Bu ayın kapak konusu, İzmir´de hayata geçen Yahudi Kültür Mirası. Osmanlı dönemlerinde Türk, Rum, Ermeni, Yahudi, Levanten toplulukların bir arada barış içinde oturduğu bir kent olan İzmir´de Avrupa Birliği desteğinde bir projenin hummalı faaliyeti, gözleri olduğu kadar gönülleri de dolduruyor. Bir filmci, film festivallerinde adı öne çıkan bir sanat direktörü Nesim Bencoya projenin koordinatörü.
Amaçlanan, İzmir’in eski Yahudi Mahallesi’nde bulunan, bir kısmı birbirine yaslanmış, dünyada eşi benzeri olmayan bir konumda günümüze ulaşan 9 ibadethaneyi dünya kültür mirasına kazandırmak.
M.Ö. 3. yüzyıldan bu yana Anadolu topraklarında, Efes, Sardes, Laodikeia gibi yörelerde yaşam sürdüren Yahudi varlığı, İspanya’dan gelen Sefarad göçüyle zirvelerini yaşamıştı. Elbette onlara Orta Avrupa’dan katılanlar, bazı Aşkenaz gruplar, Selanik kökenlileri de hesaba kattığımızda Ege yöresinin kalbindeki İzmir’in benzersiz bir etnik yelpazesiyle tarihe geçtiği yadsınamaz.
17. yüzyılda bağrında yetişen Sabetay Sevi’nin ve takipçilerini oluşturan “Selanikliler” grubunun (veya “Dönme” olarak adlandırılanlar) doğduğu mekân olarak İzmir’in, Yahudiliğin en önemli Mesiyanik hareketine de ev sahipliği yaptığı da yadsınamaz.
Temmuz güneşinin tüm gücünü sergilediği kavurucu bir günde sevgili Nesim Bencoya ile İzmir kültürüne gezimiz, Yahudi mahallesine kuşbakışı seyrim, Eski Havra sokağın tam karşısındaki otoparkın 8. katında başladı. En sağda Sabetay Sevi’nin restore edilen konutu, yıkılmaktan kurtarılan Etz-Ahayim, Bikur Holim, Hevra, Bet Hillel, Şalom, Sinyora, Algazi, Foresteros ve Portekiz Sinagogları… Tam dokuz sinagog bir arada!
Bir not daha: İzmir Yahudi Kültür Mirası Projesi’nin dışında kalan dört sinagog daha bulunuyor - Bet İsrael, Roş Aar, Şaar Aşamayim ile Kahal Hakadoş Mezaket Arabim…
Koordinatör Bencoya, gerçekleştirilen ve yapılması planlanan işin azameti karşısında tüm maddi ve manevi zorluklarını öylesine büyük bir bağlılık ve inançla anlattı ki, yaz havasında yaptığım bu ziyaret yarınları serinletecek umut dolu projelerin, müthiş bir vaadine dönüştü!
Yıkıma meydan okumak, geçmişin ışığında geleceği inşa etmek, daha aydınlık günlerin umudunu beraberinde taşıyor. Kültürümüzün korunması, yarınlara taşınması yolunda yapılan hizmetler adına İzmirlilere, tüm destek verenlere ve tabii ki Nesim Bencoya’ya gönül dolusu teşekkürlerle…