Bu yıl Cannes Film Festivali 17-25 Mayıs tarihleri arasında 75. yıldönümünü kutladı. Ben sinemanın kalbinin attığı bu festivalde 55. yıldönümümü yaşadım.

Bu yıl Cannes Film Festivali 75. yıldönümünü kutladı. Çiçeği burnunda bir sinefil olarak 1966 yılında yerinde izlediğim bu festival bana sayısız dost ve statünün dışında bir de sıfat kazandırdı: ‘Türk basınında Cannes Film Festivalini izleyen yaşayan gazetecilerin en eskisi’ olma sıfatını. 55 yılda tanıdığım, festivallerde filmlerini izlediğim, basın konferanslarına katıldığım sinema adamlarının kariyerlerini Cannes duraklarını ve sinema serüvenlerini izlemek benim için keyifli ve öğretici bir süreç oldu. Bu tecrübe bana sinema tarihinin son 55 yılına Cannes penceresinden bakma ayrıcalığını kazandırdı.

Sinema dünyasının kalbi Mayıs aylarında Cannes’da atar. Zira Cannes Film Festivali sinema sanatının en etkili, en önemli etkinliği. Günümüzün sayısız ünlü sinema sanatçısı bu festival sayesinde gün ışığına çıkabilmiş ve Cannes’da dikkati çeken ilk yapıtlarıyla kendilerine bir kariyer inşa edebilmiştir. Akreditasyon alabilmiş 4000 gazeteciyle, Cannes Film Festivali, Olimpiyatlardan sonra medyanın en çok sayıda muhabirle izlediği etkinlik. Cannes’ın 75.000 civarındaki nüfusu, film festivali süresinde 200.000’e çıkar. Festivali hazırlayan organizasyon komitesine bağlı olarak çalışanların sayısı bine yaklaşıyor.

Covid 19, yüzyılda bir gelen bir felaket olarak Cannes Film Festivaline de darbe vurdu. Mayıs 2020’de yapılması planlanan festivalin hazırlıkları tamamlanmak üzere iken, Mart ayında pandemi hızla yayıldı. Festival yönetimi iptal ve erteleme kararını duyurdu. Ancak gönderilen filmler arasında gösterime layık bulunan seçkideki filmlere “Cannes 2020” etiketiyle vizyona sokulma ayrıcalığı tanındı. Sinema salonlarının kapanmasıyla bazı filmler online (çevrimiçi) platformlara kaydı. Bazıları salonların açılmalarını bekledi. Erteleme çıtasını 1 yıla çekip 2021 festivalini bekleyen filmler de oldu. Cannes yönetimi bu filmleri 2021 seçkisine dâhil etti. 74. Cannes Film Festivali 2 ay erteleme ile Temmuz’da gerçekleşti. Ağır pandemi koşullarına rağmen 2021 festivali çok parlak geçti. Spike Lee başkanlığındaki jüri oy birliğiyle “Titane”a Altın Palmiye Ödülünü verdi. Filmin yaratıcısı Julia Ducournau bir ilke imza atarak Cannes’ın Altın Palmiyeyi “tek başına” kazanan ilk kadın yönetmeni oldu. Filmin 2 başrolünden birini canlandıran Vincent Lindon bu yılın ana yarışma jürisinin başkanlığına getirildi. Son yılların ödül şampiyonu İranlı Asghar Farhadi Lindon’un jürisinde üyelik yaptı. 75. festivalin Açılış ve Kapanış Galalarının takdimciliğini Fransız aktris Virginie Efira üstlendi.


