Kuzeydoğu Hindistan’da, şiddetin ortasında kalan Bnei Menashe üyeleri, ‘korkunç’ koşullarla karşı karşıya…
Tevrat’taki Menaşe’lerden geldiklerini iddia eden kabile üyeleri, JNS (Jewish News Syndicate) haber sitesine, askerî kamplara sığınmanın nasıl bir şey olduğunu anlattı.
Meitei Hinduları ile Kuki Hristiyanları arasındaki şiddetin ortasında kalan ve Tevrat’taki “kayıp” Menaşe kabilesinden geldiklerini iddia eden, (ancak din değiştirdikten sonra İsrail’in kabul ettiği) Bnei Menashe üyeleri evlerinden kovuldu. Bnei Menashe üyelerinin çoğunluğu, kuzeydoğu Hindistan eyaleti Manipur’un tepelerinden gelen Mizo ve Kuki etnik gruplarına ait olan Yahudiler olarak tanımlanırlar. Buna karşılık Meitei’ler ise vadide yaşıyorlar.
Bnei Menashe'nin yaşadığı kuzeydoğu Hindistan'da belirlenmiş alanın haritası
Sinagoglar, Tevrat parşömenleri ve bir mikve yakıldı
Son olaylarda, Manipur eyaletinde yaklaşık 200 kadar ev ve kilise ateşe verildi. Bir Bnei Menashe olan dört çocuk babası Yoel Bayta öldürüldü ve söylendiğine göre sinagoglar, Tevrat parşömenleri ve bir mikve (Yahudi ritüel banyosu) de yakıldı. Üyelerin birçoğu sığınma merkezlerinde; evlerine dönmek için uğraşıyor. Bazıları kayıp aile üyelerine henüz ulaşamadı.
Bnei Menashe Konseyi başkanı Lalam Hangshing, JNS’ye verdiği demeçte, karşılaştıkları koşulların ne kadar korkunç olduğunu anlattı, “Son şiddet olayları büyük ölçüde eyaletin başkenti Imphal ve Beit Shalom köyünde patlak verdi.”
Başka bir topluluk lideri olan Lemuel Haokip, JNS’ye, grubun birçok üyesinin evlerinin yerle bir edildiğini ve Hindistan ordusu gelene kadar saklanmak için bazılarının ormana kaçmak zorunda kaldığını söyledi. “İnsanlar artık, Hindistan İçişleri Bakanlığına bağlı Merkezi Silahlı Polis Güçlerinin bir parçası olan Assam Tüfekleri tarafından yönetilen askeri kamplarda barındırılıyor. Bazıları da özel konutlarda saklanıyor.”
Lemuel Haokip, JNS’ye, askerî kamplardaki koşulların “çok düzensiz ve karmaşa içinde” olduğunu, Bnei Menashe ve diğerlerinin “sefalet içinde yaşadıklarını” anlattı.
Haokip’e göre kamplarda bulunanlar, temel öğünleri olan pirinç ve mercimeği alabilmek için üç saat sırada beklemek zorunda kalıyorlar, 100 kişiye ancak bir tuvalet ve duş düşüyor. İnsanlar yerdeki hasırların üzerinde ya da derme çatma çadırlarda uyuyor.
Haokip; hükümetin, insanların evlerine geri dönmelerini sağlamaya çalıştığını, ancak kamplara ve kampların dışına park etmiş araçlara çetelerin saldırdığına dair hala raporlar olduğunu belirtti.
Bnei Menashe üyeleri şiddetin ortasında kaldılar
“Hükümet orta çağ savaş ağaları gibi davrandı.”
Hindistan devletinin, hangi “belirlenmiş” kabileleri tanıdığı konusundaki anlaşmazlıklar, son şiddeti tetikleyen unsur oldu. Manipur nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Meitei Hinduları, tarihsel ayrımcılığa ve dışlamaya yanıt olarak hükümetin tanıdığı kategoride tanınmak istedi.
