Yeni yıl yaklaşırken mağaza vitrinlerinde, alışveriş merkezlerinin süslemelerinde asker kıyafetine benzer giyimli, bıyıklı şirin figürler görmeye başlarız.

Tarihte kabuklu kuru yemişleri kırmak için kullanılan ilk nesneler kaya parçalarıdır. Taranto Müzesi’nde sergilenmekte olan, 3. veya 4. yüzyıla tarihlenen, bronz ve altından yapılan fındıkkıran, elde edilen en eski buluntudur. Leavenworth Fındıkkıran Müzesi’nde sergilenmekte olan bir diğer bronz eser ise M.Ö. 200 - M.S. 200 aralığına tarihlenmektedir. 13. Yüzyılda demir pense tipi fındıkkıranlar ortaya çıkar. 14. ve 15. Yüzyılda pirinç sürümleri üretilir. Ahşap versiyonları 15. ve 16. yüzyılda Avrupa’da özellikle İngiltere ve Fransa’da oldukça ünlenir.

Tarihte bulunan en eski fındıkkıran

1816 yılında Alman yazar Ernst Theodor Amadeus Hoffmann Fındıkkıran ve Fare Kral adlı hikâyesini yazdı. Fransız yazar Alexandre Dumas 1844’te Hoffmann’ın hikâyesini temel alarak yeni bir hikâye yazdı. E.T.A. Hoffmann’ın hikâyesinden bir uyarlama da 1851 yılında Heinrich Hoffmann tarafından yapıldı, Almanya’da yayımlanan kitap resimlemeliydi. Friedrich Wilhelm Füchtner 1870’li yıllarda Heinrich Hoffmann’ın eserinden ilham alarak ikonik tasarıma sahip ilk ahşap fındıkkıranı yaptı.

Fındıkkıranların şans getirdiği, dişlerini gösterince kötü ruhları uzaklaştırdığı sembolizmi 1835 yılında Jacob Grimm’in yazdığı Deutche Mythologie -Alman Mitolojisi- kitabında dile getirildi.

Bir Noel klasiği olan Fındıkkıran Balesi; E.T.A. Hoffmann’ın Fındıkkıran ve Fare Kral adlı eserinin Pyotr Tchaikovsky tarafından yaratılan sahne uyarlamasıdır. Galası 1892 yılında Moskova’da yapılmıştır.

Cep telefonunuzla yukarıdaki karekodu okutarak Fındıkkıran Balesinden Çiçekler Valsı'nı izleyebilirsiniz