Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda arkadaşlarımla Samos adasındaydım. Zaten İzmir’de yaşayıp, hemen yanı başımızdaki bu muhteşem adaları ziyaret etmemek yazık olurdu. Sakız ve Midilli adaları turlarından sonra sıra Türkiye’ye en yakın mesafede olan, Türkçe adı Sisam olan Samos adasına geldi.

Tarihi M.Ö. 3. binyıla kadar uzanan ada, Antik Yunan döneminde önemli bir ticaret ve kültür merkeziydi. Bizans, Osmanlı ve daha birçok medeniyetin izlerini taşıyan Samos, masmavi ve el değmemiş koyları, küçük pitoresk köyleri, Antik çağlardan gelen şarapçılık geleneğiyle ve keyifli tavernalarıyla turistleri çeken bir tatil beldesi. Özellikle Türk vatandaşların tatil ve bayramlarda rağbet ettikleri bir güzergâh...


Ester Almelek, Pisagor Heykeli


Biz de kaldığımız üç gün süresince, Samos’un üzüm bağlarında ürettikleri kaliteli şarapların tadımını Şarap Müzesi’nde yaptık; Pythagorion, Kokkari gibi önemli kasabalarını, Hera Tapınağı’nı, Pisagor Tüneli’ni ve güzel manzaralı dağ köylerini keşfettik. İlginç bir deneyimi de bir seramik atölyesinde, ünlü matematikçi Pisagor’un, her hediyelik eşya dükkânında satılan ünlü “adalet kupası”nın yapılışında yaşadık. Bardak oldukça ilginç, ters çan biçiminde ve altı delik olmasına rağmen içindeki asla dökülmüyor. Ancak içindeki çizgiyi aşacak miktarda sıvı koyduğunuz anda içindekiler son damlasına kadar akıp gidiyor. Pisagor yüzyıllar önce bizlere aslında şunu demek istemiş: “İnsan bazen yaşamın sundukları ile yetinmeyi bilmeli, zira daha fazlasını arzularken elindekiler de kayıp gidebilir.”  Bu bardağın diğer adı da “Kendini bil” bardağı...


Pythagóras - Pisagor
Samos Adası’na gelip onun ismi verilmiş Pythagorion şehrini gezdiğimizde, Sayıların babası ünlü matematikçi Pisagor’un kupalarını ve tişörtlerini her vitrinde görünce onu anmamak imkânsız. M.Ö. 570-495 yılları arasında yaşamış olan İyonyalı filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusu Pisagor Samos’ta doğmuştur.


Pisagor'un Adalet Kupası

Genellikle matematik bilimine yaptığı önemli katkılarla bilinen Pisagor aynı zamanda bir tarikat lideri ve hatta yolundan gidenler için bir peygamberdir. Politik ve felsefi görüşleriyle Roma İmparatorluğu’nun Akdeniz kıyılarında büyük ses getirmiş olan Pisagor’un fikirleri, Plato ve Aristo gibi felsefe devlerini, oradan da bütün Batı düşüncesini etkilemiştir. Pisagor Teoremi ile anılan Yunan filozofu, matematik dışında astronomi ve müzik teorilerinde de önemli katkılar sağlamıştır. Müzikte oktav sistemini keşfeden Pisagor, kurucusu olduğu Pisagorculuk akımında her sabah şarkı söyleyerek güne başlarlarmış. Pisagor teoremine göre, dik açılı bir üçgende hipotenüsün karesi, diğer iki kenarın karelerinin toplamına eşittir.

Aristarchus - Aristarkus
Samos Adası’nın ünlülerinden bahsederken, gökbilimci ve matematikçi M.Ö. 310-230 yılları arasında yaşayan Aristarkus ve M.Ö. 301-271 yılları arasında yaşayan filozof Epicurus’un isimlerini anmadan geçemeyiz. Aristarkus, dönemin yer merkezli görüşlerine karşı çıkarak, Güneş’in merkezde olduğu ve Dünya’nın onun etrafında döndüğü bir model sunarak, Kopernik’ten yaklaşık 1.800 yıl önce, Astronomi biliminde bir çığır açmıştır. Öyle ki, Ay’da keşfedilen kraterlerden birine Aristarkus adı verilmiştir. 