Haokip ve Hangshing, JNS’ye, Manipur tepe bölgesinde, sadece belirlenmiş ya da belli kabilelerin arazi satın alabildiğini ve Meitei’ye de bu statü verilirse, şu anda Kuki, Mizo, Naga ve diğer dağ kabilelerinin yaşadığı araziyi devralacaklarından korkulduğunu söyledi.
Hindistan, ayaklanmaları durdurmak için, gördüğü yerde ateş etme emriyle ordusunu Manipur’a konuşlandırdı.
JNS’ye konuşan Hangshing, “Yeni Delhi merkezi hükümetinin, isyanları kısa sürede bastırmasına rağmen eyalet hükümetinin bunu ancak iki günde yapması dehşet verici” dedi. “Eyalet hükümeti orta çağ savaş ağaları gibi davrandı ve bu konuda suç ortağı oldular.”
Hangshing’e göre, “İsyancılar, yerlerinden edilmiş insanları taşıyan otobüslere ve özel araçlara saldırdı. Bnei Menashe, ordunun ulaşamadığı her noktada, yaklaşmakta olan tehlikeyle karşı karşıya kalacak.”
Hangshing; Meitei’nin kendi gruplarındaki Hıristiyanlara ait ibadethanelere saldırdığına dair haberler olduğunu da sözlerine ekledi. “Kendi etnik gruplarının üye olduğu kiliseleri ateşe vermeleri, aslında ne kadar hiçbir şeyi umursamadıklarını gösteriyor” dedi.
Ben-Gurion Havalimanına gelen çocuklar, 25 Haziran 2015
Hindistan’da bugün 5.000 Bnei Menashe kaldı
Hindistan’da bugün 5.000 Bnei Menashe kaldı ve son birkaç on yılda neredeyse 5.000 kişi de İsrail’e aliya yaptı. Bnei Menashe üyelerinin, İsrail’de resmî olarak Yahudi olarak tanınmaları, dolayısıyla orduda hizmet verebilmeleri, mali ve diğer yardımları alabilmeleri ve evlenebilmeleri için din değiştirmeleri gerekmekte. Hükümet ve dini liderlik, Bnei Menashe’yi “kayıp” bir kabile olarak görüyor.
Bnei Menashe ya da “Menaşe’nin Oğulları”, 2.700 yıldan uzun bir süre önce Asur İmparatorluğu tarafından sürgüne gönderilen İsrail’in On Kayıp Kabilesinden birinin soyundan geldiklerini iddia etmekte. Bnei Menashe göçünü destekleyen bir STK olan Shavei Israel’e göre; ataları, Burma ve Bangladeş sınırları boyunca bugünkü kuzeydoğu Hindistan’a yerleşmeden önce, Orta Asya ve Uzak Doğu’da dolaştılar. (Bnei Menashe liderlerinden bazıları bu anlatının bir kısmına itiraz ediyor.)
İsrail’de bir Bnei Menashe lideri olan Shimon Gangte, JNS’ye, Hindistan hükümetinin interneti ve sosyal medyayı engellediğini ve yerinden edilmiş bazı insanların telefonlarını şarj etmelerinin dahi mümkün olmadığını söyledi. Bu da, bu zor zamanda sevdikleriyle iletişim kurma imkanlarını engelliyor.
İsrail ordusundaki Bnei Menashe üyeleri
Isaac (Yitschak) Thangjom; Hindistan ve İsrail’de yaşayan Bnei Menashe halkına yardım eden Degel Menashe isimli bir grubun İsrail merkezli yöneticisi olarak hizmet ediyor. Degel Menashe, New Mexico Yahudi Federasyonu tarafından finanse edilen bir sözlü tarih projesinden doğdu.
Thangjom, JNS’ye verdiği demeçte, olup bitenin bir etnik temizlik olduğunu söyledi. Hindistan hükümetini, çok hızlı bir şekilde kapsamlı bir soruşturma yapmaya çağırdıklarını, faillerin bir an önce adalet önüne çıkarılmaları gerektiğini belirtti.
Kaynak:
JNS – Jewish News Syndicate