minyatür bir portresi. Doktor bu portreyi sezaryenle doğurttuğu anneye hediye etti.
Hastalarına karşı çok şefkatli
Aynı fikirde olmadığı kişileri acımasızca eleştirirmiş, dostu kadar çok düşmanı varmış. Florence Nightingale ufak tefek doktorun tam bir kabadayı olduğunu, ağzını açtırıp konuşturmadığını, kendisi at üstündeyken ünlü hemşireyi ayakta güneşin altında beklettiğini söylemiş. Buna karşılık hastalarına karşı çok şefkatliymiş. Doktorluk adabını iyi bilirmiş. Haksızlığa da, hastalarının kötü koşullarda olmasına da asla tahammül edemezmiş.
Her nereye giderse gitsin, gittiği yere hijyen anlayışı götürmüş, askerlerin ve yerel halkın yaşam koşullarını iyileştirmiş. Yiyip içtikleri şeylerin kalitesini arttırmış, beslenmelerine dikkat etmiş. Frengi ve bel soğukluğu hastalarını o devir için en iyi şekilde tedavi etmiş, cüzzamlılar için sığınak sağlamış. Sağlık önlemleri almış, su taşıma sistemlerine önem vermiş. Kölelerin, mahkûmların, akıl hastalarının, fakirlerin ve sosyal haklardan mahrum kişilerin yaşama koşullarında devrim gerçekleştirmiş;bu uğurda mücadele vermiş, tüm şimşekleri üstüne çekmekten asla çekinmemiş. Tutuklandığı ve rütbesinde tenzil yaşadığı zamanlar bile olmuş.
Ünlü hemşire Florence Nightingale
Askerî Hastaneler Genel Müfettişi
Batı Hint Adalarında görev yaparken sarıhummaya yakalanmış, Malta’da bulunduğu süre içinde bir Kolera epidemisi ile uğraşmış, Kırım’da uzun vadeli kalmak istediyse de Florence Nightingale ile uyuşamadığı için kalamamış. (Kariyerinin hak ettiği şövalyelikten mahrum edilmesinde de Florence Nightingale ile yaşadığı anlaşmazlıkların payı varmış.) 1857’de tayin edildiği son görev yeri Kanada’ymış. Dizanteriden öldüğünde tuğgenerale denk yüksek bir rütbesi varmış, Askerî Hastaneler Genel Müfettişiymiş.
Öldüğünde kadın olduğu ortaya çıkmış
Öldüğü zaman soyulmadan, yıkanmadan, üstündeki elbiselerle yatak çarşaflarına sarılarak gömülmek istediğine dair vasiyeti varmış. Ama onu yıkamışlar. Kadın olduğu da böylece ortaya çıkmış. Aslında cenaze işlemlerini yapan kişi, kadın olduğunu söyleyerek ordudan para sızdırmaya çalışmış. Ama para koparmak için gittiği subay para vermemiş, ordu soruşturduğunda da “Kadın mıydı, erkek miydi, erkekliği gelişmemiş bir erkek miydi, hermafrodit miydi, ben bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. Ölen kişinin, senelerdir tanıdığım ve bildiğim Askerî Hastaneler Genel Müfettişi olduğuna yemin ederim,” demiş.
Bazıları çift cinsiyetli olabileceği veya trans olabileceği fikrini benimsiyorlarsa da, tarihçiler genel olarak buna pek ihtimal vermiyor. Hatta İngiltere’deki küçük kardeşi Juliana’nın gerçekte kardeşi değil de çocuğu olduğunu düşünen tarihçiler de var.
İngiltere’nin ilk kadın doktoru
İngiltere’nin -sahte bir kimlikle olsa da- ilk kadın doktoru olan Margaret Ann Bulkley 1865’te öldü. Ölüm belgeleri erkek olarak düzenlendi ve erkek bir doktor olarak yaşadığı Dr. James Barry kimliğiyle gömüldü. Tarihin tuhaf bir cilvesi olarak 1865 yılı, İngiltere’nin (resmî olarak kadın kimliği ile mezun) ilk kadın doktoru Elizabeth Garrett’in mezuniyet yılıydı. Farkında olmasa da, bayrağı devraldı. Kadın hakları savunucusu yeni mezun Doktor Elizabeth Garrett, Britanya’da hekim ve cerrah olarak nitelendirilen ilk kadın oldu. İleride, kadınlardan oluşan ilk hastanenin kurucu ortağı, bir İngiliz tıp fakültesinin ilk dekanı, Britanya’da bir okul kuruluna seçilen ilk kadın ve Aldeburgh Belediye Başkanı olarak Britanya’nın ilk kadın belediye başkanı olacaktı…
Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/James_Barry_(surgeon)
https://www.history.com/news/the-extraordinary-secret-life-of-dr-james-barry
https://irishamerica.com/2018/11/wild-irish-women-dr-james-barry/
https://www.atlasobscura.com/articles/dr-james-barry-gender
https://www.sciencehistory.org/distillations/how-history-keeps-ignoring-james-barry
https://en.wikipedia.org/wiki/Elizabeth_Garrett_Anderson