“Antisemitizme karşı bir yumruk oluşturmalı – birinci sınıf bir orkestra, işte o yumruk…” - Bronislaw Huberman

Polonya doğumlu kemancı Bronislaw Huberman, 1930’lu yıllarda Avrupa’nın farklı ülkelerinden Yahudi müzisyenleri ve aile üyelerini Nazi vahşetinden kurtararak, dünyanın sayılı orkestralarından Israel Philharmonic Orchestra (“IPO”; “İsrail Filarmoni Orkestrası”) adını alacak oluşumun temellerini attı. Bununla birlikte, yazar-yönetmen-yapımcı Josh Aronson, Tel Aviv’de taksi şoförlerine “Huberman”la ilgili ne bildiklerini sorduğunda, hep “Mann Oditoryumu’nun1 bulunduğu sokağın adı” yanıtını alırmış!

Bronislaw Huberman (1882-1947); Kaynak: Felicja Blumenthal Music Center Library/Huberman Archive via First Run Features    

Acaba Huberman’ın öyküsü, müzik çevreleri dışında neden bu kadar az biliniyor? Aronson’a göre bu sorunun yanıtı, Nazi döneminde yaklaşık 1.000 Yahudi’nin hayatını kurtarmış olan, döneminin en tanınmış kemancısı Huberman’ın, takdir beklentisinde olmayan kişiliğinde yatıyor. Bu yazımızda, 30’lu yıllara, İsrail Filarmoni Orkestrası’nın henüz bir hayal olduğu zamanlara gidiyor; 60’lı yıllardan itibaren -iyi günde, kötü günde- İsrail ve İsrail Filarmoni ile kader birliği yapmış efsanevi şef Zubin Mehta’yı ve batonu ondan devralan genç yetenek Lahav Shani’yi tanıyoruz.

Maestro Huberman ve Stradivarius’u
1930’lu yıllarda, Lodz (Polonya) tren istasyonunda vuku bulan bir hırsızlık olayı, yaşamın olağan seyrinde rastlaşma olasılığı düşük olan iki ‘Maestro’yu bir araya getirdi: İleriki yıllarda IPO adını alacak oluşumun temellerini atmakta olan, dünyaca ünlü keman virtüözü Bronislaw Huberman ve yeraltı dünyasının efsanevi kralı Menachem Bornsztajn - namı diğer ‘Kör Maks’… Rivayete göre Lodz polisi, Huberman’ın çalınan, maddi ve manevi değeri yüksek Stradivarius kemanını iki gün boyunca arayıp da izine rastlamayınca, ünlü sanatçıya Kör Maks’a danışmasını salık verdi. İkilinin Grand Hotel’deki buluşmasında Huberman’ın maruzatını dinleyen Kör Maks, fena halde hiddetlendi: Onun mıntıkası olan Baluty bölgesinde (Kuzey Lodz), Maestro Huberman’ın kemanını çalmak ha! Kör Maks’ın hangi yöntemlerle sonuca ulaştığı konusunda ancak tahmin yürütebiliriz; ancak bu buluşmadan on iki saat sonra, Huberman Stradivarius’una kavuşmuştu!2
Lodz macerası, Maestro Huberman ve Stradivarius’unun hırsızlarla ne ilk imtihanıydı, ne de son! “Harika çocuk” olmanın bedelini, küçük yaşlarından itibaren tabi tutulduğu acımasız çalışma temposu ve performans baskısıyla ödeyen; bunun sonucu olarak hayatı boyunca depresyon ve uykusuzlukla mücadele ettiği rivayet olunan Maestro, belki enstrümanına yeterince sahip çıkamamıştı... Veya belki de Cremona’lı lutiye3 Antonio Stradivari, mahir elleriyle hayat verdiği 1713 yapımı bu şaheserine, hercai bir ruh üflemişti!
Lodz vakasından önce, 1919 yılında Viyana’da otel odasından çalınıp, kısa süre sonra bulunmuş olan aynı Stradivarius, 1936 yılının 28 Şubat günü, tekrar sırra kadem bastı. Bu sefer olay mahalli, Huberman’ın Filistin Mandası’nda kurmayı hedeflediği orkestra için maddi destek toplamak üzere konser verdiği Carnegie Hall’un (New York City) kulisiydi. Konser günü kulise sızıp Stradivarius’u çalan keman sanatçısı, ayakkabı boyasıyla tanınmaz hale getirdiği enstrümanı neredeyse 50 yıl boyunca kullanıp, sırrını sakladı. Ölüm döşeğinde, karısına itirafta bulunana dek (1985)…


