Haber Fotoğrafı: Selim İleri (30 Nisan 1949 – 8 Ocak 2025)

“İstanbul’da geçmişe açılan kapılar hep aralıktır. Bir sokak, bir köşe, bir ev; sizi bambaşka zamanlara götürebilir.”
Selim İleri

Selim İleri ile ilk tanışmam, ortaokul yıllarımda, aile dostlarımız değerli çevirmen rahmetli Armağan İlkin ve ezberden okuduğu şiirlerle beni daima etkilemiş olan eşi Altan İlkin’in Etiler’deki bahçeli evlerinde, annem ve babamla davetli olduğum bir akşam yemeğinde gerçekleşti.
Elbette Selim İleri’nin kitaplarını okumuş, genç bir hayranıydım. Ancak o gece, yalnızca kaleminden tanıdığım yazarın duygulara dokunan derin gözleriyle, zarif kişiliğiyle de tanışma fırsatı buldum. Selim İleri’nin geçmişle bugünü birbirine bağlayan güçlü köprüler kuran bir edebiyat ustası olduğunu fark ettim. Yemekte karşılıklı iskemlelerde oturmuş, fondü çatallarımızın sık sık birbirine karışmasıyla çokça gülmüştük. Bu sıcak ve samimi anlar, İleri’nin ince mizahını, zarafetini ve derinlikli ruhunu hissettiğim unutulmaz hatıralar olarak hafızamda yer etti.

Selim İleri’nin metinlerinde Eski İstanbul’un köhne konakları, Boğaziçi’nin zarafeti, Çengelköy, Kuzguncuk, Kadıköy gibi semtler birer edebi tabloya dönüşür. Eserlerinde, İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusunu derin bir hassasiyetle işlerken, şehrin geçmişini ölümsüzleştirir. Diğer yandan modernleşmenin yıprattığı güzelliklere eleştirel bir bakış sunar.
Yazılarında sıkça karşılaştığımız melankoli, yalnızlık, zamana yenik düşen değerler hepimizin hayatına dokunur. “Her şeyin bir sonu var ama hiçbir şey tamamen kaybolmaz,” diyen İleri, kaybolmuş hayatları, unutulmuş aşkları ve terk edilmiş sokakları yeniden canlandırır.

Selim İleri, geçmişin izlerini bugüne taşıyan, o izleri birer edebi hazineye dönüştüren bir yazardı. Onun İstanbul’u hem kaybolmaya yüz tutmuş hatıraların hem de modernleşmenin ortasında ayakta kalmaya çalışan bir ruhtu. Bu sebeple yalnızca bir yazar değil, Türk edebiyatının ve İstanbul’un hafızasını koruyan bir zaman bekçisiydi.
O gece ilk defa gördüğüm, seneler sonra Ömer Erdem’in sayesinde Kadıköy’de bir araya gelme fırsatı bulduğum zarif, samimi ve derinlikli insan ile eserlerinden tanıdığım yazar arasındaki bağ, onun edebiyatının özünü daha iyi anlamamı sağladı. Selim İleri geçmişle bugünü buluşturan ve modern dünyaya edebiyatın ölümsüzlüğünü hatırlatan bir usta olarak hep hatırlanacak. Derin ve incelikli sesi ile Selim İleri, İstanbul’un ve edebiyatın ruhunu yaşatmaya devam edecek.