Aristarkus Kopernik'ten yaklaşık iki bin yıl önce, evrenin güneş merkezli bir modelini önermişti. Ne yazık ki reddedildi

Ayrıca Samos Havaalanına onun adı verilmiştir. Aristarkus kendisine atfedilen “Ay ve Güneş’in Büyüklükleri ve Uzaklıkları” adlı eserde geometri ve astronomi problemleri üzerine çalışmıştır. Galileo, onun görüşlerinin doğruluğunu teleskopla ispatlamaya çalıştı. Modern bilimde, Aristarkus cesur düşüncenin ve aklın sembolü sayılır.

Epicurus - Epikür
Antik Yunan filozoflarından en özgün düşünürlerinden olan Epikür’ün felsefesi: haz, doğa ve huzurdur. Epikür felsefesi, özellikle Roma döneminde etkili olmuştur. Orta çağ boyunca dinî otoriteler tarafından sapkınlık olarak görülen bu öğretiler, Aydınlanma Çağ’ında yeniden keşfedilmiş ve modern düşünceye ilham vermiştir. Bugün “epikürcü” kelimesi çoğu zaman lüks ve zevk düşkünlüğüyle karıştırılırsa da, gerçek anlamı basit yaşam, iç huzur ve akıl yoluyla mutluluğu aramak demektir. Samos’ta doğan Epikür, genç yaşta Atina’ya giderek felsefe eğitimi almaya başladı. Plato’nun akademisinin ardından farklı öğretmenlerle çalıştı. Ancak zamanla kendi özgün sistemini geliştirdi. M.Ö. 306’da Atina’da “Kepos” bahçe adını verdiği felsefe okulunu kurdu. Bu okul kadınların ve kölelerin de katılabileceği, dönemi için devrim niteliğinde bir düşünce ortamıydı. Epikür’e göre, insanların dinsel korkuları, gereksiz acıların ve endişelerin başlıca kaynağıdır. Aynı şekilde ölüm korkusunu da yersiz bulur: “Ölüm geldiğinde biz artık orada olmayacağız, biz yaşarken ise henüz gelmemiştir.” Mutluluğun peşinde olan ve basit bir yaşamı savunan Epikür, zevk ve acının hayatımızdaki rolleri üzerine yoğunlaşmıştır. Onun felsefesi, kişisel mutluluğu en üst düzeyde tutmayı ve gereksiz arzuları, korkuları ve bedensel acıları en aza indirgemeyi amaçlar.



Antik Yunan Filozof Epikür’ün, yaşamın her alanında hala geçerliliğini koruyan yüzyıllar öncesinden söylediği sözleri, insanlara ışık tutmaya devam etmektedir. Bu sözler hepimiz için bir ilham kaynağı olup, mutluluğun kişisel bir yolculuk olduğunu ve basit yaşamın, dostlukların ve bilginin uygulanabilirliğinin önemini vurgular.

Bazı sözlerini hatırlayalım mı? “Zenginlik, doğanın gerektirdiği şeylerin çokluğunda değil, gereksinimlerin azlığında yatar.” Epikür, basit bir yaşamın ve gereksiz isteklerden uzak durmanın önemini vurgular. Gerçek zenginliğin, çok şeye sahip olmak değil, az şeye ihtiyaç duymak olduğunu belirtir.

Sahip olmadıklarını arzulayarak sahip olduklarını berbat etme. Unutma ki, şimdi sahip olduğun şey bir zamanlar sadece umut ettiklerindi. Özgür bir yaşam çok fazla mal mülk edinemez, çünkü çetelere ya da hükümdarlara kulluk etmeden bunu yapmak kolay değildir.