Viktor Apalaçi, Cannes Film Festivali'nin 75. Yılı Afişinin önünde

FESTİVALİN ÖNE ÇIKAN OLAYLARI
75. Cannes Film Festivali’ne damgasını vuran olayları çok uzun iki cümleyle sıralayacağım: Açılış Galasında 2 önemli oyuncu olan Tom Cruise ve Forest Withaker’e Onursal Altın Palmiye Ödülü takdim edildi, açılışta zombi parodisi “Coupez ! / Kesiniz” gibi fiyasko bir film seçildi, Cannes’a helikopter ile inen Tom Cruise karizmasıyla gönülleri fethetti, Fransız Hava Kuvvetleri jetleri arkalarında, Amerikan ve Fransız bayraklarının renkleri olan mavi-beyaz-kırmızı izler bırakarak “Top Gun: Maverick” filmine saygı duruşunda bulundu, veteran yönetmen Marco Bellocchio’nun 5,5 saatlik “Esterno Notte / Dışarısı Gece” ile festivalin ilk gününe damga vurdu, özgürlüğüne kavuşup hayatını Berlin’de sürdüren Rus yönetmen Kirill Serebrennikov “Çaykovski’nin Karısı” ile kariyerinin en parlak filmine imza attı, Altın Palmiye Ödüllü Rumen yönetmen Cristian Mungiu “R.M.N.” ile eski başarılı filmlerinin seviyesine çıkamadı, yine Altın Palmiyeli İsveçli yönetmen Ruben Östlund “Triangle Of Sadness” ile düş kırıklığı uğrattı, Mısır doğumlu İsveçli genç yönetmen Tarık Saleh kritik dini konulu cesur filmi “Boy From Heaven” ile tartışmalara yol açtı, Cannes festivallerinin müdavimi iddialı Fransız yönetmen Arnaud Desplechin “Frere Et Soeur”ü yuhalandı, ana yarışmanın en yaşlı yönetmeni Jerzy Skolimowski dünyamıza bir eşeğin gözünden bakan filmi “E O” ile üretkenliğini sürdürüp formunu koruduğunu gösterdi.

Ayrıca Virginie Elfira’nın Açılış Galasını zarafet içinde sunması, ana yarışmanın jüri başkanı Fransız aktör Vincent Lindon’un entelektüel birikimini sergilediği, felsefi ağırlıklı, incelikli bir konuşma yapması, Festival Başkanlığını bir kadın başkana devretmeye hazırlanan Pierre Lescure’ün Festival Direktörü Thiérry Frémaux ile birlikte Forest Whitaker ve Tom Cruise’a ödüllerini takdim etmesi, Açılış Galasına video bağlantısıyla katılan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin herkesten rol çalması, eski yıllara kıyasla sönük geçen 75. Cannes Film Festivali’nin öne çıkan olayları arasındaydı.


TOM CRUISE’A SAYGI DURUŞU
Hollywood’un en karizmatik aktörlerinden biri olan Tom Cruise Cannes Film Festivaline tek bir kez katılmıştı: O da Ron Howard’ın yarışma dışı olarak 1992’de gösterilen “Uzak Ufuklar / Far And Away”in oyuncusu olarak. Aktör, Kapanış Galasında Altın Palmiye Ödülünü takdim etmesiyle onurlandırılmıştı. (Ödülü Bille August “İyi Niyetler” filmiyle kazanmıştı). Cannes Film Festivali yönetimi bu yıl bir eksikliği telafi etmek adına “Top Gun: Maverick” filmini festivale davet ederek, yarışma dışı olarak gösterilse de, efsanevi oyuncusuna bir saygı duruşunda bulunmak istedi. Tom Cruise 30 yıl aradan sonra Cannes’a 2. gelişinde basınla buluşturuldu ve bir masterclass’ta hayranlarına hitap etti.

6 filmlik “Görevimiz Tehlike”nin ikonik oyuncusu kariyerinin en önemli başarılarından birini, korkusuz bir pilotu canlandırdığı 1986 tarihli “Top Gun Maverick” ile sağlamıştı. 1962 New York doğumlu aktör Oscar Ödülüne 3 kez aday gösterilmesine rağmen bu ödülü hiç kazanamadı. Ödüle en çok yaklaştığı “Doğum Günü 4 Temmuz / Born on the Fourth of July” (1980) ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını Denzel Washington’a kaptırdı. 50’ye yakın filmde oynamasına rağmen Tom Cruise üç önemli festivalde, Berlin, Venedik, Cannes’dan ödülü yok.

Hollywood’un en önemli yönetmenleriyle çalışan Cruise, Franco Zeffirelli’nin “Sonsuz Aşk / Endless Love” ile başlayan kariyerinde, Barry Levinson’un “Yağmur Adam / Rain Man”inde, Martin Scorsese’nin “Paranın Rengi / Color of Money”inde, Francis Ford Coppola’nın “Dışlanmışlar / The Outsiders”ında yer aldı. Unutulmaz filmleri arasında Stanley Kubrick’in “Gözleri Tamamen Kapalı / Eyes Wide Shut”, Steven Spielberg’in “Azınlık Raporu / Minority Report”, Stanley Pollack’ın “Şirket / The Firm”i var.