Bronislaw Huberman, Filistin Senfoni Orkestrası için bağış çalışmalarına katkıda bulunmuş olan Albert Einstein ile birlikte;
Princeton, New Jersey (Mart 1937) Kaynak: holocaustmusic.ort.org     


Eve Dönüş…
Yeniden el değiştiren “Gibson ex-Huberman Stradivarius”, günümüzde ünlü keman sanatçısı Joshua Bell’e ait. Büyük büyükbabası I. Aliya4 ile İsrail topraklarına göç etmiş, büyükbabası ise bu topraklarda doğmuş olan Bell, IPO eşliğinde, kurucusu Huberman’ın sevgili kemanını çalarken yaşadığı duygu selini şu sözcüklerle ifade ediyor: “İsrail Filarmoni eşliğinde çaldığım her sefer, orkestra üyelerinden ve seyircilerden kaç tanesinin Huberman’ın -benim çaldığım kemanı çalarak topladığı maddi destek sayesinde- Holokost’tan kurtardıklarının soyundan geldiğini düşünüp, duygulanırım.” Bell’in İsrail Filarmoni eşliğinde verdiği her bir konser, esasen Huberman Stradivarius’un “eve dönüş” öyküsüdür; Maestro Huberman dünya gözüyle şahit olamamış olsa da…

Huberman: “Harika Çocuk”tan Müzisyenlerin “Oskar Schindler”ine
Polonya’da Yahudi bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Bronislaw Huberman, müzik yeteneğini küçük yaşlarda göstermeye başladı. 1895 yılında Huberman’ın Paris’te verdiği konseri izleyen Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, genç sanatçıya, yukarıda öyküsünü aktardığımız ‘Gibson’5 Stradivarius kemanı armağan etti. Takip eden yıl, 14 yaşındaki Huberman, Brahms’ın keman konçertosunu, Musikferein Hall’da (Viyana), Mahler, Strauss ve bizzat Brahms’ın aralarında bulunduğu bir seyirci kitlesine çaldı. Yazar Max Kalbeck’e göre, “Brahms, kemanın sesini duyar duymaz dikkat kesildi; Andante6 sırasında gözlerini sildi; Finale’den7 sonra ise yeşil odaya gitti; genç sanatçıyı [Huberman] kucaklayıp, yanaklarını okşadı. Huberman, seyircilerin Kadans’ı8 alkışlaması nedeniyle muhteşem Kantilena’nın9 yeterince duyulamadığından şikâyet ettiğinde, Brahms yanıt verdi: ‘Kadans’ı bu kadar güzel çalmamalıydın.’”
Huberman’ın, günümüz İsrail Filarmoni Orkestrası’nı - 1948 öncesi adıyla Palestine Symphony Orchestra’yı (Filistin Senfoni Orkestrası) - kurarak, müzisyenlerin aile üyeleri de dâhil olmak üzere yaklaşık 1.000 kişiyi Nazi mezaliminden kurtardığı tahmin ediliyor. Bununla birlikte, 1933 yılına kadar Huberman, Yahudilerin Avrupa’da kalmaları gerektiğine bütün kalbiyle inanmaktaydı. Ancak, 1933-34 olayları Huberman’ın bakış açısında keskin bir değişime yol açtı. 1934 ilkbaharında, Huberman artık Filistin Mandası’nda bir Yahudi orkestrası kurmaya karar vermişti. Huberman, Avrupa ve Amerika’nın önde gelen orkestra şefleriyle iletişime geçerek, katılımlarını talep etti. Müzisyenlerin seyahat giderlerinin, maaşlarının karşılanması ve Tel Aviv’deki Levant fuar alanının bir konser salonuna dönüştürülmesi için, küresel ekonominin olumsuz seyrine karşın, konserler ve bağışlar sayesinde Huberman on binlerce dolar toplamayı başardı.

