“Bir makyaj sanatçısı olağanüstü deneyimler yaratır.”
Dain Yoon

Makyaj dediğin göze, yüze yapılır... Makyaj dediğin kusurları örter...
Biraz abartıdır, biraz da gerçekçi... Modası vardır... Yöresi vardır... Gecesi vardır... Gündüzü vardır... En önemlisi yakışandır...

Makyajın bu genel tanımı hepimiz için neredeyse geçerli. Ancak, bir makyaj sanatçısı olan DAIN YOON için bu yıllardır süregelen söylemler tanıdık bile gelmiyor. Daha uzun kirpikler, daha kırmızı dudaklar ilgi alanında değil. Aklınızı karıştırmak istiyor. Baktığınızda başınızın dönmesi gayet normal. Hatta bakmaktan korkanlar bile var. Renklerle dans ederken yaptıklarına iki kere bakmak isteyebilir, hatta anlam veremeyebilirsiniz. Çünkü gerçekliğe meydan okuyor.


Dain Yoon makyaj yapmıyor. Yüzü tuval gibi kullanıyor. Vücudu, yüzü ve çizimleri ile bütünleşiyor... Sosyal medyayı sarsıyor... Takipçilerini hayrete düşürüyor. Photoshop kullanmadığına inanmak pek mümkün değil...

Asla yalan söylemeyen aynalar ve kameralar en samimi arkadaşları...

Tanımak ister misiniz…
Çalışan bir annenin sıkça yalnız kalan ve düşünmeye vakti olduğunu belirten bir sanatçıdan söz etmek istiyorum: Dain Yoon. Bundan sonrası hiç de dramatik değil... Küçük yaştan itibaren eline aldığı boya kalemleri ve kâğıtlardan bugüne kadar ayrılamadı. Birçok hatadan, birçok deneyimden kendine pay çıkarttı. Çeşitli dallarda çalıştı ve hepsini harmanlamayı becerdi. Tiyatro makyajı, stil öğretmenliği, grafik tasarımı, müzikli kostüm, modellik hepsini denedi.

Yoon, “Denemeden doğruyu bulamazsınız, hatalarınız sizi geliştirir yolunuzun çakılını temizler” diyerek genç yaşta başarıya ulaşmanın yöntemi hakkında sinyaller veriyor.

Tüm vücuduna resim yapma keyfini, yaratıcı olma içgüdüsü ile birleştirdi. Çok çalıştı. Geceleri uyumadı. Düşündü. Kendini eleştirdi, hayatı sorguladı. Sonuçta Seul’da bir sanatçı, sanal dünyada bir fenomen doğdu.


“Kore çok hızlı gelişen bir ülke. Koreliler de çok çalışkan ve her zaman ellerinde yapılacak bir işleri vardır. Kısa sürede kentin bir ucundan bir ucuna gidebilirler. Yaşam hızlı, bir o kadar verimli” diyen Daim Yoon, okul hayatının rekabetçi atmosferinin kendisini motive ettiğini ifade ediyor. Bu şartlarda, bir çocuğun bir “yarış atı” misali büyüdüğünü düşünsek de Dain Yoon bu durumu, “pozitif enerji” kaynağı kullandığını söyleyerek açıklıyor. Başarısızlığı asla düşünmediğini, ruhunu güçlendirmek üzere çalıştığını da sözlerine ekliyor.

Vücudunu tuval gibi kullanan kadın
Kendi vücudunu çalışma alanı olarak kullanan; yüzünün, en hassas duyguları dahi betimleyebilen bir tuval olduğunu sözlerine ekleyen Dain Yoon, “Üzerine hiçbir şey çizmeseniz de yüzünüz kendi başına bir sanat eseridir, tüm duygular yüz ile ifade edilebilir” diyor. Aşırı makyaj ile kendini gizlemeye çalışanlara dem vurulduğu zaman, güzelliğin ve dramatik anların ortaya çıkmasından yana olduğunu belirtiyor. Makyajı bir dışavurum olarak nitelendiriyor.

Sosyal medya fenomeni
Dain Yoon, Mayıs 2016’dan beri sosyal medya kanallarında takipçi kazanma konusunda ciddi bir ivme kazandı. “Çalışmalarım dikkat çekici, ve benzersiz, biraz da isyankâr, biraz da dışavurumcu. Yenilikçiyim. Çok çalışırım, kendimi tekrar etmem, seçiciyim. Tüm bu özelliklerim yorucu olsa da, beni strese boğsa da meydan okumaktan zevk alıyorum.” Bu cümleler genç bir sanatçıya değil, bir filozofa bir bilgeye ait izlenimini veriyor. 650 bini aşkın takipçi sayısı ile kategorisinde rekora koşarken yaptıklarının beğenilmesinin en büyük sırrının, dünyanın her yerinden her yaşta insana hitap edebilmek olduğunu söylüyor.

Dain Yoon için bir ileti ne kadar zamanda ortaya çıkıyor diye sorulduğunda, “En önemlisi kavramı bulmak. Sonrası daha kolay ama hiçbir zaman başladığı gibi bitmiyor. Ayrıca sosyal medyada sadece yapmak yeterli değil. Başlığı çarpıcı bulmak, doğru zamanda yayınlamak, dijital çalışmasını doğru yapmak, ilk baştaki kavramı doğru bulmak kadar önemli” diye cevap veriyor.


Etkilendikleri
Dain Yoon’a, nelerden etkilendiğini sordukları zaman, duygulardan ve tepkilerden söz ediyor. “Çalışmalarımda, gerçek duygulardan etkilenirim. Çok hassas bir kişiliğim var. Müzik notalarını, duygularımı iletmek için kullanırım. Resim de benim kendimi ifade ettiğim dildir” diyor. Sanatçının ilham kaynağı bir anlamda kendi huzursuzluğu ve gerçekliği sorgulaması…

Çalışmaları için hangi zaman dilimini kullandığı sorulduğunda, “24 saat. Uyurken bile düşünüyorum. Yapılmayanı yapmam lazım. İnsanların duygularını harekete geçirmem lazım” diye cevap veriyor.

Bu yolda ilerlemek isteyen herkese tavsiye edeceği çok şey olduğunu düşünüyoruz. Bunların başında cesaret geliyor? Daha sonra, denemek ve tekrar denemek. Birçok işi birbirine karıştırmak, dengeyi sağlamak geliyor.

Dain Yoon, Uzak Doğu’nun büyülü atmosferinden tüm dünyaya sesleniyor.
Kulak verelim…

Kaynakça:
hurpost.com
onedio.com
cumhuriyet.com.tr
gufaculty360.georgetown.edu