Günümüzde çoğumuzun haberdar olduğunu düşündüğüm bir kavramdan bahsetmek istiyorum: Şeylerin interneti veya nesnelerin interneti - IoT (Internet of Things).


YORUM - Hayim Semoil

Önümüzdeki yıllarda trilyonlarca dolarlık iş hacmine ulaşacak bir ekonomiyi yaratacak olan bu sürecin de çoktan başladığını görmekteyiz.

Kısaca bu kavramı şöyle tanımlayabiliriz: Gezegendeki tüm nesnelerin, cihazların her şeyin ama her şeyin, internet üzerinden birbirine bağlanması. Tüm nesnelerin iletişime geçmesi ve bilgi paylaşması kısaca nesnelerin birbiriyle konuşması...

Bunun oluşabilmesi için de her nesnenin üstünde bir mikro sensör olması gerekiyor.

Bir örnekleme yapacak olursak; hava ve yol durumu bilgileri alarmınıza gelir, trafik durumuna göre sizi erken veya geç uyandırır, sonra bu bilgiyi kahve makinenizle paylaşır, siz uyandığınızda kahveniz fokurdamaya başlamıştır, kahve makinenizden arabanıza, kalktığınız bilgisi ulaşır motor ısınmaya başlar, dişinizi fırçalamaya başladığınızda diş bilgileri diş hekiminize gider...

Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Artık hayatımızın neredeyse her aşamasında nesnelerin interneti olacaktır, en basit nesneden en gelişmişine. Tüm gezegendeki her şey birbirine bağlanacak.

Sonuç olarak, iletişim halindeki tüm minik kırıntı bilgiler toplanarak daha büyük değerler oluşturur. Nesneler bütün bunları insan müdahalesi olmadan yaparlar ve tüm bilgiler tek bir yerde toplanır. Buna bulut (cloud), Big Data veya Büyük Veri diyoruz.

Bu bilgileri de, buluttaki AI (yapay zekâ) analiz eder, değerlendirir ve kullanılır.

Bize kurgu bilim gibi gelen tüm bunlar aslında günümüzde olmakta ve hız kazanmakta; yeni bir bilginin yeni bilgi yaratma süresi de gittikçe kısalmaktadır. Tepemizdeki bulut (Big Data) her geçen gün daha çok bilgiyi depolamakta ve yeni yeni bilgiler yaratmaktadır.

Nesneler birbiriyle konuşa dursun, yakın gelecekte insanların da etiketleneceği günler artık hiç uzak değil.

Geçirmekte olduğumuz Korona günlerinde bu konu sık sık karşımıza çıkıyor. Çok yakın bir zamanda sağlık güvenliği açısından, herkesin deri altı çip takması mecburi olacak. Belki de her yeni doğan çocuğa 8 günlükken çip takılacak, çip takma törenleri yapılacak! Halen bizler de diğer canlı türlere, bilimsel araştırmalar ve çalışmalar için çip takmıyor muyuz, onları her saniye izlemiyor muyuz?

Aynısı bize yapılacak: Nereye gittiğimiz, ne yediğimiz, kimle olduğumuz, ne konuştuğumuz, her şey ama her şey izlenecek, özelimiz olmayacak. Şu an bile Google’da girdiğiniz her web sayfası ile ilgili tercihleriniz ve kişiliğiniz hakkında bilgiler depolamakta ve kullanılmakta, hatta paylaşılmaktadır.

Bizlere takılacak olan bu çiplerle, tüm bilgilerimiz ve yaptıklarımız, yukarıda (bulutta) depolanıyor, yukarıdaki her şeyi görüyor, duyuyor… Her şeyi biliyor, yaptıklarımızı değerlendiriyor; iyi mi yaptık kötü mü? Her şey YAZILIYOR, hesap verme günü geldiğinde buluta kayıtlı olan her şey ortaya çıkacak ve belki de yargılanacağız…

Bu son paragrafta yazılı olanlar size bir şeyler çağrıştırıyor mu?

Acaba, “her şeyi bilen”, “her şeyi gören”, “yaptıklarımızın kaydını tutan” bu bulut ve içindeki AI (yapay zekâ) bize zamanı geldiğinde merhamet gösterecek mi?