Filistin Mandası’nda bir Yahudi orkestrası
Huberman’ın başlarda, Avrupa’daki Yahudi sanatçıları Filistin Mandası’na gitmeye ikna etmesi pek kolay olmadı. Kimi Alman Yahudisi, alıştığı ortamı bırakıp bilinmeyene gitmektense, sadece Yahudi sanatçılardan oluşan “Kulturbund”a10 katılmayı yeğledi. Sonraları ise, koşullar giderek ağırlaşıp Huberman’ın sunduğu olanağın emsalsiz bir fırsat olduğu anlaşıldığında, seçmeler Maestro açısından yıpratıcı bir hale geldi. Zira Huberman, orkestrasına seçilmeyen sanatçıların akıbetini öngörebilmekteydi. Böylelikle, Avrupa’nın önde gelen orkestralarından, alanlarında en iyi 75 Yahudi müzisyen, Huberman’ın herhangi bir görsel unsurdan etkilenmemek için, yalnızca dinleyerek yaptığı seçmeler sonucunda, Filistin Mandası’nda kurulacak orkestra için seçildi. Ancak Huberman’ın önünde bir başka engel vardı: 1936 yılında patlak veren Arap isyanıyla birlikte bölgeye Yahudi göçünün sınırlanması. Bu sebeple müzisyenler için vize almakta büyük güçlük çeken Huberman, sonunda bu engeli de aşmayı başardı.


Huberman ve Toscanini, Filistin Senfoni Orkestrası ile prova esnasında; Tel Aviv (Aralık 1936) Kaynak: holocaustmusic.ort.org

Efsanevi şef Arturo Toscanini
Faşistlerle işbirliğini reddeden ünlü şef Arturo Toscanini ile temasa geçen Huberman, kendisinden Filistin Mandası’nda kurulmakta olan orkestranın açılış konserini yönetmesini istediğinde, Toscanini derhal kabul etti. Orkestra, üç bin kişinin izlediği, şef Toscanini yönetimindeki efsanevi ilk konserinin (1936) ardından, yarım saati aşkın bir süre boyunca alkışlandı. Orkestra’nın Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs’te verdiği dokuz konser, olağanüstü ilgi görürken, “The Palestine Post” gazetesi şu yorumu yaptı: “Huberman büyük bir felaketi, emsalsiz bir fırsata dönüştürdü.” İsrail Devleti’nin kurulmasının akabinde, İsrail Filarmoni Orkestrası (1948) adını alan oluşum, İbranice “umut” anlamına gelen İsrail milli marşı “Hatikvah”yı ilk çalan orkestra oldu.

Şef Zubin Mehta ve İsrail Filarmoni Orkestrası
1961 yılıydı… Maestro Zubin Mehta, İsrail Filarmoni’den bir teklif aldı: Acaba aniden rahatsızlanan Maestro Eugene Ormandy’nin yerini alır mıydı? İşte bu çağrı, tam 50 yıl boyunca kesintisiz devam edecek örnek bir işbirliğinin ve baki kalacak bir dostluğun kapılarını açtı. Hindistan’ın Bombay (Mumbai) şehrinde, Parsi11 bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Mehta, 1968 yılında İsrail Filarmoni’nin ‘müzik danışmanı’ ve 1977 yılında ‘ilk müzik direktörü’ unvanlarını almasının ardından, 1981 yılında “Yaşam Boyu Müzik Direktörü” payesine layık görüldü. 1991 yılında İsrail Ödülü’ne, 1995 yılında Wolf Sanat Ödülü’ne layık görülen Şef Mehta, birlikte beş kıta gezerek binlerce konser verdiği, sayısız kayıt yaptığı İsrail Filarmoni’yi anlatıyor…*
İsrail Filarmoni Orkestrası ile olan eşsiz ilişkinizin kaynağı nedir? Bu özel bağ nasıl oluştu?
Zubin Mehta: Orkestra ile ben uzaktan akrabayız, Hintli-Pers kuzenler aracılığıyla - Yahudi Ester’le evlenmiş olan Ahaşveroş. Ester’in çocuklarından biri Hindistan’a gitti ve benim büyük büyükbabalarımdan biriyle evlendi. Şaka bir yana, İsrail’e gelişim rastlantıdan ibaret... 1961 Mayıs’ında, Philadelphia Orkestrası’nın tanınmış şefi Eugene Ormandy’nin yerine geldim. Konserin çok beğenilmesi üzerine, Orkestra beni 1963’te yeniden davet etti. Bir sonraki ziyaretim, Carlo Maria Giulini’nin IPO ile Avustralya-Yeni Zelanda turunu iptal etmesi üzerine, 1965 yılında gerçekleşti. Bu tur sayesinde IPO ile olan bağlarım güçlendi.