İLK KADIN BAŞKAN
Cannes Film Festivali tarihinin ilk kadın başkanı Iris Knobloch bu ay görevine başlayacak. Hukuk eğitimi alan, 1963 doğumlu Alman kökenli Fransız vatandaşı Knobloch, 15 yılı Warner Bros’un Fransa COE’su başta olmak üzere, 25 yılı aşkın süre Warner Media’da görev yaptı. Bu süre zarfında Cannes Film Festivaline pek çok usta ve yıldız katılımını sağladı. 2008 yılında Légion D’Honneur nişanına layık görüldü. Warner’den ayrıldıktan sonra İ2PO adlı eğlence şirketinin kurucu ortağı oldu. Şimdiki başkan Pierre Lescure, festival direktörü Thierry Frémaux eşliğinde son basın konferansını Nisan ayında Paris’te yapıp, 75. Festivalde yer alma hakkını kazanan filmleri açıkladı. Görev süresini bir yıl önce terk edip yerini Iris Knobloch’a devretmiş olan Pierre Lescure bu konuda: “Yerime geçecek kişinin bir kadın olması çok önemli. Meşaleyi Iris Knobloch’a büyük bir mutlulukla devredeceğim. O da yeni pozisyonunda vizyonunu ve yeteneğini gösterecektir yorumunu yaptı.

Pierre Lescure ev sahibi sıfatıyla, Festival Sarayının ünlü kırmızı halısını geçip görkemli merdivenlerini tırmanan film ekiplerini ve sinema dünyasının ünlülerini, yanında Thierry Frémaux ile birlikte, salonun giriş kapısı önünde bu yıl son kez karşıladı. 62 yaşındaki Lyon doğumlu, judo öğretmeni iken yönetmen yardımcısı olarak sinemaya geçen, 2004’te sanat yönetmeni olarak Cannes Film Festivalinde başlattığı görevini Thierry Frémaux 2007 yılından beri Festival Direktörü sıfatıyla başarıyla sürdürüyor. Birlikte çalıştığı sinema sanatı kökenli 2 Festival Başkanı, Gilles Jacob ve Pierre Lescure ile büyük bir uyum içinde yürüten Frémaux’nun bu uyumu yeni başkanla sürdürüp sürdüremeyeceği sanat çevrelerinde merak konusu. Zira son derece katı prensipleri olan, örneğin Venedik ve Berlin’in aksine yıllardır NETFLİX’le anlaşamayan Frémaux’nun, ticari sinemadan gelen Iris Knobloch’la prensip çatışmaları yaşayabilecekleri öngörülüyor. Cannes’ın efsanevi başkanı Favre Le Bret 20 yıl boyunca festivalin genel temsilciliğini (1952-72) yaptıktan sonra, 12 yıl (1972-84) başkanlığını bir diplomat zarafetiyle yapmıştı. Sinema sanatına sayısız hizmeti olan Gilles Jacob 2001-2014 yılları arasında son derece başarılı bir başkanlık yaşadı.

Cannes Film Festivali 75. yıldönümünü Peter Weir klasiği, 1998 tarihli “The Truman Show”undan esinlendiği afiş ile kutladı. Festival yönetimi bu afişi “Truman yükselip yalandan kurtulurken, ünlü yükselen kırmızı halısıyla Festival, izleyicilerine sinema salonuna girdiklerinde sanatçıların gerçeklerini sunuyor diye takdim etti.


Cannes şehrinin amblemi, Croisette’in palmiye ağaçlarından esinlenen ALTIN PALMİYE, prestijli, Chopard firmasının 5 deneyimli ustasının 40 saatlik emeği ile, sertifikalı altından imal edilen, 118 gram ağırlığında bir heykelciktir. İsviçre’nin ünlü saat ve lüks mücevherat firması Chopard, yıllardır Cannes Film Festivali’nin sponsorları arasında bulunuyor.


Fransız aktör Vincent Lindon başkanlığındaki ana yarışma jürisinde, İngiliz, Hint ve İsveçli oyuncular, Rebecca Hall, Deepika Padukane ve Naomi Rapace var. 4 yönetmen, İranlı Asghar Farhadi, Fransız Ladj Ly, Amerikalı Jeff Nichols ve Norveçli Joachim Trier aynı jüride görev yaptılar. Festivalin yan bölümü Belirli Bir Bakış’ın 5 kişilik jürisine İtalyan oyuncu- yönetmen Valeria Golino başkanlık yaptı. Altın Kamera’nın 7 kişilik jürisinin başkanı, Almodovar’ın fetiş oyuncusu, karizmatik İspanyol aktris Rossy De Palma.