Bulundukları ilk günden bu yana hayat kurtarıcı ve iyileştirici misyonları nedeniyle başucu haline gelen antibiyotiklerin zaman içerisinde uygunsuz kullanımları nedeniyle direnç problemi doğurduklarını biliyoruz. Bu direnç nedeniyle de eskiden etkili olan antibiyotikler, mikroorganizmalara karşı istenen etkilerini haliyle gösteremiyorlar. Ancak, antibiyotik bu işlevini yaparken ya da yapmaya çalışırken acaba başka sistemlerimizi de etkiliyor mu?
Yeni yapılan bir çalışmada ilginç bir şekilde antibiyotik kullanımı ile bilişsel fonksiyonlardaki geriye gidiş durumları araştırıldı. Temel çıkış noktası ise antibiyotiklerin alındıktan sonra “flora” olarak adlandırılan mide-bağırsak sistemindeki yerleşik mikorobiyom yapısının bozulması ve bunun sonuncunda da bağırsak-beyin aksı denen düzenin etkilenmesiydi. Gerçekten de bağırsak mikrobiyomunun, yaşamımız boyunca beyin gelişimini ve işlevini düzenlediği bilinmektedir. Bağırsak mikrobiyomunda meydana gelen değişikliklerin psikiyatrik ve nörolojik durumların gelişmesinde rol oynayabileceğine dair de bazı kanıtlar vardır. İşte bu noktadan hareketle Boston’daki Massachusetts General Hospital, Harvard Medical School ve Chicago’daki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nden araştırmacılar orta yaşta kronik antibiyotik kullanımının bilişsel işlev üzerindeki etkisini incelediler.
Çalışma temel olarak yaş ortalaması 54,7 olan 15.129 kadının daha önce yapılmış verilerini ele aldı. Yapılan bir anket aracılığı ile son 4 yıldaki antibiyotik kullanım süresi ve kullanım nedenleri araştırıldı. Takiben de CogState adı verilen ve bilişsel değerlendirmeyi ele alan bir test uygulandı. Bu testte dört parametre vardı; algılama, tanımlama, tekil öğrenme ve hatırlama. Buradaki algılama ve tanımlama puanı, dikkati ve psikomotor hızı, yani katılımcıların çevresel değişiklikleri ne kadar hızlı fark ettiğini ve bunlara ne kadar hızlı tepki verdiğini ölçmekteydi. Öğrenme ve hatırlama ölçümleri ise çalışan aktif bellek ve öğrenme konusunda veri sağlamaktaydı.
Sonuç olarak, kadınlarda orta yaşta uzun süreli antibiyotik kullanımının 7 yıl sonra bilişsel yetenekte hafif düşüşlerle bağlantılı olduğu bulundu. Özellikle psikomotor hız, dikkat, çalışan aktif bellek ve öğrenmede küçük düşüşler izlendi. Lakin yaşla beraber olabilecek doğal gerilemenin de dikkate alınması gerektiği vurgulandı.
Nihayetinde çalışma net olarak “antibiyotik kullanmak kadınların bilişsel yetilerini yok ediyor” demese de gereksiz ve uzun süreli antibiyotik kullanımının buna etki edebilecek bir faktör olduğunu vurgulamaktadır. Tabi ki, aradaki ilişkiyi net ortaya koymak için kapsamlı başka araştırmalara da ihtiyaç vardır.
Bağırsaklarımızda bizle yaşayan normal mikrobiyomun desteklenmesi probiyotiklerle yapılmaya çalışılsa da daha önemlisi onun korunmasıdır. İnsanlar destek takviyeler yönündeki içeriklerle her gün bilgi bombardımanına maruz kalmaktadır. Ancak, belki daha önemli kavramın da koruma amaçlı olarak gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak olduğu bu çalışmayla da ortaya çıkan bir gerçektir.