Şalom Gazetesi Ekonomi yazarı DORET HABİB ile yakın zamanda raflarda yerini alan yeni kitabı “Mavi Çileğin Sırrı” hakkında konuştuk.
“Mavi Çileğin Sırrı” kitabın nasıl ortaya çıktı? Buradaki mavi çilek neyi ifade diyor?
Merhabalar… “Mavi Çileğin Sırrı” adlı kitabım iletişim sektöründe 30 yıldır elde ettiğim bilgi ve deneyimlerimin, benim için son derece değerli olan ilk ürünü. Güvenilir, işini hakkıyla, en iyi şekilde yapan kurumların ve kişilerin hak ettiği değeri ve itibarı görmesini çok önemsiyorum. Bu kitabımı da bir sosyal sorumluluk projesi gibi düşünerek, tüm markalara ve markalaşma çabasında olan girişimcilere, hak ettikleri değeri elde etmeleri yolunda fırsat eşitliği sunmak amacıyla kaleme aldım. Sektörlerinde başarılı ve ilham veren işler yapmasına rağmen kabuğunu kıramayan, hikâyesi ile pek çok kişiye ilham olabilecekken fark edilmeyen, yaptığı işle gereken değerini bulamadığını düşünen herkese faydalı olmak en büyük arzum.
“Mavi Çilek” benim eğitimlerimde kullandığım bir metafor. Bu metaforla; pazarda bilinmeyen, dolayısıyla tercih edilme olasılığı olmayan konuların, doğru iletişim dilini ve etkili ikna tekniklerini kullanarak nasıl gün ışığına çıkarılacağını ve tercih edilir olacağını aktardığım bir düşünme sistemi yarattım. Bu metaforun en ayırt edici ve güçlü özelliklerinden biri ise “Mor İnek” metaforu gibi aslında var olmayan değil, “Siyah Kuğu” gibi var olan bir örnekten yola çıkmış olması. Aslında “Mavi Çilek” diye bir meyve var, sadece bilinmiyor... “Mavi Çileğin Sırrı” ile de başarılı işler yapmalarına rağmen bilinmeyen kişilerin, şirketlerin ve kurumların özgünlüklerinin kendi içinde olduğunu anlatıyorum ve herkesi, kendi özgünlüğünü keşfetmeye davet ediyorum. Sır, içinizdeki özü keşfedebilmekte gizli...
“Mavi Çilek Teorisi'” ile başarılı olan ürün/şirket veya kişinin ve markasını nasıl benzersiz ve unutulmaz yapacağınıza dair bir yaklaşım metodolojisi ortaya koydum. Bu teoriyi oluştururken, tüm okuyucuların kırmızı çileklerle dolu bir dünyada, mavi bir çilek olmanın sırrını çözerek; içlerindeki farkı bulup, sürdürülebilir bir başarıya imza atmasını sağlayacak tüm teknikleri aktardım. İnteraktif bir kılavuz şeklinde tasarladığım kitabımda, okuyucular bir yandan teorik bilgilere ulaşırken, bir yandan da kitapta yer alan karekodlardaki videoları izleyerek ve boşlukları doldurarak kendi içlerindeki sırrı keşfedebilecekler. “Mavi Çilek” başarılı, ön görülmeyen ve bilinmezliğin ortaya çıkarılmasının simgesi…
Bu kitabı kaleme almak, senin için nasıl bir süreçti?
30 yıllık deneyimlerim sonucunda başarılı işler yapan insanların, KOBİ’lerin ve firmaların fark edilemeden zaman kaybettiklerini, kendi güçlerine odaklanmadıklarını, en önemlisi de bu güçlerini göremedikleri gözlemledim. Güçlerini keşfedip, doğru bir şekilde ifade edemedikleri için, ilerlemekte de çok fazla zaman ve para kaybettiklerine şahit oldum. Mütevazi ve işini hakkıyla yapmalarına rağmen, fark edilmeyen başarılar gördüm. “Mavi Çileğin Sırrı” kitabımı, başarılarını onlara iade etmek ve yol haritalarını çıkarabilmeleri için yeni bir düşünme sistemi sunmak amacıyla kaleme aldım. Tüm metotları, çok detaylı bir içerikle kurguladım ve bu işe nerdeyse 3-4 sene emek verdim. Açıkçası bu kitabın insanlarla buluşması beni çok iyi hissettirdi. Bu deneyim ve meslek sırları benimle kalmasın, ihtiyacı olanlar kullansın istedim. Bunun benim topluma sosyal sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Üstelik, bu kitabı kendi krizimden yarattım, ki kitapta da bunu anlatıyorum. 3 sene içinde 3 ayrı operasyon geçirdim. Koltuk değnekleriyle yürüyemediğim, belimden ve dizimden ameliyatlar olduğum süreçte bu kitabı kaleme aldım. Her sorun gibi görünen şeyin bir fırsat olduğunu anlamak, hayatı farklı yaşamak bence çok kıymetli. Bu 3 sene durmak, yazmak ve hayallerimi gerçekleştirmek için bana hediye idi. Özetle; olaylara nasıl bakarsan olaylar da sana öyle bakıyor. Şikâyet edenler cesaret de edemezler...
Hepimiz kendi kişisel markamızı yaratabilir miyiz? İçimizdeki mavi çileği nasıl keşfedebiliriz?
