Haber Fotoğrafı: Lüset Darsa
Fotoğraflar: Alberto Modiano
Lüset Darsa 1978 senesinde 4 çocuklu bir ailenin en küçük kızı olarak İstanbul’da dünyaya gelir. Avusturya Lisesi ardından New York Üniversitesi’nde Matematik bölümünden 2002’de mezun olur. New York’ta bir tekstil ofisi kurma planları yaparken, 2003’ün başlarında İstanbul’a dönmeye karar verir ve aile şirketinde çalışmaya başlar. Şirketin müşteri portföyünü geliştirmek için bir süre Londra’da yaşar ve Avrupa’nın belli başlı büyük şehirlerine seyahat eder. 2021 yılında Erbaa Organize Sanayi’de karbon ayak izlerinin minimum olduğu, sürdürülebilirlik projesi altında, yeşil bir fabrika kurarlar. Lüset Darsa bugün hâlen şirketlerinin yönetim kurulu üyesi olarak görevini sürdürmekte. İşten artan zamanlarda bol bol seyahat ediyor. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışıp farklı kültürleri yaşamaktan hoşlanıyor. Bir yandan da annesi Hanna Darsa’nın, babası adına kurduğu Yako Darsa Yaşamı Destekleme Derneği ile ilgili faaliyetlerine destek oluyor.
“Yako Darsa Yaşamı Destekleme Derneği” hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Seve seve. Bizim için çok kıymetli olan bu dernek, babamın vefatından sonra annemin arzusu ve emekleriyle 2023 yılının başlarında kuruldu. Yako Darsa Yaşamı Destekleme Derneği, Türk toplumuna ait bazı kişilerin hayatını iyileştirmeyi ve destek olmayı amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur. Toplumun her kesimine yardım eli uzatarak ihtiyacı olan insanlar için eğitim, istihdam, sağlık ve sosyal konularda destek olmaya çalışır. Derneğimiz çok yeni kurulmuş olsa bile, kısa sürede birçok projeye imza attığını söylemek mutluluk verici.
Derneğinizin yaptığı işlerden bazılarını paylaşır mısınız?
Örneklemek gerekirse, eğitim alanında dezavantajlı bölgelerdeki çocukları desteklemek için burs programları düzenledik. Bu sayede çocuklar eğitimlerine devam edebiliyor ve kendi potansiyellerini keşfedebiliyor. İstihdam olanaklarını arttırmak için mesleki eğitim programları düzenliyoruz. Bu şekilde, insanların ekonomik bağımsızlığını sağlıyor ve toplum için daha güçlü bir geleceğin inşasına katkıda bulunuyoruz.
Ayrıca, yine topluma destek amaçlı sosyal yardım projelerimiz var. İhtiyaç sahibi ailelere yardım paketleri dağıtıyor, gıda, giyecek, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Sağlık hizmetlerine erişimi sınırlı olan bireylere destek sunarak onların yaşam koşullarını iyileştiriyor, sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyoruz.
Hanna Darsa, Miryam Şulam ve Lüset Darsa
Bu derneğin vizyon ve misyonundan da kısaca bahseder misiniz?
Yako Darsa Yaşamı Destekleme Derneği’nin vizyonunda toplumumuzun dayanışma ve yardımlaşma kültürünün artarak yaygınlaştığı bir Türkiye var. Misyonumuz ise, birbirini destekleyen bir toplumu, hizmetlerimizle daha da güçlendirerek, olabildiğince adil bir dünya inşa etmeye katkıda bulunmak. Özellikle de farkındalık yaratmak ve insanların birbirlerine yardım etme bilincini geliştirmek için etkinlikler ve eğitim programları yürütüyoruz.
Eğitim programları derken?..
Örneğin, dezavantajlı çocukların aylık seramik ve boya ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Birçok okulun bilgisayar sınıflarını kurduk. Şimdi Boğaziçi Üniversitesi 75 mezunlarının “İnisiyatif Grubu” ile birlikte Hatay’da robotik kodlama sınıfı açıyoruz ve temin ettiğimiz bilgisayarlarla destek oluyoruz. Ayrıca Hatay Karaçay bölgesinde bir ilkokul restorasyonu için bağışta bulunduk. Biz çok yeni bir derneğiz ve imkânlarımız müsaade ettiği ölçüde projelerimizi düzenlemeye çalışıyoruz. Bu değerli projeleri hayata geçirirken başka derneklerden de yardım alsak da Darsateks personelinin sonsuz sevgisi, emekleri ve katkısı yadsınamaz.
Dernekle birlikte, gelecekte hangi tür projelere imza atmayı hedefliyorsunuz?
