Son zamanların popüler takviyelerinden biri de melatonindir. Sadece insanın değil pek çok canlının gece gündüz ayrımı yapmasında, böylece de uyku düzeninin sağlanmasında rolü olduğu belirlenen bu hormon beynin orta kısımlarında yer alan pineal ya da diğer adıyla epifiz bezinden salgılanmaktadır. Çağımızın şekillendirdiği yaşam şartları nedeniyle uyku problemlerinin artması çözüm olarak gözü bu hormona çevirmiş ve ticari anlamda da keşfiyle bilinçsiz kullanımında artış gözlenmiştir.
Melatonin seviyeleri vücudumuzda gün boyunca artar ve azalır. Tipik olarak seviyesi güneş ışığının kaybolması ile yükselir ve gece boyunca yüksek kalarak kişinin uyumasına olanak tanır. Sabahları güneşle beraber seviyeler tekrar düşerek kişinin uyanmasını sağlar.
Kısa dönemli olarak dışarıdan melatonin takviyesi almak ise vücuda uykuya dalma sinyali verir. Jet lag denilen ve kıtalar arası uçuşlarda gece-gündüz ayrımının kaybolduğu durumlarda bu takviyenin iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Buna dayanarak da uykusuzluğa veya uykuyla ilgili diğer sorunlara da yardımcı olabileceği ortaya konmuştur.
Gece-gündüz ayrımını yapan epifiz
Beynin derin bölgelerinde yer alan epifizin gece-gündüz ayrımını nasıl yaptığı ise uzun zamandır bilimin tartışma konularından biri olmuştur. Bu beze, yakın dönemlere kadar apandisit hastalığına yol açan küçük barsak parçasına benzer şekilde işlevini yitirmiş bir organ gözüyle bakılıyordu. Ancak 1958 yılında başlayan araştırmalarla bazı fonksiyonları ortaya konmaya başladı.
Beynimizin derinliklerinde yer alan sessiz organ; Pineal bez
Işığa duyarlı hücrelerin varlığı, melatonin sentezi, uyku/uyanıklık düzeni ve mevsimsel döngülere vücudu hazırlaması gibi pek çok görevi olduğu ortaya kondu. Adeta dış ortamı izleyen ve buna göre hareket planı çizen bir radardı. Araştırmalar yeni olsa da insanlar yüzyıllar öncesinden bu gizemli organın değerini anlamıştı.
Hem Doğu hem de Batı felsefelerindeki dinî metinlerde Tanrı organı, Pineal Göz, Üçüncü Göz, Şiva Gözü, Dangma Gözü olarak adlandırılmıştır. Pineal bezinin “Üçüncü Göz” olarak adlandırılması ise eski zamanlardan beri tahmin edilen ama ispatlanamayan fonksiyonuna ilişkindir. Bergamalı Galen pineal bez için, çam kozalağına benzemesi nedeni ile konareion adını vermiştir.
Kadim kültürlerde yer alan üçüncü göz ve Horus’un gözü gibi kavramların Pineal bezle ilişkisi vardır
Herophellus (M.Ö. 300 civarı), pineal bezinin anne karnındaki bebekte gelişen ilk bez olduğunu belirtmiştir. Fransız filozof René Descartes (1596-1650) ise konuyu birkaç adım öteye taşıyarak ruhun merkezi olarak adlandırmış ve ruhsal bilinç, zekâ vb. ile sıkı bir ilişki içinde olduğunu ileri sürmüştür.
Dışarıdan melatonin uygulaması
Ameliyat nedeniyle pineal bezin çıkarıldığı bazı çalışmalarda da yaşlanmanın hızlandığı ve beklenen yaşam süresinin kısaldığı gösterilmiştir Melatoninin gece-gündüz salınım dengesi bozulmakta ve hatta demans gibi nörodejeneratif hastalıklarda ise tamamen kaybolmaktadır. Buna karşın dışarıdan melatonin uygulaması ile gün içi ritim korunabilmekte, yaşam kalitesi arttırılabilmekte, yaşam süresi uzatılabilmekte ve sonuçta erken yaşlanma önlenebilmektedir. Ancak bu çalışmalar halen geniş popülasyonlarda kanıtlanmadığı için herkes için hangi dozda ve şartlarda benzer sonuçları verebileceğini söylemek mümkün değildir.
Gece-gündüz algılamamızda sirkadien ritim kavramı önemli yere sahiptir
Son zamanlarda dimetiltriptamin (DMT) adı verilen ve özellikle uyku esnasında salgılanan diğer bir hormon hakkındaki araştırmalar yoğunlaşmıştır. DMT’nin halusinojen bir madde olduğu ve özellikle rüyalar esnasında salınımının artış gösterdiği gösterilmiştir. İçinde DMT bulunduran ve Amazon ormanlarına özgü Ayahuasca bitkisinin de zaten çağlar boyunca oluşturduğu hayaller aracılığıyla diğer âlemlerle teması sağladığına inanılmaktadır. Ancak beyinde tespit edilen DMT miktarının böylesine halüsinojen etki sağlamaya yetecek kadar olmadığı düşünülmektedir.
Bu az bilinen organımızın keşfinde daha yolun başında sayılırız. Onun mucizesi melatonin ise uyku-uyanıklık başta olmak üzere sirkadien ritmin korunmasında önemli role sahiptir.
Artık yaygın olan bu takviyenin yaşamı uzatacağı düşüncesiyle ezbere alınması ise büyük bir riski barındırmaktadır. Uygun kullanım için bir hekime danışılması gerektiği akıldan çıkmamalıdır. Yoksa uykular kâbusa dönüşebilir.
Melatoninin basit bir uyku ilacı olarak ticarileştirilmesi riskleri de beraberinde getirmektedir
Kaynakça:
Sahai, A. (2013). Pineal gland. Journal of the Anatomical Society of India, 62(2), 170–177.
Nichols, D. J Psychopharmacol (2018). Jan; 32(1):30-36.