Çoğumuz kişisel marka olmanın bir opsiyon olduğunu düşünürüz. Değildir. Uzmanlık çağında kişisel marka olmak bir seçenek değil, gerekliliktir! CEO’lar, üst düzey yöneticiler ve girişimciler için bunu tartışmayız. Ancak kişisel markanızı inşa etmek için illa ki girişimci olmanıza veya kurumsal hayattan ayrılmanıza da gerek yok. Kurumsal hayatın içinde bir iş geliştirme uzmanı, kendi ofisine sahip bir doktor, bölgesel hizmet sunan bir emlak danışmanı, iş arama sürecinde olan bir yeni mezun veya bir kafe de çalışan barista da olsanız, içinizdeki potansiyeli ve amacınızı keşfetmelisiniz. Marka değerinizi yaratmak ve aranılan kişi olmak için kendi özünüzü bulmalı ve fark edilir olmalısınız. Kişisel marka, profesyonel dünyada sizi öne çıkarır ve fırsatların kapısını açar. Bunu başarmak, hayatımızı kendi kontrolümüze almamızı sağladığı için son derece önemlidir.
“Peki biz içimizde saklı olan “mavi çilek” yanımızı nasıl keşfederiz ve bu potansiyelimizi nasıl değere dönüştürürüz?” diye de soracak olursanız, kişisel marka yolculuğuna çıkmak için öncelikle düşünce sistemini anlamamız gerekir diyebilirim. Hayaller, hedefler, zihinsel seçimlerimizdir. Hayallerimizi gerçekleştirme fırsatı, ancak doğru bir eylem planı yaparak ve zayıf yönlerimiz yerine güçlü yönlerimize odaklanarak elde edilir. Bu nedenle hayalleriniz olmalı, hayallerinizin ne olduğunu bilmelisiniz. Hatta yazmalı, kelimeleri teker teker seçerek yazmalısınız.
Çok sevdiğim bir laf var: “Mantık, sizi A noktasından B noktasına götürebilir ama hayal gücü sizi her yere götürebilir.” Sakın yanlış anlaşılmasın, hayal derken gerçekleşmeyecek bir rüyadan da bahsetmiyorum. Hedeflerinizi, yol haritanızdaki bir sonraki aşamayı, bundan 5-10 sene sonra kendinizi nerede gördüğünüzü hayal etmeli ve planlamalısınız. Sonra bir bakmışsınız, hayallerinize ulaşmadaki yol haritanız gerçek bir yolculuğa dönüşmüş…
Bu yolculuğu net tarif eden Japonlara ait “İkigai” adında bir felsefe de var. İkigai akışta kalmak demektir. Herhangi bir şey yaparken nasıl zaman geçtiğini fark etmiyorsanız, o akışta kalmalısınız. Yani neleri iyi yapıyorsunuz keşfetmelisiniz. Sevilen işi yapmak, zorluklara karşı insanları daha dayanıklı hale getirir. İkigai’yi anlarsak kendi marka yatırımımızı daha keyifle keşfederiz.
Bu aşamada, kendimize doğru soruları sormak ve dürüstçe yanıtlamak bize yardımcı olacaktır. Yanlış soruya doğru cevabı bulamayız.
Bir işe kalkıştığımızda, aklımızda hep şu sorular döner: Başarılı olabilecek miyim? İş bulabilecek miyim? Mülakatta neye dikkat etmem lazım? Hangi firmada hangi pozisyonda çalışacağım? Kaç para alacağım? Kaç para biriktirebilirim? Nasıl zengin olurum? Orada çok çalışmam lazım mı?
Aslında sorulması gereken sorular şunlardır: Potansiyelinin farkında mısın? Kendini tanıyor musun? Cesaretin ne kadar? Nasıl algılanıyorsun? Nasıl bir hazırlık yaptın?
Bu sorulara cevap verirken, gerçek kimliğinizi yansıtmalı, özgün yanlarınızı öne çıkarmalı, risk almaktan kaçınmadan kendi hikayenizi cesurca yazmalısınız! Böylece yaptığınız işte kendi özgür mavi okyanusunuzu yaratabilirsiniz.
“Mavi Çileğin Sırrı”na okurların ilgisi nasıl? Yakın zamanda okur buluşmaların ve imza günlerin olacak mı?
“Mavi Çileğin Sırrı” okurlarıyla ilk, 18 Şubat’ta İstanbul D&R Kanyon’da bir araya geldik. “Potansiyelini Değere Dönüştür” konulu bir söyleşi de gerçekleştirdiğim imza günü kalabalık, keyifli ve kendi adıma oldukça heyecanlı geçti. İlk imza günümün okuyucular tarafından yoğun ilgi görmesi benim için de büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oldu.
Mart ayında Bursalı ve İstanbullu okurlarla buluşacağız. 3 Mart’ta TÜYAP Bursa Kitap Fuarı’nda, 16 Mart Cumartesi saat 15:00-17:00 arasında ise Suadiye D&R’da gerçekleşecek imza günlerime tüm kitapseverleri beklerim.
Son olarak, okuyuculara mesajın nedir?
Kitabımın tüm okurlarıma ilham olmasını ve kendilerinde keşfedilmeyi bekleyen değerleri görmelerini sağlayarak, farklılıklarını güce dönüştürmelerini diliyorum. Dünya değişiyor; marka değerini inşa etmek isteyenler için bugün, özgün yanını keşfetme ve farkını ortaya koyma zamanı! “Mavi Çileğin Sırrı” da işte bu kapıyı aralıyor… Kendi hikâyenizi yeniden yazmaya ve kendi başarınızın mimarı olmanın yollarını keşfetmeye hazırsanız eğer, bu kitap tam size göre.