Hâli hazırda üstünde çalıştığımız bir proje var. Samatya Halk Eğitim Merkezi’nde kadınlara hazır giyim üretimi konusunda eğitim imkânı sağlıyoruz. Bu amaçla, Halk Eğitim Merkezi’ne bir dikiş atölyesi kurmak için gerekli makineleri temin ettik. Projeyi, annemin sınıf arkadaşları BÜ-75 mezunlarının kurduğu İnisiyatif Grup ile birlikte yürütüyoruz. Eğitim sürecinde, derneğimiz, Erbaa’daki tekstil fabrikamızda çalışan uzmanlarla iş birliği yapıyor. Bu uzmanlar, kadınlara 4 günlük bir eğitim programı sundu ve derneğimiz üretim sürecinde ihtiyaç duyulan aksesuar, kumaş, düğme ve diğer malzemelerin giderlerini karşılıyor. Böylece kadınlar mesleki becerilerini geliştirmenin yanı sıra, üretim için gerekli malzemelere de erişebilmekte. Derneğimiz, bu çalışmalarla kadınların istihdam olanaklarını arttırmayı ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlamayı hedefliyor.
Depremde zarar görmüş bölgeler için de çalışmalarınız var…
Evet, bu projemizi deprem bölgelerinde de uygulamak istiyoruz. Belli etapları olan bu proje 6 ay sürecek. Başarır ve gerekli finansmanı sağlayabilirsek bunu Hatay’ın diğer bölgelerine de taşımayı hedefliyoruz. Bu projemizle ilgili bize destek olacak diğer hazır giyim firmaları ile diyaloğa girmeye hazırız.
Bu dernek faaliyete geçtikten sonra, hayatınızda ne gibi değişiklikler yaşadınız?
Kendimi bir anda çok yoğun dernek işlerinde çalışır buldum ve bu doğal olarak kendi fabrika işlerimi ihmal etmeme neden oldu. Bir aile büyüğümüzün tavsiyesini hiç unutmuyorum: “Dernek işleri insanı o kadar mutlu eder ki, kendi işini unutursun. Önemli olan ikisini dengede tutmak.” Ve şimdi ben bunu yapmaya çalışıyorum. Ama tabii ki, dernek sayesinde daha fazla insanın hayatına dokunma ve toplumda küçük bile olsa bir fark yaratma fırsatını yaşamak bana hem keyif verdi hem de büyük bir manevi haz kazandırdı. Bu süreçte, bir takımın parçası olmanın ve ortak bir hedefe doğru çalışmanın kıymetini de daha iyi anladım.
Tecrübenize dayanarak, gençlerimize tavsiyeleriniz olur mu?
Zaman zaman zor olan dönemler de var; iş hayatınız ve dernek faaliyetleri arasında öncelik belirlemek sürekli bir mücadele gerektiriyor. Ancak insan severek, gönülden ve keyif aldığı şeyler yaptığında meğer hiç yorulmuyormuş. Gençlere önerim, ilgi duydukları konulara odaklanmaları, kendi yaşıtları ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunabilecekleri ortamlar oluşturup projeler üretmeleri. Böylelikle birlikte çalışma becerilerini geliştirirken aynı zamanda sosyal ilişkilerini de güçlendirebilirler.
Hanna ve Lüset Darsa
Hanna Darsa, sizi de tanıyabilir miyiz lütfen?
1950 yılında İstanbul’da doğdum. 1969 yılında Notre Dame de Sion’dan ve 1975 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldum. Bir süre Finansman ve Bütçe Kontrol alanında çalıştım. 1987 yılında eşim Yako Darsa ile birlikte Darsateks’i kurduk. Çalışma hayatıma başlamadan önce bir dernekte çalışıyordum. O dönemlerde orada duyduğum mutluluğun hiçbir şeyle kıyaslanamayacağını öğrendim. Hocalarım gerçekten harika insanlardı. Mme Moreno, Mme Benbanaste ve Mme Nelly’yi saygı ve sevgiyle anıyorum. Yardım ve hizmetin tek dili sevgi olduğunu onlardan öğrendim. Uzun yıllar, eşimin ihtiyacı olan herkesin hayatına maddi, manevi dokunuşunu hayranlıkla izledim. Vefatından sonra da, onu sevenlerin sayısının ne kadar çok olduğunu ve Yako Darsa’yı hiçbir şekilde unutmadıklarını gördüm.
Böylece, onun adına bir Dernek kurma fikrinin annesi oldunuz…
Evet, öyle oldu. Dernek kurma ve böylece onun adını yaşatabilme fikri benim kadar, çocuklarımı da çok heyecanlandırdı. Eşimin yaşarken çok iyi uyguladığı gibi, derneğin de ihtiyaç halindeki insanlara gerekli yardımı yapma prensibiyle yola çıktık. “Yako Darsa Yaşamı Destekleme Derneği” tüzüğünün ana maddelerini yeğenim Tina, gelinim Zeynep ve kızlarım Talia ve Lüset belirlediler. Finansmanı ise Darsateks ve dernek üyeleri karşılıyor. Şu anda derneğin başkanı olsam da, çalışmaları yürütme görevini Lüset ve ailenin genç bireyleri üstleniyor. Gençlerin bizi aşacaklarına ve faydalı projeler yapacaklarına inanıyorum. Dilerim, iyilik niyetli bu derneğin ve sevgileriyle bu güzel oluşuma emek veren gençlerimizin yolu daima açık olsun.