Haber fotoğrafı: Johnny Cash, eşi June Carter ile

Aşkları eserlerine ve yaşantılarına yansıyan sanatçıların öykülerini severim. Hele öykünün bir yerinde özgün bir şiir, bir mektup, bir yazı varsa daha da çok severim.
Sanırım böyle yazılara bir kısım okuyucular da bayılıyorlar.

Göreceksin bir gün seninle evleneceğim!
Johnny Cash 1956’da 24 yaşındayken, hayran olduğu, sürekli izlediği, şarkılarını söylediği, yazdığı sözleri okuyup platonik bir aşkla sevdiği June Carter ile ilk kez Amerika’nın en büyük folk müzik etkinliği olan Grand Ole Opry’nin kulisinde karşılaşmıştı. Tanıştırıldıklarında kendinden 3 yaş büyük ve evli olan Carter’a o denli hayranlıkla gözlerini dikmişti ki, kadının tedirgin olmaması mümkün değildi. Cash zaten garip bilinen, zor ve deli dolu bir adamdı. Hep simsiyah giyinirdi ve yadsınamaz bir karizması vardı. Kimseye okutmadığı yazılar ve şiirler yazdığı söylenirdi. Heyecan dolu şarkılarıyla henüz 20’li yaşlarının başlarında bile çok tanınmıştı.


Johnny Cash, 1958 John R. Hamilton  Trunk arşivi

Carter ise yaşından olgun, itidalli, sakin yaradılışlı, zarif ve alımlı bir kadındı ama Cash o gün onu görmeden çok önceleri kadının güzelliğine değil yazdığı şarkılarına, güftelerine ve sesine büyülenmişti.

O etkinlik boyunca kadının yanından ayrılmadı. Hatta birlikte şarkı bile söylediler. Son gün sahnede birlikte şarkı söyledikten sonra sahneden ayrılırlarken Cash kadına döndü ve olağanüstü bir ciddiyetle;
- Göreceksin, bir gün seninle evleneceğim, diye fısıldadı.
Carter şaşkınlıkla güldü ama çok da etkilenmişti. Cash tekrarladı;
- Göreceksin! Yıllardır seni izliyorum...
Carter yıllar sonra o günle ilgili şunları söylemişti;
- Bana başka şeyler de söylemişti. Ama o ilk cümleden sonra hiçbirini anlamadım bile. Gözlerini hatırlıyorum. Simsiyah akik taşları gibi parlıyorlardı. Anlaşılan yanında olmamdan çok mutluydu. Sahnede muazzam bir performans göstermişti. Seyirciyi adeta avuçlarının içine almıştı. Ben bile yanında şarkı söylerken onu büyülenerek izlemiştim.

O günden sonra sürekli festivallerde, konserlerde karşılaştılar ve defalarca birlikte şarkı söylediler. June Carter, Johnny Cash’in hiç gizlemeye çalışmadığı tükenmez tutkusundan ürküyor bir yandan da karşı konulmaz bir biçimde ona doğru çekilmekte olduğunu hissediyordu.

Sonunda June Carter 1960 yılında kocasından ayrıldı ve huzura ihtiyacı olduğunu düşünüp Cash ile tekrar karşılaşmadan hemen önce bir polis komiseriyle evlendi. Zaten Cash o zamanlar ikinci eşiyle evliydi. Ölmeden önce Carter’a bu evliliğinin nedenini sorduklarında şöyle demişti;
- Johnny’nin yaşantısı ve tarzı beni korkutuyordu. Onunla bir beraberlikte olağanüstü yorulacağımı ve yıpranacağımı düşünüyordum. Öte yandan sanki ateşten bir çember etrafımı sarıyordu. Engel olamıyordum.


June Carter, 1965

Ring of Fire
1962 yılında June Carter “Ring of Fire” isminde bir şarkı yazdı ve önce kız kardeşine söyletti sonra da dayanamayıp şarkının asıl sahibi olacak olan Cash’e gönderdi. Şarkı sanki sadece bir melodi değil, bir mesajdı. Sözlerinden bir kısmını tercüme edeyim;
Aşk …
yakıcı bir şey
ve sanki alevden bir halka.
Ben bu ateş çemberinin içine düştüm.

Aşkın …
lezzeti eşsiz
bizimki gibi kalpler buluştuğunda.
Ben sana tıpkı bir çocuk gibi âşık oldum...

Oh, ama bu yangın çok çok çok çılgın
Yanan bir ateş çemberinin içine düştüm…

Cash coşmuştur tabi. Ve bu şarkıyı o günden sonra her fırsatta her konserinde söyledi. Bugün “Ring of Fire” tüm zamanlar içinde Amerikan folklor müziğinin 4. en önemli şarkısı kabul ediyor.

35 yıllık evlilik
Sonunda 1966 yılında ikisi de eşlerinden ayrıldılar ve birlikte yaşamaya başladılar. 1968 yılında da bir konser esnasında Johnny Cash sahnede binlerce seyircinin önünde diz çöktü ve June Carter’a evlenme teklif etti.



June ve Johnny Cash’in evlilikleri 35 yıl sürdü. Cash eşine uyurken, sokağa çıktığında hatta başka odadayken binlerce aşk mektubu, dize ve not yazdı. Bütün şarkılarını onun için bestelediğini belirtti. Konserlerde seyircilerin önünde ona durmadan komplimanlar yaptı, elini tuttu, saçını okşadı, ona sarıldı. Tutkusu, aşkı ve saygısı hiç eksilmedi.



Her şey bittiğinde
Johnny Cash’in son yazdığı şarkılarından birinin sözleri şöyle;
Sen her zaman
benim gittiğim yerde oldun

Her şey bittiğinde,
umarım yine birlikte gideriz
Çünkü yalnız kalmanı istemiyorum,
biliyorsun

Ve seni seviyorum
Hem de
Altmışlı yıllarda seni sevdiğimden bile daha fazla…

Aynen şarkıda olduğu gibi June Carter öldüğünde Cash’in yaşama isteği bir anda tükendi ve dört ay sonra o da ölüp vasiyeti gereği June’ın yanına gömüldü.
İnsan, onların aşkına bakınca bazen evrenin bir aşk öyküsü okumak isteyip şartları oluşturduğunu, birbirini çok sevecek kişileri karşılaştırdığını düşünüyor.

Tarihin en iyi aşk mektubu
Çiftten geriye bir sürü aşk şarkısı ve konser kaydı ile, Cash in yazmış olduğu bir-iki kitap kaldı. Bir de ‘Tarihin en iyi aşk mektubu’ olarak anılan 1994 tarihli şöyle bir mektup:
“İyi ki doğdun prenses,
Beraber yaşlandık.
Öyle ki, artık her konuda aynı düşünüyoruz. Düşüncelerimizi okuyabiliyoruz. Birbirimize sormaksızın, ne istediğimizi anlayabiliyoruz.
Uzunca bir ömürde biraz olsun birbirimize kırılmış olabilir, birimiz diğerine anlayışlı davranmamış olabilir. Ama bugün, hayatımı şimdiye kadar tanıdığım en muhteşem kadınla paylaştığım için ne kadar şanslı olduğumu fark ediyorum.
Beni eskiden olduğu gibi büyüleyecek ve bana yine ilham olmaya devam edeceksin.               
Senden hâlâ etkilendiğimi bilmelisin.
Benim tutkum, varoluşum, mantığımsın.
Seni çok seviyorum.

İyi ki doğdun Prenses.
John”
Haziran 23 1994