IPO ile yaptığınız çalışmalar, dünyadaki diğer orkestralarla yaptığınız çalışmalardan ne açıdan farklı?
ZM: Zaman içinde, IPO müzisyenleriyle aramızda bir uyum oluştu. Daha fazla konuşan, daha fazla dinleyen, daha kemikleşmiş düşünceleri olan bir ekip. Bu da bana uyuyor; beni geliştiriyor. IPO provalarına hâkim olan oryantal atmosferden keyif almayı öğrendim. Çok konuşuyorlar; çalıyorlar; odaklanıyorlar… Ve bir bakıyorsunuz, muhteşem seslerden oluşan devasa bir saray inşa edilmiş.

IPO’yu bundan 50 yıl sonra nasıl görmek isterdiniz?
ZM: Zengin! Umudum odur ki, İsrail Devleti ne denli eşsiz bir hazineye sahip olduğunun bilincinde olsun ve bu müstesna yetenek bahçesi gerektiği gibi bakılsın; beslensin; sulansın. IPO’ya katkıda bulunma geleneğinin başladığını görüyorum - IPO’nun Tel Aviv’deki evi, Charles Bronfman Oditoryumu’nun iyileştirilmesi projesi için gerekli kaynağın yüklü bağışlarla sağlanması, buna güzel bir örnektir.

IPO'nun Müzik Direktörü olarak geride bıraktığınız 50 yılı nasıl özetlersiniz?
ZM: Nasıl oluyor da onca yıl geçmiş anlayamıyorum; ama diyorlar ki 3.486 konser yönetmişim!
* “American Friends of the Israel Philharmonic Orchestra”nın (AFIPO) web sitesinde yayınlanmış, Tali Gottlieb imzalı röportajdan alıntıdır.

Ünlü şef Zubin Mehta ve İsrail Filarmoni’nin yetenekli genç şefi Lahav Shani (Ekim 2019)
Fotoğraf: Shay Skiff; Kaynak: intermusica.co.uk  


İsrail Filarmoni’de Lahav Shani dönemi
Zubin Mehta 1968 yılında İsrail Filarmoni Orkestrası’nın müzik danışmanı olduğunda, Lahav Shani (1989 doğumlu) henüz dünyaya gelmemişti. Mehta’nın ardından dünyaca ünlü orkestranın şefliğini üstlenmiş olan İsrailli “harika çocuk” Shani, 31 yaşında. Yaşayan bir efsanenin yerini doldurmak pek kolay olmasa gerek… Ancak Shani bu iddialı görevi “onur” addederek, “ulusal değer” kabul edilen bu kuruma, kendine özgü dokunuşunu getirmeyi hedefliyor.
Bir orkestra şefinin oğlu olarak Tel Aviv’de dünyaya gelmiş yetenekli bir piyanist olan Shani, daha genç yaşlarında solist-piyanist olarak IPO eşliğinde konserler verirken, Mehta tarafından şeflik kariyerine yönelmesi için teşvik edildi. Shani’nin kariyeri, 2013 yılında prestijli Gustav Mahler Şeflik Yarışması’nı kazanmasının ardından ivme kazandı. Takiben dünyanın birçok ülkesinde konuk şef olarak sahne alan Shani, IPO ile de düzenli olarak sahneye çıktı.


Lahav Shani’nin daimi şefi olduğu Rotterdam Filarmoni Orkestrası birinci keman grubu sanatçısı Koen Stapert’ın çizimiyle Lahav Shani (Koen Stapert’in izniyle)     


Shani ezici bir oy farkıyla seçildi
Mehta’nın emekliye ayrılma planını açıklamasının ardından bir sonraki şef seçimi için oy kullanan IPO üyeleri, arkadaşları ve ekip üyesi Shani’yi ezici bir oy farkıyla seçtiler. Orkestra’nın genel sekreteri Avi Shoshani’ye göre, “Lahav, IPO’nun müzik direktöründe olması gerektiğini düşündüğümüz tüm niteliklerin vücut bulmuş hali: bir İsrailli; çok yetenekli; aramızda büyüdü; müzikal bir aileden geliyor.”
2017-2018 döneminde konuk şef olarak Viyana Senfoni Orkestrası’nı yönetmiş olan Lahav Shani, Eylül 2018’den bu yana Rotterdam Filarmoni Orkestrası’nın şefliğini sürdürmekte - orkestranın tarihindeki en genç daimi şef olarak. 2020-21 döneminde Mehta’nın ardından İsrail Filarmoni’nin müzik direktörlüğünü de üstlenmiş olan Shani’nin, bunların dışında dünyanın sayılı orkestraları ile -COVID 19 nedeniyle sekteye uğramış- konser programları bulunmakta.


IPO’nun, Oscar ödüllü Helen Mirren’ın sunumuyla, internet üzerinden düzenlediği gala konserinin (28 Haziran 2020) afişi; pandemi nedeniyle finansal zorluk yaşayan IPO’nun bağış amaçlı etkinliği, siber saldırıya uğradı.  


       

Lahav Shani yönetiminde İsrail Filarmoni Orkestrası, 4 Ekim 2020

Biraz da Shani’nin özel hayatına göz atalım…
Genç Maestro, geride bıraktığımız Temmuz ayında Berlin’de, klarnet sanatçısı Miri Saadon’la hayatını birleştirdi. İsrail vatandaşı Saadon, İsrailli piyanist ve orkestra şefi Daniel Barenboim ile Filistinli akademisyen ve yazar Edward Said’in diyalog ve barışı teşvik amaçlı kurdukları (1999), Ortadoğu’nun farklı ülkelerindeki genç müzisyenlerden oluşan “West-Eastern Divan Orchestra üyesi. Miri Saadon & Lahav Shani çiftine, Şalom DERGİ adına gönülden bir MAZAL TOV!

Dipnotlar
1 İsrail Filarmoni’nin konser verdiği salon (“Heichal HaTarbut”); Charles Bronfman Oditoryumu (2013’e kadar Fredric R. Mann Oditoryumu).
2 Huberman’ın Stradivarius kemanı, rivayete göre üç kez çalınmış olmakla birlikte, “Kör Maks” anekdotu, diğer ikisinden daha az bilinmekte. Lodz (Polonya) kökenli Holokost kurtulanı Dr. Leon Weintraub, Orchestra of Exiles adlı belgeselle ilgili yorumunda aktardığı bu anekdota kaynak olarak, Dr. Arnold Mostowicz’in iki eserini göstermekte: Żólta gwiazda i czerwony krzyż (“Sarı Yıldız ve Kızıl Haç”), 1988; Ballada o Ślepym Maksie (“Kör Maks Baladı”), 1998.
3 Yaylı çalgı üreten/tamir eden kimse.
4 İsrail topraklarına gerçekleşen ilk büyük göç dalgası (1881-1903).
5 Kemanın ilk sahiplerinden, İngiliz kemancı George Alfred Gibson.
6 İtalyanca ağırca, “ağıra yakın” anlamında.
7 Uzun ya da çok bölümlü bir bestenin son bölümü.
8 Yorumda, düşüş noktasına, parçanın ana tonalitesine varırken çalınan gösterişli geçit.
9 Sakin ve lirik tarzda yazılmış vokal melodi veya enstrümantal pasaj.
10 Alman kurumlarından atılmış Yahudi sanatçılara yönelik kültür federasyonu (1933 - 1941).
11 Arap fethi sonrasında Pers Krallığı’ndan Hindistan’a göç etmiş olan, Zerdüşt dinine mensup etnik grup.

Kaynakça
Aronson, Josh & George, Denise. Orchestra of Exiles. Penguin Random House LLC. 2016.
“Our History”. ipo.co.il. Makale.
Bell,Joshua. “The Huberman Violin”. live.stanford.edu/blog/february-2014. Web 05.02.14. Makale.
Lebovic, Matt. “How Europe’s top violinist saved hundreds from Hitler to build an ‘orchestra of exiles’”. timesofisrael.com. Web 26.10.2012. Makale.
Gotlieb, Tali. “Interview with Maestro Zubin Mehta”. afipo.org. Web. Söyleşi.
Federman, Josef. “In shadow of legendary mentor, wunderkind maestro to lead Israel Philharmonic”. timesofisrael.com. Web. 22.05.19. Makale
Aronson, Peter. “Israel Philharmonic Celebrates 80 Years of Harmony on U.S. Tour”. forward.com. Web. 27.04.14. Makale.
“The Stolen Stradivarius, in Good Hands”. pbs.org. Web. Dr. Leon Weintraub imzalı okur yanıtı.
McKee, Abaigh.”Bronislaw Huberman (1882-1947)”. holocaustmusic.ort.org. Web. Makale.
DeGagne, Kathy. “Outplaying Hitler: The Creation of the Palestine Symphony Orchestra”. bridgesforpeace.com. Web. 04.09.2017. Makale.
Annas, Teresa. “Philharmonic, a haven for musicians in need of a home”. pilotonline.com. Web. 31.03.14. Makale.
“Müzik Terimleri Sözlüğü”. mozaik-koeln.com. Web.